Türkiye kanun değişikliği ile Avrupa’ya LNG ihraç edecek

Türkiye doğalgaz Dağıtıcıları Birliği (GAZBİR) Başkanı Yaşar Arslan, TBMM Genel Kurulunda 2 Mayıs'ta kabul edilen ve enerji alanında düzenlemeler içeren Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ne ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Rusya-Ukrayna krizinin başta Avrupa Birliği (AB) ülkeleri olmak üzere küresel piyasalarda boru gazının yanı sıra sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ticaretinin önemini günden güne artırdığına dikkati çeken Arslan, Avrupa ülkelerinde yıllık 450 milyar metreküp düzeyindeki doğalgaz ihtiyacının yüzde 40'ının LNG olarak karşılandığını kaydetti.

Arslan, LNG'nin payının 2-3 yıl önce yaklaşık yüzde 30-35 seviyesinde olduğunu vurgulayarak, "Özellikle, Almanya başta olmak üzere Avrupa’nın en büyük doğalgaz tüketicileri arasında yer alan Birleşik Krallık, İtalya gibi ülkeler doğalgaz altyapı yatırım planlamalarında LNG tesislerine önem veriyor. Bunun yanı sıra Avrupa ülkelerine hem boru gazı hem de LNG ile doğalgaz ulaştırmayı planlayan Yunanistan’ın yatırımları dikkat çekici. Önümüzdeki yıllarda Avrupa’nın LNG ithalat kapasitesini 250 milyar metreküp, boru gazı ithalat kapasitesini ise 50 milyar metreküp artırması hedefleniyor. Toplam 300 milyar metreküp civarında yeni kapasite Avrupa ülkelerinin yıllık ortalama talebinin yarısından fazlasına karşılık geliyor" diye konuştu.

Avrupa'da Rus gazına bağımlılığın azaltılması hedeflenirken ABD LNG'sinin toplam ithalattaki payının arttığına işaret eden Arslan, AB ülkelerinin son 2 yılda LNG ithalatına 175 milyar avro ödediğini, bunun 75 milyar avrosunun ABD, 25 milyar avrosunun ise Rusya'ya ödendiğini anlattı.

DOĞALGAZ İTHALATININ YÜZDE 30’U LNG İLE KARŞILANIYOR

Arslan, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) raporlarına göre, Türkiye'nin geçen yıl 50,5 milyar metreküp doğalgaz ithal ettiğini belirterek, bunun yaklaşık yüzde 30'unun LNG formatında olduğuna dikkati çekti.

Son on yıllık dönemde Türkiye'nin ithal ettiği doğalgazda LNG'nin payının yüzde 15'ten yüzde 30'a yükseldiğini kaydeden Arslan, şöyle devam etti:

"Önümüzdeki dönemde küresel piyasalardaki LNG yatırımları ile ortaya çıkması olası LNG fırsatları ile bu oranın yüzde 40’a kadar çıkacağını tahmin ediyoruz. 2025-2027 arasında Türkiye’nin yıllık 36,15 milyar metreküplük boru gazı kontratı sona erecek. doğalgaz arz güvenliğinin sağlanması amacıyla mevcut boru gazı anlaşmalarının yenilenmesi için uygun bir zemin oluşacağını düşünüyorum. Buna ek olarak, yeni LNG kontratları ve özellikle artan spot LNG altyapı kapasitesi ile anlık, ucuz LNG kaynakları Türkiye tarafından tedarik edilecektir."

Arslan, enerji alanında düzenlemeler içeren Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin TBMM Genel Kurulunda 2 Mayıs'ta kabul edildiğini anımsatarak, 4646 sayılı doğalgaz Piyasası Kanunu'na "sıvılaştırma" tanımı eklendiğinin altını çizdi.

Söz konusu tanımın eklenmesiyle Türkiye'nin başta komşu ülkelerle olmak üzere Avrupa ülkelerine LNG ticaretinin önünün açıldığını vurgulayan Arslan, "Kanun değişikliği ile Türkiye’nin ithal ettiği doğalgazı veya keşifler sonucu üretilen yerli gazı sıvılaştırarak ülkelere ihraç etmesi hedefleniyor" dedi.

Arslan, Sakarya doğalgaz Sahası'nın üretime geçmesiyle Türkiye'nin 350-400 milyon metreküp seviyesinde olan doğalgaz üretim kapasitesini 800-850 milyon metreküpe çıkardığını ifade etti.

Türkiye'nin geçen yıl 900 milyon metreküp doğalgaz ihraç ettiğini belirten Arslan, Bulgaristan'ın 370 milyon metreküple en fazla doğalgaz ihraç edilen ülke olduğunu kaydetti.

Arslan, Türkiye'nin konum itibarıyla doğalgazda arz-talep köprüsünün tam merkezinde yer aldığını vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Özellikle Rusya ve Azerbaycan'da ortaya çıkabilecek üretim fazlası doğalgazı ithal edecek ülkelere en hızlı ulaştıracak konumdayız. Önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin mevcut ithalat kontratları ve buna ek olarak doğalgaz keşif sahalarındaki üretim kapasitesinin artması ve Akdeniz ile Karadeniz'de olası yeni keşiflerden gelecek doğalgazı sıvılaştırması ile başta Doğu Avrupa ülkeleri olmak üzere komşuları ile ticaret imkanının geliştirilebileceğini düşünüyorum."