Özgür Özel’den Erdoğan’a Özür Çağrısı
CUMHURİYET Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Dilruba Kayserilioğlu üzerinden kendisini hedef alan açıklamalarına değinerek, "Ben ne demişim de özür dileyim, ne için? Benim suçum neymiş onu bilmiyorum ama bir özür istiyorsa ben Dilruba adına, Dilruba'nın söylediği sözlerden alınmış, üzülmüş, kendini kötü hissetmiş kim varsa özür dilerim. Şimdi sıra Sayın Erdoğan'da. Kendisinin özellikle Cumhuriyet Halk Partili seçmenleri hedef alarak 'Çürük' gibi ağzıma alamayacağım ifadeleri Cumhuriyet Halk Partili seçmeni ve kendisinden olmayanları üzdü. Ben üstüme düşeni yaptım. Şimdi sıra Sayın Erdoğan'da. Yaparsa bu sürece verdiği katkıdan dolayı kendisine teşekkür edeceğim. Türkiye yarından itibaren yeni bir güne uyansın" dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir Adnan Menderes Havaalanı'nda yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sokak röportajındaki sözleri nedeniyle tutuklanan Dilruba Kayserilioğlu'nun tahliyesinin ardından CHP protokolünde ağırlanmasına tepki göstermesi ve "O fotoğraf ne Türk siyaseti ne Türk demokrasisine yakışmamıştır. Gölge düşürmüştür. CHP lideri Özel'in millete bir özür borcu olduğuna inanıyoruz" sözlerine yanıt verdi. Özel, "Sayın Erdoğan'ın açıklamalarını büyük bir şaşkınlık ve üzüntüyle izliyorum. Maalesef Sayın Erdoğan teslim olmuştur. Normalleşme sürecinin AK Parti'ye zarar verdiği algısına ve etrafındakilerin bu iddialarına teslim olmuştur. 'Normalleşme bize yaramıyor, Cumhuriyet Halk Partisi'ne yarıyor, sertleşmemiz, yeniden kutuplaştırmamız lazım' sözlerine teslim olmuştur. Aksi takdirde Dilruba olayında tam 11 gün sonra teğmenler olayında tam 8 gün sonra ortaya konulan bu yaklaşımların başka bir açıklaması yoktur. Bu süreçte Sayın Erdoğan kavga, tartışma, kutuplaşma isteyip siyasi düşüşüne böyle engel olacağını sanıyor. Oysa ki onun siyasi düşüşü 31 Mart'ta tescillenmiştir ki bu milletin sesini duymadığında ve bu millete tepeden bakan adayların, kadroların halk için değil, başka çıkar çevreleri için belediyecilik yapanların 31 Mart'ta cezalandırıldığını görmesi lazım" diye konuştu.
'BİR FAYDASI VARSA BU ÜLKEYE'
Özel, 31 Mart öncesinde siyaset yaparken temiz bir dil kullandığını dile getirerek şöyle devam etti: "Kendisinin bir zamanlar yumuşama dediği şimdi normalleşme tanımlamasında bizimle birleştiği sürecin faydası ne banadır ne partimedir. Bir faydası varsa bu ülkeyedir. Bu ülke normalleşmeyi desteklemektedir. Bu yüzden Sayın Erdoğan'ın bu kullandığı ifadelerin tamamı son derece sorunludur. Dilruba meselesinde Sayın Erdoğan'a bir telefon açmayı düşündüm. 'Gerçekten bilmiyorsanız anlatayım, bilip de yapıyorsanız neden?' diye soracaktım. Ama Türkiye siyasetinde bu tip telefonların olması için biraz daha normalleşmek gerekiyor. Bir büyüğüm ya da arkadaşımla konuşur gibi konuşabilsek arayıp diyeceğim ki 'Gerçekten bilmiyor musunuz yoksa bilip de mi söylüyorsunuz?'"
'33 YAŞINDA GENÇ BİR KADININ CEZAEVİNE KONULMASINI YANLIŞ BULUYORUM'
Aliağa Cezaevi'nde Dilruba Kayserilioğlu'na yaptığı ziyaret konusuna da değinen Özel, "Kendisine 'Bu sözlerin bir grup seçmeni üzmüş olabilir, bunu telafi etmekte fayda var' dedim. Fuarda Dilruba ile görüştüğümde, 'Kendi değerlendirmesini yapacaktır' dedim. Sayın Erdoğan, 'Dilruba'nın ifadelerini sahipleniyor' diyor. Dilruba'nın ifadelerini sahiplenmiyorum. Dilruba'nın ifade özgürlüğünü ve böyle bir meseleden ibreti alem olsun diye tutuklanıp 33 yaşında genç bir kadının cezaevine konulmasını yanlış, ölçüsüz ve adaletsiz buluyorum" dedi.
