The Washington Post, 1980’lerden beri ilk kez bir başkan adayına destek açıklamadı: Jeff Bezos, kararı “Trump’tan korktuğu için” mi aldı?

Jeff Bezos'un Donald Trump'tan "korkması" olarak değerlendirilen karara tepkiler büyüyor

T24 Dış Haberler

ABD'nin en etkili yayın organlarından biri olan The Washington Post, 5 Kasım'daki seçimlerde herhangi bir adaya yönelik destek açıklamama kararı aldı. Gazeteden yapılan açıklamada, "Ne bu seçimde ne de gelecekteki herhangi bir başkanlık seçiminde herhangi bir başkan adayını desteklemeyeceğiz" denildi ve "Köklerimize geri dönüyoruz" ifadeleri kullanıldı. Açıklama, "Her şeyden önce, dünyanın en önemli ülkesinin başkentinin gazetesi olarak bizim işimiz bağımsız olmaktır. Biz de öyleyiz ve öyle olacağız" ifadeleriyle sona erdi. İsmi açıklanmayan kaynaklar, gazetenin milyarder sahibi Jeff Bezos, Yayın Kurulu Başkan Yardımcısı'nın Demokrat aday Kamala Harris'i destekleme planını engelleme kararı aldı. CNN'in haberine göre, Post'un baş editörlerinden Robert Kagan, gazetenin destek vermeyi reddetmesi üzerine gazeteden istifa etti. Karara tepkiler büyüyor. 

1960 ve 1972 seçimleri hatırlatıldı

The Washington Post'un yayıncısı ve İcra Kurulu Başkanı William Lewis imzasıyla yayımlanan "Siyasi destek üzerine" başlıklı editöryal yazıda, Yayın Kurulu'nun 1960 yılında yazdığı bir yazıya atıfta bulunuldu. 1960 tarihli yazıda, "Geriye dönüp baktığımızda, Eisenhower'ın aday gösterilmesi ve seçilmesine yönelik argümanların ikna edici olduğu görüşünü koruyoruz. Ancak geriye dönüp baktığımızda, Başkent'teki bağımsız bir gazetenin resmi destekten kaçınmasının daha akıllıca olabileceği konusunda da ikna olduk" deniliyordu. 

Yazıda, John F. Kennedy'nin kazandığı seçim öncesinde 1960 yılında yayımlanan Yayın Kurulu yazısından şu ifadelere de yer verildi:

“1960 seçimleri kesinlikle bu yüzyılda yapılan seçimler kadar önemlidir. Bu gazete, ülkenin karşı karşıya olduğu güçlükler konusunda hiçbir şekilde kararsız değildir. Okuyucularımızın da bileceği gibi başyazılarımızda iki adaydan birinin çoğu zaman meseleleri daha iyi anladığına ve liderlik kapasitesinin daha yüksek olduğuna dair inancımızı açıkça ortaya koymaya çalıştık"

Lewis imzalı editöryal notta, 1960 tarihli Yayıncılar Kurulu yazısında "bu başkanlık seçimlerinde destek vermeme geleneklerine bağlı kalma kararı aldıkları" hatırlatıldı ve yazıdaki "Görüşlerimize mümkün olduğunca adil bir şekilde, kendi bağımsızlık ilkelerimizin rehberliğinde, ancak herhangi bir parti ya da adaya bağlılık duymadan ulaşmaya çalıştık" ifadelerine atıfta bulunuldu. 

1972'de Richard M. Nixon'ın kazandığı seçimlerdeki Yayın Kurulu tavrı da şu alıntıyla aktarıldı: 

"Amerika Birleşik Devletleri Başkanı'nın seçiminden bahsederken, bir gazetenin uygun rolü nedir? Bizim kendi cevabımız, künyemizde de belirtildiği gibi, bağımsız bir gazete olduğumuz ve bir istisna dışında (1952'de Başkan Eisenhower'ı desteklememiz) başkan adaylarına resmi destek vermenin geleneğimiz olmadığıdır. Bu yıl da bu gelenekten ayrılmak için hiçbir neden göremiyoruz"

1976 seçimlerinde uzun süredir benimsedikleri "kimseyi desteklememe" politikasını değiştirdiklerini ve Jimmy Carter'a destek açıkladıklarını aktaran The Washington Post editör notunda "Ancak bundan önce de bu politikayı uyguluyorduk ve şimdi de buna geri dönüyoruz" ifadeleri kullanıldı. 

