Yargıtay bu fotoğrafa cezayı fazla buldu
Diyarbakır’da öldürülen PKK’nın bölge sorumlusu Doktor Amara kod adlı Müzeyyen Aydınlı ile birlikte çekilmiş silahlı ve terörist üniformalı fotoğrafları çıkan avukat Merve Nur D.'ye verilen 10 yıl 6 ay hapis cezasını fazla bulan Yargıtay kararı oy birliğiyle bozdu.
Diyarbakır Lice’de PKK’lı teröristlerle silahlı, terörist kıyafetli çekilmiş fotoğrafları öldürülen bölge sorumlusu Müzeyyen Aydınlı’nın üzerinden çıkınca tutuklanan Diyarbakır Barosu avukatlarından Merve Nur D., tutuklu yargılandığı Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 10 yıl 6 ay hapisle cezalandırıldı.
Merve Nur D. Bölge İstinaf Mahkemesine yaptığı itirazı da yerel mahkeme kararında bir isabetsizlik görülmediğinden esastan reddedilerek Yargıtay’a gönderildi. Yargıtay 3. Ceza Dairesi ise kadın avukata verilen hapis cezasını fazla bularak hükmün esastan bozulmasına karar verdi.
Müzeyyen Aydınlı ve Merve Nur D.
Öldürülen kadın teröristin üzerindeki örgütsel dokümanların incelenmesinde sanık avukatın örgüte verdiği sicil bilgilerinin bulunduğu, bu bilgilere göre kadın avukatın örgüt içinde Bese, Doğa ve Dilşa adıyla üç ayrı kod isim kullandığına dikkat çekildi.
Sanığın kullandığı cep telefonunun geriye dönük sinyal baz bilgileri de incelendiğinde örgüte katıldığı tarihle baz bilgilerinin uyumlu olduğunu belirten Yargıtay, sanığa ait telefonun gelen ve giden arama, mesaj alma ve mesaj gönderme şeklinde aktif sinyal bilgisi bulunduğunu, ancak örgüte katıldığı tarih olan 17 Mayıs 2018 günü akşam saat 22.09 ile 18 Mayıs akşamı 20.58 saatleri arasında arama, aranma, mesaj alma ve gönderme şeklinde hiçbir iletişim kaydının bulunmayıp telefonun pasif konumda olduğuna vurgu yaptı.
Yine öldürülen kadın teröristin üzerinden çıkan notlarda Merve Nur D.'nin örgüte 18 Mayıs 2018’de katıldığına dair bilgi ile karşılaştırılan sinyal bilgilerinin birbiriyle uyumlu olduğu bildirildi.
ÜST DÜZEY MİLİS OLDUĞU YÖNÜNDE KUŞKU YOK
Sanığa ait kişisel verilerin ölen teröristin üzerinden çıktığının altını çizen Yargıtay, baro levhasında görünen cep telefonu numarası ile teröristin üzerinde ele geçen cep telefonu numarasının bile öldürülen terörist Müzeyyen Aydınlı’nın üzerinden çıkan bilgilerle aynı olduğu kaydedildi.
Fotoğraflarda elinde ABD yapımı M-16 uzun namlulu tüfek ve örgüt kıyafetleriyle çekilen fotoğrafları da dikkate alındığında sanığın örgüt üyesi olduğu yönünde kuşku bulunmadığı ifade edildi.
Sanığın kırsal alanda eğitim aldığı, örgüt içi iletişimin sağlanması için kırsal alan ile cezaevi arasında avukat olması nedeniyle kuryelik yaptığı, sıradan bir örgüt üyesi olmayıp gizliliği sağlamak için avukatlık kimliğini kullanarak üst düzey bir milis olduğuna işaret edildi.
KARAR İSABETLİ ANCAK HAKKANİYETLİ DEĞİL
Yargıtay, teslim olan terörist E.B’nin kadın avukatı teşhis ederek, “Lice kırsalında Ape Musa bölgesindeyken Botan kod adlı Veli Taşkıran isimli terörist konuşurken ‘O avukat kız gelecek’ dediler. Avukatın neden geleceğini sorduğumda bizden bazı bilgileri cezaevine götürmek için geleceğini söylediler. Avukat bir jeep’le geldi ve beni görünce el sıkışıp ‘Heval nasılsın’ diye sordu. Elinde rulo halinde bantlanmış üzerinde bazı yazılar bulunan çok sayıda kâğıt vardı. Sonra Birlik köyündeki bir evde örgüt yöneticisi Nevin Güngörmüş ile görüştüler” şeklindeki İfadeleri de dikkate alındığında delillerin hukuken geçerli ve elverişli olduğu bildirildi.
Hukuka uygun ve yasal açıklanan gerekçelere göre sanığa terör örgütü üyeliği suçundan verilen temel cezada alt sınırdan uzaklaşılmasında bir isabetsizlik olmadığı, ancak alt sınırdan fazlaca uzaklaşılıp 10 yıl 6 ay hapis cezası verilmesinin de hakkaniyete uygun olmadığının altını çizdi.
ORTAYI BULUN DAHA UYGUN BİR CEZA VERİN
Yargıtay, Anayasa’nın 138/1 maddesine göre orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, konusunun önem ve değeri, sanığın örgütsel konumu ile faaliyetleri göz önünde bulundurularak işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde sanık hakkında hakkaniyete uygun makul bir cezaya hükmedilmesi gerekirken artırım derecesinde yanılgıya düşüldüğünün altını çizdi.
Yargıtay, alt sınırdan verilmesinin hakkaniyetli olmadığı gibi, üst sınırdan da fazla ceza verilmesinin de hakkaniyetli olmadığını belirterek daha uygun bir ceza ile dosyanın yeniden ele alınması gerektiğine kanaat getirip kararı esastan bozarak yerel mahkemeye tekrardan yargılama yapmak üzere iade etti.