TBMM Dijital Mecralar Komisyonu… CHP’li Özkan’dan Dısney’e Tepki: “İki Tane Ermeni Lobisinin Baskısına Boyun Eğdiniz”
(TBMM) - TBMM Dijital Mecralar Komisyonu'nda DISNEY platformu temsilcileri sunum yaptı. DISNEY'in çekimini yaptığı ancak çeşitli gerekçelerle yayınlamadığı "Atatürk" filmine ilişkin CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, "Parayı bizden kazanırken ...
(TBMM) - TBMM Dijital Mecralar Komisyonu'nda DISNEY platformu temsilcileri sunum yaptı. DISNEY'in çekimini yaptığı ancak çeşitli gerekçelerle yayınlamadığı "Atatürk" filmine ilişkin CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, "Parayı bizden kazanırken bizim etkimiz sıfır oldu. İki tane Ermeni lobisinin baskısına boyun eğdiniz. Büyüklük, mali büyüklük değil, insan haklarıdır, toplumu aydınlatmadır, şirketin sürdürülebilirliğidir. Atatürk'ü eleştirebilirsiniz saygıyla karşılarız ama siz para verip ve sizlerin de emeği olan bir şeyi korkak, adaletsiz ve cahil olduğunuz için yayınlatmadınız. Bu milletin size akıttığı tonlarca paraya rağmen başka şeyler yaparak durumu düzeltmeye çalıştınız. Ben bunu kabul etmiyorum" dedi.
TBMM Dijital Mecralar Komisyonu'nda DISNEY XD Televizyon Yayıncılık Anonim Şirketi yetkilileri sunum yaptı. Dünya ve Türkiye'deki faaliyetleri hakkında bilgi veren Disney Genel Müdürü Cenk Soner, 800 ve üzeri dizi, 1400 ve üzeri film, toplam 30 binden fazla içerik ürettiklerini anlattı. Soner, sunumun ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
"Amerika'da lobilerin kampanyası sonucu kaldırdığınız kaç tane film var?
CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, şunları söyledi:
"Siz burada para kazanıyorsunuz ve Atatürk filmiyle ilgili gerekçe olarak yerelde üretilen filmlerin maliyetleri konusunda bir problem olduğunu söylediniz. Aslında arkasında Ermeni lobilerinin büyük bir kampanyası var, onu söylemiyorsunuz. Büyük bir şirketsiniz neden lobilerin kampanyalarına yeniliyorsunuz? Amerika'da böyle lobilerin kampanyası sonucu kaldırdığınız kaç tane film var?
Süre sınırlaması olmayan platformlarda dil, içerik seçimi, sermayenin baskı grupları tarafından yönetilmesi, siz bizim bütün verilerimize ulaşırken bizim lobilerimizin etkisi sıfır oldu. Parayı bizden kazanırken bizim etkimiz sıfır oldu. Biz, sizin üzerinizdeki etkimiz sıfır olan bir millet haline geldik. İki tane Ermeni lobisinin baskısına boyun eğdiniz. Büyüklük, mali büyüklük değil, insan haklarıdır, toplumu aydınlatmadır, şirketin sürdürülebilirliğidir. Atatürk'ü eleştirebilirsiniz saygıyla karşılarız ama siz para verip ve sizlerin de emeği olan bir şeyi korkak, adaletsiz ve cahil olduğunuz için yayınlatmadınız. Bu milletin size akıttığı tonlarca paraya rağmen başka şeyler yaparak durumu düzeltmeye çalıştınız. Ben bunu kabul etmiyorum."
Özkan, "Türkiye iletişim pazarının ne kadarını kapsıyorsunuz? İzleyici sayınız nedir, bir tekel oluşturabilecek büyüklüğünüz var mı? Elde ettiğiniz reklam ve abonelik gelirleri nelerdir? Disney ürünlerinden elde ettiğiniz gelirler nelerdir? Yaptığınız bu sosyal projeler kampanya şeklinde olmuş. Sizin katkı sunduğunuz ne var? 400 çalışanınız var bunlar örgütlü mü, bir call centerınız var mı" sorularını yöneltti.
Disney Genel Müdürü Cenk Soner ise "Abone sayıları ve finansal bilgiler doğrudan açıklayabileceğimiz bilgiler değil fakat bu çerçeve her üç ayda bir Amerika'da açıklanıyor. Sosyal sorumluluk projelerini de kamuya çok açıklamıyoruz ama deprem olduğunda Hatay bölgesinde şirket ve şirket çalışanları yardımları oraya ulaştırdık. Bunaları reklam olsun, bunları yaptık diye paylaşmıyoruz. Atatürk filmine ilişkin de bütün açıklamalar kamuoyuyla şeffaf paylaşıldı" dedi.
