Yediğimiz içtiğimiz zehir, yaşamamız bir mucize

Belce ÖRÜ

Enflasyon yeterince yüksek değilmiş gibi vergilerin de artırılması vatandaşı daha ucuz veya kaçak üretime ve tüketime yöneltti.  Maliyet ve vergiler yükselince gıdaya hile karıştı. Satıcılar ürünlerini daha ucuza mal etmek ve alıcı bulabilmek için kaliteden ödün verirken, tüketici de çok fazla araştırma yapmadan en ucuz ürünü tercih etti. Sonuçta Tarım ve Orman Bakanlığı her gün taklit ve tağşiş yapılan gıdalar listesinde ürün sayısı 800’ü aştı. İzmir’deki bir restoranda kumpir yiyen bir vatandaş yiyecekteki bakteri nedeniyle hayatını kaybederken Denizli’de pişmiş tavuk alan bir başka vatandaşta yatağında ölü bulundu.  

CAN KAYIPLARI ARTIYOR

Aciller gıda kaynaklı rahatsızlanıp kendini hastaneye atan vatandaşlarla dolup taşarken sahte içki tüketimi kaynaklı toplam can kaybı 37’ye yükseldi. Valilik açıklamasına göre, 2024 yılı içinde kent genelinde 302 ton sahte alkol ele geçirildi. Yılbaşından bu yana ise 29 ton sahte alkolün yakalandığı, 64 işletmenin ruhsatının iptal edilerek kapatıldığı belirtildi. Öte yandan yüksek alkollü ve damıtılmış içkiler maktu ÖTV tutarına 158.71 lira zam yapılmasının ardından bir çok alkol grubuna peş peşe zam geldi. Son birkaç ayda meydana gelen tüm elim vakalar hayat pahalılığının ve yüksek vergilerin hem tüketim hem üretim nezdinde gıda güvenliğini riske attığını ortaya koydu.

‘Öncelikli sorumlu kamu otoritesi’

Sahte içki zehirlenmelerinin  halk sağlığı sorunu olduğunu ve öncelikli sorumlunun kamu otoritesi olduğunu  belirten İstanbul Tabip Odası yayımladığı mesajda şunları ifade etti: “Ülkemiz koşullarında alkollü içkilere yönelik fahiş vergi uygulamaları sebebi ile alkolün satış fiyatı çok yüksek bir noktaya gelmiştir. Bu da merdiven altı üretimi teşvik etmektedir. Maliyeti düşürmek ve daha fazla kazanç sağlamak için yasal olmayan merdiven altı üretimle insan sağlığı hiçe sayılarak içkiye metil alkol ilave edilmektedir.”