Sinan Ateş davası istinafa taşındı: “Sahte tutanak düzenlendiği, suikastte kullanılan araçların kime ait olduğu yer almadı”
Sinan Ateş davası istinafa taşındı: “Sahte tutanak düzenlendiği, suikastte kullanılan araçların kime ait olduğu yer almadı”
Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin davada verilen kararlar istinafa taşındı. İstinaf dilekçesinde cinayetle ilgili hazırlanan tutanakların soruşturma sürecinde yok edildiği belirtilerek, sanık Tolgahan Demirbaş'ın Milliyetçi Hareket Partisi Mersin milletvekili Olcay Kılavuz'un evinde yakalanmasına ilişkin tutanakların tahrif edilerek sahte tutanak düzenlendiğinin ortaya çıktığı ifade edildi. Dilekçede, cinayet günü kullanılan araçların hangi siyasi kurum ve kişilere ait olduğunun tespit olunmuş olmasına karşın hem soruşturma dosyasında hem de iddianamede yer verilmediği belirtildi.
Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in 30 Aralık 2022 tarihinde Ankara'nın Çankaya ilçesindeki Çukurambar semtinde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmesine ilişkin olarak 12'si tutuklu toplam 22 sanığın yargılandığı davada, tetikçi Eray Özyağcı'ya, tetikçiyi olay yerine getirip götüren motokurye Vedat Balkaya, olay yerinde keşif yapan Suat Kurt, cinayetin azmettiricisi olmakla suçlanan Doğukan Çep ve eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Eski Ülkü Ocakları yöneticisi avukat Serdar Öktem ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Tolgahan Demirbaş ile beraber tetikçiyi İstanbul'a kaçırmakla suçlanan eski Ülkü Ocakları yöneticisi Emre Yüksel "tasarlayarak öldürme suçuna iştirakten" 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Zekeriya Asarkaya ile Ufuk Köktürk için beraat kararı çıkarken, MHP’li avukat sanık Av. Serdar Öktem’e tahliye kararı verildi. Sanıklar Hakan Saraç, Çağlar Zorlu ve Aytaç Ataç’a beraat kararı verildi. Sanıklar Caner Güney’in tahliyesine karar verilirken, eski Cinayet Büro Amiri Mustafa Ensar Aykal’ın dosyasının ayrılmasına, tutukluluğunun devamına hükmedildi. Sanık Alper Atay’a suçluyu kayırma suçundan 2 yıl hapis cezası verildi. Sanıklar Erdem Karadeniz ve Osman Bayraktar ise bulgu yetersizliğinden beraat etti.
“Yargılama noksanlıklar üzerine inşa edildi”
Ateş ailesi ve avukatları, verilen kararı İstinaf Mahkemesi’ne taşıdı. İstinaf dilekçesinde, soruşturma evresine ilişkin olarak, “Dosyalar üzerindeki gizlilik kararları soruşturmanın baskı altında kalınmaksızın, sıhhatli yürümesi amacına hizmet etmek yerine, oldukça uzun bir sürece yayılan darmadağınık soruşturmalar nedeniyle belirsizliklere ve adil yargılanma hakkı ihlallerine sebebiyet vermiştir” denildi. Dilekçede, iddianamenin eksik ve hatalı olmasından kaynaklı yasal koşulları sağlamadığı vurgulanırken, mahkemenin bu durumu görmezden gelerek, “yargılamayı noksanlıklar üzerine inşa ettiği” ifade edildi.
Dilekçede, soruşturma dosyasındaki şüphelilerin suç işlemeye yönelik olarak aralarında işbölümü ve hiyerarşik bir düzen içinde amaçladıkları suçu işlemek için örgütlü olarak hareket ettiklerinin görmezden gelindiği savunuldu.
“Aykal yargılandığı davada buldu topladı”
Davanın sanıklarından eski Ankara Emniyet müdürlüğü Cinayet Büro Amiri Mustafa Ensar Aykal’ın, soruşturmanın başlangıcından, tutuklandığı sürece kadar ki geçen 8 ayda soruşturmayı yürüttüğü anımsatıldı. Aykal’ın davanın azmettiricisi olarak yargılanan eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş’la bu süreçte 5, olay günü olaydan yarım saat ve 2 saat olmak üzere toplamda 7 kez görüştüğü kaydedildi.