Komisyon Başkanı ve AKP milletvekili Hüseyin Yayman, "Size bir lobiden baskı geldi mi" sorusuna Özkan, "Hayır gelmedi" karşılığını verdi.
"Bunun aksinde bir çalışma koşulu bizim için zaten düşünülemez"
DEM Parti İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk, Türk yapımı dizi ya da filmlerden Emmy'ye aday yapım olup olmadığını ve Disney Türkiye setlerde çalışan oyuncu ve yönetmen dışındaki emekçilerin çalışma koşullarını sordu.
Cenk Soner, "Emmy değil ama farklı ödüller almış oyuncu ve filmler var. Biz de uluslararası bir ödül alınmasını hedef olarak belirliyoruz, çok isteriz" dedi.
Türkiye pazarında daha çok Türk izleyicilerine yönelik işler yapıldığını belirten Soner, set çalışanlarına ilişkin ise "100 yıllık bir birikime sahibiz. Bütün vergiler yasal olarak denetlenen süreçler, bunun aksinde bir çalışma koşulu bizim için zaten düşünülemez. Hayvanların kullanıldığı setlerde prosedürümüz var. Sözleşmelerimiz ve yasalar bu koşullara uymayı zorunlu kılıyor ve biz de hassas davranıyoruz. Bir problem yaşanmadı yaşansa da doğru ve prosedüre uygun bir şekilde aksiyon alırız" ifadelerini kullandı.
"Abonelerinizin artış ya da azalışı nedir bilgilendirmenizi bekliyoruz"
CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk şunları söyledi:
"Bu rakamları açıklamamanın ticari sır olmaması lazım. Her şeyden önce biz sizi genel anlamda kurumla birleştirmiyoruz ama Türk milletinin bir ferdi olarak da bu hassasiyeti taşımanız gerektiğini düşünüyoruz. Atatürk filmiyle ilgili yapılan açıklamanın anlaşılır bir tarafı yok. O kadar hazırlık yapılmış, emek verilmiş, Atatürk filminin izlenme ile ilgili bir sıkıntı yaşamayacağı aşikar. Ama Ermeni lobisinin baskılarıyla iptal etmişsiniz. Bunun siyasi baskı anlamında şirket sahipleri ve fonların etkisiyle olduğunu anlayabiliyoruz. 2023 yılında 11 milyon abone kaybınız olmuş. 2023 ve 2024 yılındaki abonelerinizin artış ya da azalışı nedir bilgilendirmenizi bekliyoruz. İletişim teknolojisinin gelişmesiyle dijital platformlar önemli mecralar olarak ilerliyor ama Türk dizi sektörünün gelişmine katkı yönündeki cümleleriniz bizim duymak istediğimiz cümlerler ama somutlaştırmak lazım. 30 bin içerik var ama 2025 yılı için 4 Türk yapımı öngörüyorsunuz."
"Ulus aşırı şirketlerin hiçbir ahlak, norm tanımaması kabul edilemez"
Hüseyin Yayman da şöyle konuştu:
"İlk defa bir içerik üreticisini dinledik bunu değerli buluyoruz. Hepimizin ortak kaygısı şudur; ulus aşırı şirketlerin hiçbir ahlak, norm, değer yargısı gözetmeden kendilerini bir operasyon merkezi gibi konumlandırmaları diğer taraftan toplum mühendisliğine soyunmaları kabul edilemez. Yine ulus aşırı şirketlerin kendisini yasamanın, yürütmenin, yargının üzerinde görmesi bu asla dooğru değildir ve yeni sorunlar yaratır. Dolayısıyla bireyin, ailenin, toplumun, kamu düzeninin korunması sansürcülük, özgürlüklerin kısıtlanması değildir. Bu şirketler Fransa'da, Almanya'da hangi normlara uyuyorlarsa Türkiye'de de aynı şekilde uymaları gerekiyor.
Oyun siteleri meselesinde ailelerin feryatlarını işitiyoruz. Bu oyun sitelerinin hiçbir ahlak, değer tanımadan çocukları önce oyuna daha sonra sanal kumara alıştırmalarında hepimize düşen sorumluluk var. Bu konular siyaset üstü konulardır."