Osmangazi Belediyesi’nin “Medya Buluşması”

(BURSA) - Osmangazi Belediyesi tarafından düzenlenen "Medya Buluşması"nda, Deniz Zeyrek ile Çiğdem Toker, "Ekmekler neden bozuldu?" konusunu ele aldı.

Osmangazi Belediyesi, Medya Buluşması düzenledi. Hasan Ali Yücel Dünya Klasikleri Kütüphanesi'nde gerçekleştirilen söyleşiye Belediye Başkanı Erkan Aydın, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, Belediye Başkan Yardımcısı Mutlu Esendemir, Belediye Meclis üyeleri ve basının temsilcileri katıldı.

Moderatörlüğünü gazeteci Aysın Komitgan'ın yaptığı söyleşide gazeteci-yazar Orhan Akbal'ın "Önce ekmekler bozuldu, sonra her şey" sözü üzerine konuşan konuklar, adalet sistemi bozulunca da her şeyin bozulduğuna dikkat çekti.

"Paranın kölesi olanların mayası bozuldu"

Ekmeğin özünü mayanın oluşturduğunu dile getiren Aysın Komitgan, insanın da bir mayası olduğuna vurgu yaparak, Türk halkında son zamanlarda ahlaki bir bozulma yaşanıp yaşanmadığını konuklara sordu. Deniz Zeyrek, "Önce ekmekler bozuldu, sonra her şey" sözünün, değişimin kötü bir şey olduğu algısı verdiğini, ancak her değişimin kötü bir şey olmadığını söyledi. Zeyrek, "Önemli olan değişimi pozitif bir şekilde gerçekleştirmek. Ülkemizin ve insanımızın mayası bozulmadı. Paranın kölesi olan insanların mayası bozuldu. Paranın kölesi olan kişiler, mayayı bozmaktan da ekmeği bozmaktan da çekinmez duruma geldi. Ancak, insanımızın ve ülkemizin ana omurgası yani mayası tutmuş. Bunu da en güzel Cumhuriyet'in 100. Yılı kutlamalarında gördük. 29 Ekim 2023 günü 2 milyon 900 bin kişi Anıtkabir'e gitti. Devletin bütün imkanlarını kullanan iktidara rağmen, halkımızın yarısı Cumhuriyet için dimdik ayakta olduğunu ve sahip çıktığını gösterdi" dedi.

"Bizi sağlam tutan maya Cumhuriyet"

Türkiye'de siyasi bir değişime ihtiyaç duyulduğunun altını çizen Zeyrek, "Kararlı, demokrasiye, hukuk devletine ve kurallara sahip çıkan bir iktidara ihtiyaç var. Hangi parti olursa olsun, gelen iktidarın yaşanan çürümeyi ve bozulmayı engellemesi gerekiyor. Bu olmazsa asıl mayamız o zaman bozulacak. Asıl o zaman ahlaksızlaşacağız ve yolsuzlaşarak çürüyeceğiz. Zaten maya çürüdüğünde de bir daha toparlama şansı olmaz. O aşamaya gelirsek ne vatanımız kalır ne halkımız kalır. Ben gelecek adına umutluyum. Mayamızın bozulmadığı kanaatindeyim. Bizi sağlam tutan mayanın da Cumhuriyet olduğunu düşünüyorum. Bu mayayı çalanlar da başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere silah arkadaşlarıdır" diye konuştu.

"Adalet bozulunca da her şey bozuluyor"

Zeyrek, "Ülkemizde geçmiş yıllarda da şiddet olayları yaşandı. Vahşice katledilen insanlar oldu. Vahşet insanların bir kısmı tarafından kuşaktan kuşağa taşınıyor. Bu tür olaylar, yoksulluk arttığında, insanların çaresizliği arttığında çoğalıyor. Adalette yaşanan çürüme de şiddet ve vahşet olaylarını tetikliyor. Geçtiğimiz gün sokak ortasında bir kadına tecavüz etmeye çalışan iki kişinin serbest kaldığını gördük. Ancak, fikirleri yüzünden insanlar yıllardır hapis yatıyor. Ömür boyu yanımızda olmaması gereken insanlar serbest dolaşıyorlar. Yoksulluk arttığında ahlaki açıdan bir çürüme olur. Ancak çürüme devlet başladığında işler kontrolden çıkar. Türkiye'nin iyi yönetilememe gibi bir sorunu var. Bu olayların altında da bu sebep yatıyor. Adalet bozulunca da her şey bozuluyor" dedi.

"Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar zirve yaptı"

Çiğdem Toker de "Gerçek anlamda baktığımızda bizim çocukluğumuzdaki ekmekler daha doyurucuydu. Bu kadar beyaz değillerdi. Gramajları bu kadar düşük değildi. Bu kadar çok rafine edilmiyorlardı. Ekmeğin son 20 yıl içerisinde geçirdiği süreç bile bize birçok şeyi anlatıyor aslında. Geçim konusunda ele aldığımız ekmek ise bambaşka bir hadise. Hem işsizlik, hem mesleksizlik hem de ekonomik sorunlara karşılık geliyor. Türkiye'de her zaman geçim sıkıntıları oldu. Ancak son yıllarda yaşanan yoksulluğu ben görmedim. Sadece ekonomik olarak değil, insanın insan olarak hak ettiği haklar konusunda da bir yoksulluk yaşıyoruz. Yolsuzluk da, yoksulluk da yasaklar da ülkemizde son dönemde zirve yaptı. Bu yoksullukları da iktidarın tercihleri dolayısıyla yaşıyoruz. İnsan sadece insan olduğu için ve bir devlete vatandaşlık bağıyla bağlandığı için birçok hakka sahip. Fakat bu haklar artık tuzla buz olmuş durumda. Bizim yeni baştan vatandaşlığın ne olduğunu hatırlamaya ve hatırlatmaya ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

"Sosyal medya mahkemeleri ile adalet sağlanıyor"

Moderatör Aysın Komitgan'ın Türkiye'de son dönemde ortaya çıkan sosyal medya adaleti ile ilgili sorusu üzerine Çiğdem Toker, "Ülkemizde çok ciddi cezasızlık uygulaması olmuş durumda. Bunun birçok sebebi var. İçimizi soğutmayan kararlar alındı ve bu da toplumda öfke durumu yarattı. Kadına bakış açısı da önem taşıyor. Sosyal medya mahkemeleri diye bir kavram oluştu. Suç işlediği ortada olan ceza almayan kişilerin, sosyal medyada yayılmasından sonra tekrardan yargılanmaları ve ceza almaları çok garip. Hukuk devletinde yargının  bu şekilde işlememesi gerekiyor. Ancak ülkemizde durum bu şekilde işlemiyor. Özellikle kadına ve çocuğa yönelik suçlarda zanlıların serbest bırakılmasının ardından, olayın sosyal medyada paylaşılması ve tepkilerin olmasıyla birlikte şahısların tekrardan yargılanması çok oluyor" diye konuştu.

Konuşmalarının ardından, gazeteci ve yazar Deniz Zeyrek ile Çiğdem Toker programa katılan konukların ve meslektaşlarının sorularını yanıtladı. Söyleşi sonunda Belediye Başkanı Erkan Aydın, Deniz Zeyrek Çiğdem Toker ve Aysın Komitgan'a teşekkür plaketi takdim etti.