"Dünyanın en önemli ülkesinin başkentinin gazetesi olarak işimiz bağımsız olmaktır"

Bu kararın, "bir adayın zımnen desteklenmesi, bir diğerinin kınanması ya da sorumluluktan kaçınılması" gibi çeşitli biçimlerde algılanabileceğinin farkında olduklarını belirten Lewis, kendilerinin bu kararı böyle değerlendirmediklerini ifade etti. Notta, "Biz bunu The Post'un her zaman savunduğu ve bir liderde olmasını umduğumuz değerlerle tutarlı görüyoruz: Amerikan ahlakına hizmet eden karakter ve cesaret, hukukun üstünlüğüne saygı ve her yönüyle insan özgürlüğüne saygı" ifadeleri yer aldı. 

"Washington Post'taki işimiz, haber merkezi aracılığıyla tüm Amerikalılar için partizan olmayan haberler ve okuyucularımızın kendi kararlarını vermelerine yardımcı olmak için fikir ekibimizden düşündürücü, raporlanmış görüşler sunmaktır" diyen Lewis, notu şu ifadelerle sonlandırdı: 

"Her şeyden önce, dünyanın en önemli ülkesinin başkentinin gazetesi olarak bizim işimiz bağımsız olmaktır. Biz de öyleyiz ve öyle olacağız"

"Harris kampanyası gazeteyle iletişime geçmedi"

The Washington Post, 1980'lerden bu yana her seçimde bir başkan adayına destek açıklamasında bulunuyor. Gazete sahipleri başkan adayına destek açıklanması konusunda rol oynuyor ve kendi görüşlerinin bir yansıması olarak başyazıları imzalıyorlar. 

Post'ta çalışan bir gazeteci CNN'e yaptığı açıklamada Harris kampanyasının destek sürecinin bir parçası olarak yayın kuruluyla iletişime geçmediğini söyledi.

CNN: Gazetenin baş editörlerinden Kagan istifa etti

Columbia Journalism Review ismi açıklanmayan bir Washington Post çalışanına dayandırdığı haberinde, gazetenin yayın kurulunun Harris'i destekleyen bir taslak hazırladığını ve bu taslağın Lewis tarafından yok edilmeden önce editoryal sayfa editörü David Shipley'in desteğini aldığını söyledi. Ancak taslağa müdahale edilmesi herkesi şaşırttı. 

CNN'in haberine göre, Post'un baş editörlerinden Robert Kagan, gazetenin destek vermeyi reddetmesi üzerine gazeteden istifa etti.

Destek açıklamayı reddeden ikinci gazete

Los Angeles Times'ın başyazı editörü olan Mariel Garza da gazetenin sahibi milyarder Patrick Soon-Shiong'un yayın kurulunun Harris için yapmayı planladığı desteği engellemesinin ardından protesto amacıyla görevinden istifa ettiğini açıklamıştı. 

Soon-Shiong sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, okuyucuların bilinçli bir karar verebilmeleri için yayın kurulundan “HER ADAYIN OLUMLU VE OLUMSUZ tüm politikalarının gerçeklere dayalı bir analizini hazırlamalarının” istendiğini ancak kurulun bunu yerine getirmediğini iddia etmişti. 

Yayın kurulu üyeleri Pulitzer ödüllü Robert Greene ve Karin Klein da protesto amacıyla istifa etmiş ve her ikisi de engellenen desteğe yönelik tepki açıklamaları yapmıştı. 

Tepki büyük: Korkaklık

Washington Post'un eski genel yayın yönetmeni Martin Baron gazetenin kararını “korkaklık” olarak nitelendirdi ve eski Başkan Donald Trump'ın bunu Bezos'u “daha fazla sindirmek için bir davet” olarak göreceğini söyledi.

Post köşe yazarlarından Karen Attiah ise kararı “tam anlamıyla arkadan hançerleme” ve “insan hakları ve demokrasiye yönelik tehditleri dile getirmek için kariyerlerini ve hayatlarını tehlikeye atan kendilerine hakaret” olarak nitelendirdi.

Yaklaşık kırk yılını gazetede geçirmiş olan eski Washington Post köşe yazarı ve editörü Robert McCartney de destek vermeme kararını eleştirdi ve “Bu yılki seçim göz önüne alındığında, bu dehşet verici" dedi. 

Post çalışanlarını temsil eden işçi sendikası Washington Post Guild ise yaptığı açıklamada “yönetimin Editöryal'deki üyelerinin çalışmalarına müdahale etmesinden endişe duyduklarını” belirtti.

Senatör Bernie Sanders, Bezos'un “Trump'ı kızdırmaktan ve Amazon'un federal sözleşmelerini kaybetmekten korktuğunu” iddia etti.

13 köşe yazarından ortak açıklama 

Gazetenin 13 köşe yazarından oluşan bir grup, kararı "korkunç bir hata" olarak nitelendirdiler ve kınayan bir bildirim yayımladılar. 

Yazarlar, “Bu, sevdiğimiz ve uğruna 218 yıl çalıştığımız gazetenin temel editoryal inançlarının terk edilmesi anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.