'TÜRKİYE NORMALLEŞMEDE YENİ BİR ADIM DAHA ATSIN'
Özel konuşmasının devamında, "Ben ne demişim de özür dileyim, ne için? Benim suçum neymiş onu bilmiyorum ama bir özür istiyorsa ben Dilruba adına Dilruba'nın söylediği sözlerden alınmış, üzülmüş, kendini kötü hissetmiş kim varsa özür dilerim. Şimdi sıra Sayın Erdoğan'da. Dilruba'nın bunları söylemesi yasak. AK Parti'ye yakın isimlerin, hatta yöneticilerin ağzına geleni söylemesi, Atatürk'e hakaret etmesi, Cumhuriyet Halk Partisi seçmenine hakaret etmesi, imtiyaz olabilir mi? Başta kendisinin özellikle Cumhuriyet Halk Partili seçmenleri hedef alarak 'Çürük' gibi ağzıma alamayacağım ifadeleri Cumhuriyet Halk Partili seçmeni ve kendisinden olmayanları üzdü. Geçmişte birisi köşe yazısı yazmış, 'Bidon kafa' demiş, 'Göbeğini kaşıyan adam' demiş. Bunlar da AK Parti'li seçmeni üzmüş. O sözleri söyleyenler adına ben özür diliyorum. Hadi Sayın Erdoğan da bir adım atsın ve o da söylediği sözler, AK Parti'li olmayanları üzen bütün ifadeler için özür dilesin. Türkiye normalleşmede yeni bir adım daha atsın. Ben üstüme düşeni yaptım. Şimdi sıra Sayın Erdoğan'da. Yaparsa bu sürece verdiği katkıdan dolayı kendisine teşekkür edeceğim. Türkiye yarından itibaren yeni bir güne uyansın" açıklamalarında bulundu.
'TÜRKİYE'NİN TALİHSİZLİĞİDİR'
Son günlerde sözleriyle gündeme gelen eski Milli Savunma Bakanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Hulusi Akar ile ilgili de konuşan Özel, "Türkiye Narin'e yas tutarken Erdoğan'ın Dilruba'ya, teğmenlere sözleri ve Hulusi Akar'ın ifadeleri son derece sorunludur. Teğmenler kılıç çattılar ya birileri diyor ki 900 kişiden 300'ü katıldı. Yüzde 90'ının katıldığı bir süreçten bahsediyoruz. Yıllardır yapılan ve 2016'ya kadar resmen yapılan bir yeminden bahsediyoruz. Geçen sene hep birlikte gittiler ve kapalı bir spor salonunda yaptılar. Bu sene de 'Siz gittikten sonra Cumhurbaşkanı ayrıldı' dendikten sonra o ritüeli yaptılar. Bu insanlara ceza verip hesap ödeteceğiz yaklaşımları son derece sorunludur. 3 kadın teğmeni 3 harp okulunun birincisi olduğuna sevindirtmediler. Ne yapacaksın şimdi o kadın teğmeni ordudan mı ihraç edeceksin? Yaparsa çok büyük haksızlık yapmazsa o zaman tutarsızlık. Milletçe bu işin istismarı bir tarafa bırakılsın, tekrar ettikleri ritüele siyasi anlamlar yüklenmesin istiyoruz. 'Atatürk'ün askeriyim' diyen hiçbir teğmen suçlanamaz. Suçlayanlar tarih önünde suçlu duruma düşerler. Hulusi Akar'a bakınca altından siyasal İslamcı çıktı. Başka bir şey çıkmadı. Hulusi Akar ilk mezun olduğu günlerden son güne kadar siyasi islamcıdır. Arkadaşlarının deyimiyle 'Su akar Hulusi Akar'. Darbe başarılı olsa başa geçecek kişi başarısız olunca yine bir göreve geldi bu da Türkiye'nin talihsizliğidir. Ben ona diyeceklerimi yüzüne Meclis Genel Kurulu'nda söyledim. Başka söyleyecek bir şeyim yok" diye konuştu.