Şirketlerin vergi ve enflasyon endişeleri arttı

YASED’in anketine göre, gelir, iş gücü gibi performans göstergelerde artış bekleyen şirketlerin oranı, düşüş bekleyenlerden yüksek. YASED Başkanı, dövizle ilgili endişeler bir miktar gerilese de enflasyon ve vergi yükündeki endişelerin artış gösterdiğini söyledi.

Hamide HANGÜL

Türkiye’deki ulusla­rarası yatırımların son 100 yıllık hikaye­si Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ve Uluslararası Yatırım­cılar Derneği (YASED) iş bir­liği ile hazırlanan “Türkiye Yüzyılında Uluslararası Doğ­rudan Yatırımlar” kitabında bir araya geldi.

Kitabın tanı­tım toplantısında konuşan YASED Başkanı Engin Aksoy, bugün 272 milyar dolara ula­şan uluslararası doğrudan ya­tırımların, ekonominin, tüm sektörlerine yayılan rekabet­çi yatırımlarıyla 1,3 milyon kişiye istihdam sağladığını, 85 binden fazla tedarikçinin ürün, üretim teknoloji altya­pısını sürekli geliştirdiğini ve yüksek katma değerli üretim­le ihracatın da yüzde 30’un­dan fazlasını gerçekleştirdi­ğini söyledi.

CEO’lara göre 2025 kolay bir yıl olmayacak

YASED’in üye şirketlerin CEO’ları ile düzlenen anket sonuçlarına da değinen En­gin Aksoy, sözlerini şöyle sür­dürdü: “Anket sonucuna göre, Türkiye’de faaliyet gösteren uluslararası şirketler, 2025 yılı için ılımlı bir büyüme ön­görüsünde bulunuyor. Gelir, iş gücü gibi performans gös­tergelerinde artış bekleyen şirketlerin oranı halen düşüş bekleyenlerden daha yüksek. Ancak bu oranların kademe­li bir düşüş eğilimine girdi­ğini gözlemliyoruz. Özellik­le 2025’in kolay bir yıl olma­yacağını ve şirketlerin ancak piyasadaki ve kendi iç yapıla­rındaki yapısal dönüşümlerle büyüme şansını yakalayabile­ceğini söyleyebiliriz.”

En az 13,5 milyar dolar daha gelebilir

Engin Aksoy, “Dışsal teh­ditler arasında enflasyon, ye­niden en büyük endişe kayna­ğı olarak öne çıkıyor. Yıl sonu fiyatlandırma faaliyetlerinin de etkisiyle, enflasyonla ilgili endişeler artış gösteriyor. Dö­vizle ilgili endişeler bir mik­tar gerilese de vergi yükü ko­nusundaki endişeler ciddi bir artış gösteriyor. Anketimize katılan üyelerimizin görüşle­rine göre, önümüzdeki 6 ay­da makroekonomik istikrar ve düzenleyici iyileşmeler, en az 13,5 milyar dolarlık ek ya­tırımı tetikleyebilir” diye ko­nuştu.

Bu dönemde Türkiye’nin bir yatırım bölgesi olarak öne çıkmasının ön koşulunun, makroekonomik istikrarın ve düzenleyici çerçevelerdeki öngörülebilirliğin artırılması olduğunu dile getiren Engin Aksoy, “Ancak zor zamanlar­da öne çıkabilmek için ülke­mizin iddiasını destekleyen bir ivme yakalamamız lazım” dedi. Küresel uluslararası ya­tırım hacminden yüzde 1,5 oranında pay hedefledikleri­ni belirten Aksoy, “Halihazır­daki yıllık 11 milyar dolar ya­tırım seviyemizi 20-30 milyar dolar düzeyine çıkmamızı ge­rektiriyor” diye konuştu.

Her coğrafyadan yatırım kovalıyoruz, iştah yüksek

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı A. Burak Dağlıoğlu, “2025’te güzel haberleri, büyük ölçekli yatırımları sadece Çin’den değil, dünyanın farklı yerlerinden de aldığımız bir sene olacak. Yatırım iştahı yüksek” dedi. Türkiye’nin gündemine bakıldığında, özellikle dijital ve yeşil teknolojiler, enerji başta olmak üzere birçok alanda önemli projelerin hayata geçmesini beklediklerini dile getiren Dağlıoğlu, gazetecilerin sorularına verdiği yanıtta, “Türkiye’deki yatırım gündeminin tekrar hızlanacağı bir döneme girdiğimizi öngörüyoruz” diye konuştu.

“İlgi Çin ile sınırlı değil”

Dağlıoğlu, BYD sonrası Çin’den başka firmaların da yatırım ilgisine yönelik bir başka soru üzerine, “Bu yılın ilk 10 aylık verilerine baktığımız zaman yine Avrupa merkezli yatırımların yüksek olduğunu görüyoruz. Tabii Çin, bütün dünyada önemli bir yatırımcı ülke olarak dikkat çeken konumda. Tabii ki oradan gelen yeni projeler bizi heyecanlandırıyor. Bu otomotiv sektörü başta olmak üzere, ancak biz diğer teknoloji alanlarında da daha fazla yatırım duyabileceğimizi düşünüyoruz. Otomotiv alanı dahil, farklı projeleri görmek mümkün. Ancak ilgi bununla sınırlı değil” ifadelerini kullandı.

“Faiz indirimleri pozitif etkiler”

Dağlıoğlu, “Ancak unutmamak gerekiyor ki biz dünyanın her coğrafyasından yatırım çeken bir ülkeyiz. Bölgesel konumumuzun verdiği avantajla birçok ülkeden, birçok sektörde yatırımı kovalıyoruz” diye konuştu. BYD yatırımına yönelik bir başka soruya Dağlıoğlu, “Bazı şeyleri takvimle sınırlandırmamak lazım.” yanıtını verdi. Dağlıoğlu, dünyadaki yatırımların, geçen iki yılda artan bir performans sergilemediğine işaret ederek, “Dünyada merkez bankalarının faiz politikalarındaki gevşemelerle birlikte yatırımlara pozitif etkisi olacak” diye konuştu.