34,9336
36,5928
3.020,92
Suriye ve Filistin’de olanlar Holokost gibi acı tecrübelerden bir farkla ayrılıyor hiç kuşkusuz. Bir yanda Batı’nın haklı olarak nedamet getirdiği bir soykırım diğer yanda ise henüz uluslararası bir müdahalenin olmadığı trajediler. O sebeple bugün Suriye’de açığa çıkan ve her türlü uyarıya rağmen engellenmeyen bu tablo, insanlığın bütünü açısından büyük bir soruna işaret ediyor. Sistem krizinin enine boyuna ele alındığı bu günlerde, Suriye ve Gazze örnekleri üzerinden farklı tartışmalar yapmanın tam zamanı. Bir yanda bu tür tartışmalar yapılırken diğer yandan da birleşik bir Suriye için bütün aktörlerin çaba sarf etmesi gerekecek. Parçalı yapıların ne tür istikrarsızlıklar ürettiği gerçeği dikkate alındığında, bu konunun hayati öneme sahip olduğu görülecektir. Diğer yandan da Suriye’deki mevcut demografiyi dikkate alan ve herkesin temsil edildiği bir düzlemin teşekkülü birincil öncelik olmalıdır. Aksi takdirde Suriye benzer bir başarısızlık örneği olarak tarihe geçebilir.
Türkiye’nin 2011 Mart’tan bu yana Suriye’ye yönelik projeksiyonu ile ilgili çeşitli tartışmalar yapıldı. Başta dış politikadaki yansımaları olmak üzere sığınmacılar üzerinden de iç politikayı baskılayacak bir vasat oluştu. Bugün Türkiye’nin tarihin doğru tarafında pozisyon almasının tescil edilmesi önemli. Bu bağlamda Türkiye Suriye’nin yeniden inşası ve rehabilitasyonuna da büyük bir katkı sağlayacaktır. Son olarak Suriye’deki gerçeklik bize, diplomasinin saha gücü ile birleşmediğinde bir çıktı üretmediği gerçeğini de göstermiş oldu.