Sanayi üretimine yüksek faiz, düşük kur ve AB freni

Yüksek faiz, düşük kur ve Avrupa pazarında yaşanan daralma nedeniyle sanayi üretimi toparlanmakta zorluk çekiyor. Toplam sanayi üretimi eylülde aylık bazda yüzde 1,6 artarken, yıllık bazda yüzde 2,4 azaldı. Toplamda en büyük paya sahip imalat sanayiinin üretimi aylık bazda yüzde 1,8 artmasına rağmen bir yıl önceki dönemin yüzde 2,5 gerisinde kaldı.

Naki BAKIR

Sanayi sektörü, parasal sıkılaştırma sürecinde yüksek faiz ve düşük kur faktörünün yanı sıra Avrupa pa­zarındaki daralmanın da etki­siyle istikrarlı büyümeye geçe­miyor. Sanayi, eylül itibarıyla bazı alt sektörlerdeki arızi ge­lişmelerle aylık bazda üretim artışı kaydetmekle birlikte yıl­lık bazda hala kayıpta. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), sa­nayi üretim endeksinde eylül ayı gerçekleşmelerini açıkladı. Toplam sanayi üretimi, eylül­de önceki aya göre yüzde 1,6 ar­tarken, bir yıl önceki düzeyinin yüzde 2,4 altında kaldı.

Eylül­de aylık bazda kaydedilen artış esas olarak, toplamda en büyük paya sahip ana sektör olan ima­lat sanayiinden; imalattaki ar­tış ise motorlu taşıtlar, bilgisa­yar ve fabrikasyon metal ürün­leri olmak üzere başlıca üç alt sektörden kaynaklandı. Aylık bazda kaydedilen artışa rağmen üretim yıllık bazda düşmeye de­vam etti. Yıllık bazda toplam sa­nayi üretimi haziranda yüzde 5, temmuzda yüzde 3,9 ve ağustos ayında da yüzde 5,2 düşüş kaydetmişti, eylül ile birlikte düşüş süreci dört aya ulaştı.

İmalat sanayii belirleyici

Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış endeks bazında önceki aya göre imalat sanayii üretiminde yüzde 1,8, maden­cilik ve taş ocakçılığındaki ay­lık bazda yüzde 1,2 artış, elekt­rik, gaz, buhar sektörünün üre­timinde ise yüzde 1,8 düşüş yaşandı. Toplamdaki düşüşe madencilikteki artış 0,1 puan pozitif ve elektrik, gaz, buhar sektöründeki düşüş 0,1 puan ne­gatif etki yaparken, toplam sa­nayi üretimindeki yüzde 1,6’lık artışın tamamı toplamda en bü­yük paya sahip olan imalat sana­yiinden geldi.

Yıllık bazda ise imalat sanayii üretiminde yüzde 2,5 ve maden­cilik ve taş ocakçılığında yüzde 5,3 düşüş, elektrik, gaz, su sek­törünün üretiminde ise yüzde 1,1 artış bulunuyor. Toplam üre­timde yıllık yüzde 2,4’lük düşü­şün yüzde 2,2’lik kısmı tek başına imalat sanayii üretimindeki azal­ma kaynaklı.

Toplam sanayi üretiminde ay­lık bazda yaşanan artışta imalat sanayii belirleyici olurken, bu ana sektörün üretimindeki aylık artışın üçte biri tek başına motor­lu taşıtlar alt sektöründen geldi. Önceki ay yüzde 7,5’le sert üre­tim düşüşü yaşayan bu alt sektör, eylülde ise üretimini aylık bazda yüzde 10,1 artırdı ve bu da ima­lat sanayii toplam üretimindeki değişime 0,6 puan pozitif katkı verdi.

Eylülde imalat alt sektör­leri içinde en yüksek oranlı üre­tim artışı ise yüzde 18,6 ile bilgi­sayar alt sektöründe kaydedildi. Endeksteki ağırlığına göre bu ar­tışın toplam imalat sanayii üre­timinde aylık değişime pozitif et­kisi 0,5 puan oldu. Aylık artışta bu alt sektörleri yüzde 6,4’le fabri­kasyon metal ürünleri, yüzde 5,6 ile elektrikli teçhizat, yüzde 4,6 ile tekstil, yüzde 4,5’le ağaç, yüz­de 4,4’le kauçuk ve plastik, yüz­de 3,9’la giyim, yüzde 3,4’le kâğıt izledi.

Aylık bazda en sert üretim dü­şüşü ise yüzde 20,9’la rafine pet­rol ürünlerinde meydana geldi. Önceki aya göre üretim düşüşün­de bu alt sektörü yüzde 9,3’le di­ğer ulaşım araçları, yüzde 4,4’le kayıtlı medyanın basımı ve çoğal­tımı, yüzde 2,8’le deri, yüzde 2,6 ile temel eczacılık, yüzde 1,8’le tütün ve yüzde 0,7 ile gıda izledi.

Yıllık bazda ise en yüksek oran­lı üretim artışı yüzde 7,3’le giyim eşyasında, en sert üretim düşü­şü ise yüzde 30,2 ile diğer ulaşım araçlarında yaşandı. Yıllık üre­tim artışında giyimi yüzde 6,3’le fabrikasyon metal ürünleri, yüz­de 5,9’la ana metal sanayii, yüz­de 4,8’le kayıtlı medyanın basımı ve çoğaltımı yüzde 3,9’la elektrik­li teçhizat izledi. Yıllık düşüşte diğer ulaşım araçlarından sonra yüzde 20,6 ile rafine petrol ürün­leri, yüzde 17,3’le bilgisayar, yüz­de 14,8’le temel eczacılık, yüzde 9,4’le tütün geldi.

Sanayi üretimi neden canlanamıyor?

Sanayide yaşanan kan kaybının başlıca üç nedeni bulunuyor. On altı aydır uygulanmakta olan parasal sıkılaştırmaya dayalı ekonomik programın temel amacı enflasyonu üç yılda tek haneli oranlara düşürmek. Bu kapsamda kredi faizlerinin yükselmesi ve krediye ulaşımın zorlaşması sanayiciler açasından sıkıntı yaratıyor. Yüksek faiz ve genel olarak parasal sıkılaştırmanın ekonominin tüketim ayağından çok üretici kesimleri olumsuz etkilediği gözleniyor.

Özellikle, sanayi firmalarının ezici çoğunluğunu oluşturan KOBİ’ler, üretim, tedarik ve satış sorunları ile birlikte ciddi finansal sorunlar da yaşıyor. İhracata dönük üretim yapan sanayicilerin ise TL’de değerlenme/düşük kur nedeniyle küresel pazarda rekabet güçleri zayıflıyor. Sanayinin performansının düşmesine etki eden üçüncü faktör ise ana ihracat pazarı olan Avrupa ekonomilerinde yaşanan daralma ve talep gerilemesi.