Reşit Kibar’ın Ölümünün Birinci Ayında Yaşam Nöbeti Tutuldu

HABER: UĞUR İSTANBULLU (ARTVİN) - Çifteköprü Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi'nin çağrısıyla Hopa Cankurtaran'da, Reşit Kibar'ın katledilişinin birinci ayında yaşam nöbeti tutuldu. Avukat Hakan Öztan, "Kar hırsı için insan öldürüldü ancak ...

HABER: UĞUR İSTANBULLU

(ARTVİN) - Çifteköprü Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi'nin çağrısıyla Hopa Cankurtaran'da, Reşit Kibar'ın katledilişinin birinci ayında yaşam nöbeti tutuldu. Avukat Hakan Öztan, "Kar hırsı için insan öldürüldü ancak arkadaşlarımız tutuklandı ve cezaevlerinden sürgün edildi. Şimdi esas mesele yaşam alanlarımızı savunmayı kavramış durumdayız dolayısıyla buradaki nöbetleri Türkiye'nin dört bir yanına yaymaya devam edeceğiz" dedi.

Artvin Borçka ilçesi Cankurtaran bölgesinde yapılmak istenen mesire alanı projesine karşı ağaçlarını korumaya çalışıken katledilen Reşit Kibar'ın ölümünün birinci ayında Cankurtan'da Çifteköprü Kırsal Kalkınma Kooperatifi çağrısı ile onlarca kişi "yaşam nöbeti" için toplandı. Cankurtaran'da yaşam nöbetine katılan Artvinliler, Artvin'in doğa ve yaşam alanlarını talana açan tüm ruhsat ve projelerin iptal edilmesi, Cankurtaran Orman alanının "Reşit Kibar Ormanı" ilan edilmesi, tutuklanan arkadaşlarının serbest bırakılması ve Reşit Kibar'ın ölümünden sorumlu olanların yargılanması çağrısında bulundu.

Çifteköprü Kırsal Kalkınma Kooperatifi adına yapılan sunumda, "Bugün aynı saatlerde tüm Türkiye'de nöbete çıkan arkadaşlarımız Ankara, Kuğulu Park, İstanbul Adalar, Heybeli Ada, İzmir, Eskişehir, Burhaniye, Kaz dağları, Salihli, Sivas, Hatay, Akbelen, Alaşehir, Muğla, Ağrı ve Diyarbakır nöbette ve hepsine çok teşekkür ediyoruz" denildi.

Yaşam nöbetleri devam edecek

Yaşam nöbetlerine devam edeceklerini vurgulayan Çifteköprü Kalkınma Kooperatifi Başkanı Gökhan Genç, şunları söyledi:

"Biz bu yaşam nöbetlerini bu haftadan sonra tekrar edeceğiz ve ta ki istediğimiz sonuçları alıncaya kadar. Birkaç konuya değinmek istiyorum, biliyorsunuz ki biz uzunca süredir uğraşıyoruz. Bundan 5 yıl öncesinde Cankurtaran'da mücadele etmeye başladık. Biz burada taş ocaklarının ruhsatlarını iptal ettirebilmek için çok mücadele ettik ve çoğu zaman destek de bulmadık ama sonrasında buraları kurtardık. O gün buralarda taş ocağı yapmış olsalardı ve buraya mesire alanı projesi veren kurum burayı veremeyecekti ve evet biz kurtardık ama sonrasında başka bir adla buraya girmeye çalıştılar."

"AKP 22 yıldır bu ülkeyi parça parça talan etti "

Halkevleri adına konuşan Hatice Topaloğlu da talepleri hayata geçirilinceye kadar mücadele edeceklerini kaydederek, "Reşit'i kaybettik ve bir aydır yaşadıklarımız 20 yıllık yaşadıklarımızın ufak bir özeti, önümüzde duruyor. AKP 22 yıldır bu ülkeyi parça parça talan etti ve halkın bütün haklarına göz dikerek parça parça elimizden almış oldu. Mücadelemiz devam edecek ve elbette ki burada kalmayacak, taleplerimiz çok net ve bu taleplerimizi hayata geçirinceye kadar biz mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi.

"Bizim esas görevimiz yerküreyi geleceğe taşımaktır"

Metalürji Mühendisi Cemalettin Küçük de "Bizim esas görevimiz yerküreyi geleceğe taşımak olmalıdır" diyerek, şöyle konuştu:

"Mesele şudur, yerküreyi tahrip etmek isteyenler ile yerküreyi geleceğe taşımak isteyenler arasında bir çatışma bir savaş söz konusudur. Bu çatışma ve savaş adı Cankurtaran olan yerde can almıştır. Ancak bunun kötü olan tarafı bir canı kaybetmenin ötesi bunun geleceğe çatışma biçiminde kan davası biçiminde de yansıtılmaya çalışılmaktadır. Sermaye bunu ilk defa yapmıyor, kardeşi kardeşe kırdırma meselesi geçmiş dönemden bu alana taşıyor ve bugün gelinen noktada biraz önce arkadaşlarımızın bahsettiği gibi Türkiye coğrafyasının nerdeyse birçok yerinde nöbet tutulan ve bugün anmaya çalışılan bu noktada da yine kardeşi kardeşe kırdırtmaya çalışan bir çaba içerisindeler."

"Kapitalizm bir barbarlıktır"

SOL Parti Artvin İl Başkanı Mahmut Zeytinci de "Kapitalizm olduğu müddetçe ve biz buna barbarlık diyoruz ve bizi kandırarak ihtiyacımız olmayan şeyleri ihtiyaçmış gibi göstererek bu düzene mahküm etmeye çalışıyorlar her zaman ve her yerde ve bizde uyanık olmak zorundayız. Başka bir dünyayı topatan kurmak için hem bizi hem doğayı ve başka bir geleceği düşünmeye ve başka bir gelecek içinde mücadele etmekten başka bir çare olmadığını anlamak ve bu anlamda da çaba sarf etmeye ihtiyacımız var" diye konuştu.

"Utansın bu yargı sistemi"

"Bu davada en çaresiz olanlar avukatlardır" diyen Avukat Haktan Özkan da "Sürecin başından beri avukatlar olarak çok zor durumdayız. Bu zor durumu nasıl ifade edelim ve burada yaşam nöbetinde olmaktan mutluyuz ama buraya ayağımızı bastığımızdan beri bütün gözler bütün yüzler 'ne olacak bu iş, Reşit'i öldürenler hukuk önünde hesap verecekler mi? 'diye soruyorlar.  Dursun, Mutlu, Yılar arkadaşlarımızın alıkonulduğu bu süreç ne zaman bitecek, yok mu bir çareniz diye soruyorsunuz. Ne yazık ki bundan biz değil bu yargı sistemi sorumludur ve utansın bu yargı sistemi. Bu soruları en çaresiz insanlara soruyorsunuz yani avukatlara." ifadelerini kullandı.

Kaynak: ANKA / Yerel