Teheccüd namazı nasıl kılınır?
Teheccüd namazı, Müslümanların geceleyin uykusundan uyanarak kıldığı nafile bir ibadettir. Teheccüd namazı kılınış vakti, yatıştan sonra ve sabah namazına kadar olan zamandır. Genellikle son üçte birlik kısmında kılınması daha faziletli sayılır. Teheccüd namazının kaç rek'at kılınacağı konusunda kesin bir sayı belirtilmese de genellikle iki rek'at, dört rek'at veya sekiz rek'at olarak kılınır. Her iki rek'atta bir selam verilir. Peki teheccüd Namazı nasıl kılınır, ne zaman kılınır? İşte teheccüd namazı kılınışı.
Teheccüd namazı, gece uykusundan kalkılarak kılınan bir nafile ibadettir ve özellikle gecenin son üçte birinde, imsak vaktine kadar kılınması tavsiye edilir. İki rekat halinde veya dört, altı, sekiz rekat gibi çift sayılarla kılınabilir. Teheccüd namazı, yatsı namazını kılıp bir miktar uyuduktan sonra kalkılıp gece kılınan nafile bir namazdır. Hz. Peygamberin (s.a.s.) bu namazı devamlı kılmaya çalışması, teheccüd namazının bizim için sünnet olduğunu göstermektedir. Peki teheccüd namazı nedir, Teheccüd namazı nasıl kılınır?
Teheccüd namazına “Niyet ettim Allah rızası için teheccüd namazını kılmaya.” diyerek niyet edilebilir.
Teheccüd namazının iki-sekiz rek'at arasında çiftli sayılarda kılınması tavsiye edilmiştir. Bununla birlikte, dileyen kimse daha fazla da kılabilir. Bu durumda iki rek'atta bir selâm vermek daha faziletli olmakla birlikte, dört rek'atta da selâm verilebilir (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, 2/25-26).
Peygamber Efendimiz (sas) gece teheccüd için kalktığında öncelikle dişlerini misvaklar ve abdestini alırdı. Namaza durmadan önce çeşitli dualar ve zikirler yapardı. Kimi zaman on defa tekbir getirir, on defa hamdeder, on defa tesbih eder, on defa tevbe eder ve şu duayı okuyarak kıyamet gününün sıkıntılarından Allah’a sığınırdı: “Allah’ım! Bana mağfiret eyle. Beni daima hidayet üzere eyle. Beni rızıklandır ve bana afiyet ihsan eyle.” (İbn Mâce, İkâmet, 180) Kimi zaman ise başka dualar yapardı.
"Allah’ım sana hamdolsun sen göklerin ve yerin nurusun, tüm övgüler sana mahsustur. Gökleri ve yerleri ayakta tutan sensin, övülmeye layık olan sadece sensin. Sen göklerin ve yerin ve her ikisi arasındaki tüm şeylerin hayatlarını düzene koyansın. Sen gerçek ilahsın, senin vadin de mutlaka gerçekleşecektir. Sana kavuşmak da mutlaka olacaktır.
Cennet gerçektir. Cehennem gerçektir. Kıyamet muhakkak gerçekleşecektir. Allah’ım tüm irademi sana teslim ettim, sana inandım, sana güvenip dayandım ve daima sana yöneliyorum, senin verdiğin güç ve kuvvetle düşmanlarla mücadele ediyorum ve sadece senin hükmüne müracaat ediyorum. İşlediğim ve işleyeceğim gizli ve açık tüm günahlarımı bağışla. Benim kulluk yapacağım tek ilahım sensin senden başka ilah yoktur." (Tirmizî, Deavat 29; bk. Buhari, Teheccüd, 1)