Dilekçede soruşturmanın başlangıcından, tutuklandığı sürece kadar 8 ay boyunca soruşturmayı yürüten Ankara Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amiri Mustafa Ensar Aykal’ın azmettirici olarak yargılanan Tolgahan Demirbaş ile cinayetten 2 saat önce ve yarım saat sonra telefon üzerinden görüştüklerine yer verildi. Dilekçede, bu durumla ilgili olarak, "Eylemin iştirakçisi olan, görevinin vermiş olduğu yetkileri kötüye kullanarak bilgi aktarımı yapmaktan çekinmeyen sanık Mustafa Ensar Aykal tarafından yürütülen soruşturmanın 8 aylık zaman zarfında toplanan delillerin sıhhati de tartışmalıdır" ifadeleri yer aldı.
Tutanaklar ve delillerin toplanması konusunda önemli görev ihmallerinin yaşandığı iddia edildi ve “Soruşturmada siyasi bir cinayet kabulünün oluşmaması için olayların çevresinden dolandırılmış, siyasi isimlerin adlarına yer vermemek adına büyük bir gayret sergilenmiştir. Örnek vermek gerekirse sanık Tolgahan Demirbaş'ın Milliyetçi Hareket Partisi Mersin milletvekili Olcay Kılavuz'un evinde yakalanmasına ilişkin tutanakların tahrif edilerek sahte tutanak düzenlendiği basın aracılığı ile kamuoyuna yansımıştır” ifadeleri kullanıldı.
“Araçların kime ait olduğuna iddianamede yer verilmedi”
Bunun yanı sıra dilekçede; suikast planı kapsamında kullanılan araçların hangi siyasi kurum ve kişilere ait olduğunun tespit olunmuş olmasına karşın, hem soruşturma dosyasında hem de iddianamede araçların kimlere ait olduğu yönünde cümlelere yer verilmediği belirtildi.
Suikast sırasında kullanılan ve iddianamede geçen 06 AT 5021 plakalı siyah Audi’nin Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım tarafından kullanılan araç olduğu ve ruhsatı MHP Genel Merkezi’ne, 06 DB 7018 plakalı siyah Volkswagen Passat marka aracın MHP Genel Merkezi’ne, 14 AAY 148 plakalı aracın ise Milliyetçi Hareket Partisi Bolu Milletvekili olan İsmail Akgül’ün babasının üzerine 06 AT 2560 plakalı araç ise MHP Genel Başkan Danışmanı Eyyüp Yıldız adına kayıtlı olduğu belirtildi. Ancak iddianamede bu durumun yer almamasına ilişkin olarak, “Son zamanların bu en ciddi siyasi cinayet davasının iddianamesinde yer verilmemiş olması, adi bir husumet davası olarak maskelenilmeye çalışıldığının kanıtıdır” denildi.
Davanın yeniden görülmesi talep edildi
İstinaf dilekçesinde, verilen kararlar hakkında usul ve esas bakımından hukuka aykırı olması ve eksik inceleme yapılması nedeniyle şunlar talep edildi:
“İstinaf başvurumuzun kabulü ile istinaf incelemesin duruşmalı olarak yapılmasına,
Kararların usul ve esas bakımından hukuka aykırı olması ve eksik inceleme yapılması nedeniyle; duruşmalı olarak yapılacak istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına, delillerin tekrar değerlendirilerek davanın istinaf mahkemesinde yeniden görülmesine, sanıklar hakkında eylemlerine uyan hükümlerin tatbiki ile üst sınırlar üzerinden, indirim uygulanmaksızın ceza verilmesine,
Şayet davanın istinaf mahkemesinde yeniden görülmesi mümkün değilse, hükmün katılan müvekkillerimiz lehine olacak şekilde bozulmasına ve dosyanın yeniden karar verilmek üzere yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini…”
Ayşe Kulin: Güzellik başarıyla eş değer olsaydı, en iyi romanları Ajda Pekkan yazardı |
Günün öne çıkan haberleri TIKLAYIN | Uzmanlar İstanbul karı için tarih verdi! |