TİP’ten özel hastanelerin kamulaştırılması için kanun teklifi
"Parası olanın parası olmayandan daha nitelikli sağlık hizmeti almasını kabul etmiyoruz"
Türkiye İşçi Partisi (TİP), özel hastanelerin kamulaştırılması talebiyle bir kanun teklifi verdi. Basın toplantısı düzenleyen Sera Kadıgil, “Biz, parası olanın parası olmayandan daha nitelikli sağlık hizmeti almasını kabul etmiyoruz. Bu nedenle de bu kanun teklifini sunuyoruz” dedi.
Kanun teklifini, TBMM Genel Kurulu’nda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı’nın bütçe görüşmeleri sürdüğü sırada basın toplantısı düzenleyen TİP Sözcüsü Sera Kadıgil duyurdu. Sera Kadıgil, genel bütçenin yüzde 4’ünün bile biz sağlığa ayrılmadığına dikkat çekerek, şöyle konuştu:
"Bu ayırdıklarımızı da biz neye ayırıyoruz biliyor musunuz? Halk hastalanmasın diye değil, çocuklar ölmesin diye değil, sağlıklı bir toplum olmak için kullanmıyoruz biz bu parayı. Böyle ellerini ovuşturup hepimiz hastalanalım, hastanelere düşelim diye bekleyen bir sağlık bakanı var, bir sağlık politikaları var, bunların tedavisi için. Ve bu tedavi devlet hastaneleri için değil, özel hastaneler için. Özel hastaneler için yapıyorlar ne yapıyorlarsa. Çünkü açık açık söyleyeceğim, 2002-2018 yılları arasında bakanlık hastanelerinin artışı yüzde 15 civarında.
Özel hastanelerdeki artışa bakıyorsunuz, yüzde 12 ile yüzde 30’a varan bir artış söz konusu. Özel hastanelere çalışıyorlar, sadece bunlara çalışıyorlar, sadece bunlar kar etsin diye çalışıyorlar. Bir mesela koruyucu sağlık hizmetlerinden bahsedilip duruyor değil mi? Koruyucu sağlık hizmetlerine ayırdıkları oran yıldan yıla düşüyor. Aile ekimlerine bakalım, savaş açtılar aile ekimlerine. Ne doğru düzgün ekipman veriyorlar ne doğru düzgün eleman veriyorlar, saçma sapan bir eziyet yönetmeliği çıkarttılar. Bir soru daha soruyorum, bütün Avrupa'nı reddettiği, ‘Bu zehirli, ben bunu yemem’ dediği sebzeleri, meyveleri, kuru yemişleri biz burada, o da para bulup alabilecek kadar şanslıysak hapur hupur yiyip çocuklarımıza yediriyoruz. Neden? Yenidoğan çetesi var değil mi? 12 bebek gözümüzün önünde canlı yayında katledilebildi. Soru soruyorum, neden?"
"18 şehir hastanesi yapmak için ayrılan bütçeyle 180 tane devlet hastanesi yapılır"
"Bu soruların hepsinin tek bir cevabı var. Özel hastane patronları para kazanabilsin diye. Tek bir cevabı var ve bütün sağlık sistemimizi, bütün sağlık bütçemizi özel hastane patronları para kazansın diye düzenleyen bir iktidar var" diyen Kadıgil, şöyle devam etti:
"Neden biliyor musunuz? Çünkü o sağlık bakanlarını özel hastane patronlarından atayan bir adet Recep Tayyip Erdoğan bu ülkede her şeye tek başına karar veriyor. Kurdukları bu saçma sapan sistemde de bebekler ölüyor. Az önce bir haber gördüm, buraya çıkmadan önce gördüm. İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü Göztepe Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi'ne gidecek İl Sağlık Müdürlüğü denetimini önceden haber veriyor. Ve bizim içinde yaşadığımız ülkede, aynı bütçede Sağlık Bakanlığı'ndan bahsediyorum, Sağlık Bakanlığı bütçesinin yüzde 10’unu 18 tane şehir hastanesine gömüyorlar. Bu bütçeyle 180 tane devlet hastanesi yapılır. Yapıyorlar mı? Yapmıyorlar. Gerek yok çünkü, gidip para bayılmanızı tercih ediyorlar.
Özel hastanelerde ya canınızı ya paranızı vermenizi çünkü tercih ediyorlar. Şehir hastanelerine verecek rakamın büyüklüğünün önemini şuradan anlatmak isterim. Bu devlet deseydi ki, Recep Tayyip Erdoğan şunu seçseydi, ‘Ben bu 18 tane şehir hastanesine bu kadar para vereceğime, bu parayı sağlık emekçilerine istihdam etmeye ayırıyorum’ deseydi, 150 bin yeni sağlık emekçisi alabilirdik biz bu sene. Hekim, hemşire, hasta bakıcı, tekniker, temizlikçi, 150 bin sağlık emekçisi alabileceğimiz parayla 18 hastane yapıp bunun üzerinden biz müteahhitleri zengin etmeye çalışıyoruz."
"Sağlık alınıp satılmaz, bunların tamamının kamulaştırılması lazım"
Kadıgil, "Bütün tablo birbirine bağlı ve hepsinin sebebi de tek bir cümleye bağlanıyor: ‘Biz bu ülkeyi şirket gibi yöneteceğiz’ diyenlere bağlanıyor" dedi.
Bugün Türkiye İşçi Partisi olarak bir kanun teklifi verdiklerini söyleyen Kadıgil, şunları ekledi:
"Sağlıkta yaşadığımız bunca rezalete karşı verdik biz bu kanun teklifini. Çünkü şu anda sağlık bakanı olacak adamın döneminde, İstanbul'da sadece yenidoğan yataklarının yarısı özel hastanelere geçti ve bu adamı aldılar sağlık bakanı diye başımıza koydular. Dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş acil başvuruları, dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş doktor başvuruları başımızda ve bunun için dediğim gibi biz bugün bir kanun teklifi verdik.
Bu kanun teklifi sadece bir maddeden oluşuyor ve şunu diyor, ‘üstün kamu yararı görülen durumlarda devletleştirilmesi’. Biz Türkiye İşçi Partisi olarak bugün itibariyle bütün özel hastanelerin kamulaştırılmasını ve bunların paralarının da bugün görüşülecek Sağlık Bakanlığı bütçesine ayrılmasını teklif ediyoruz. Bugün yapıyoruz bunu, çünkü sağlık alınıp satılmaz. Bunların tamamının kamulaştırılması lazım.
Biz parası olanın parası olmayandan daha nitelikli, o da tırnak içinde sözde nitelikli bir sağlık hizmeti almasını kabul etmiyoruz. Biz sağlığın, eğitimin parayla alınıp satılabilir satılabilen bir şeyler olmasını kabul etmiyoruz. Bu nedenle de bu kanun teklifini sunuyoruz. Öyle yolsuzluk yaptığı görülen 3-5 hastane değil, bu ülkedeki her çocuğun, her kadının, her yaşlının güven içinde sağlık hizmeti alabilmesi için, sağlık emekçilerinin doğru düzgün, insanca şartlarla çalışabilmesi için devlete ait olmalıdır. Bu kurumlara derhal el konulmalıdır diyoruz."
Bir trafik kazası Suriye'nin ve Orta Doğu'nun kaderini nasıl değiştirdi? |