Ortaöğretimden, üniversiteden ayrılan öğrenci sayısı her geçen yıl artıyor
Zorunlu eğitim çağında olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı çocukların yüzde 3.9’u, yani yaklaşık 612 bin 814 çocuk eğitimin dışında bulunuyor. Bu sayı bir önceki öğretim yılına göre yüzde 38.4 oranında arttı. Geçici koruma altındaki Suriyeli ve yabancı çocuklar da eklendiğinde bu sayı 855 bin 174’ü buluyor. Bu çocukların yüzde 53.6’sı erkek, yüzde 46.4’ü kız. Eğitim dışındaki çocukların sayısına yaş gruplarına göre bakıldığında, en büyük grup yüzde 73.9’la 14-17 yaş aralığında.
Eğitim Reformu Girişimi (ERG) tarafından hazırlanan “Eğitim İzleme Raporu 2024” dün kamuoyuna sunuldu. ERG Eğitim Gözlemevi Koordinatörü Burcu Meltem Arık, bu yılki raporun Türkiye’de eğitim sisteminin karşı karşıya olduğu çoklu krizlerin etkilerini kapsamlı bir şekilde ele aldığını belirterek “Özellikle vurgulamak isterim, ekonomik krizin eğitim üzerindeki etkileri giderek derinleşiyor. Eğitimde fırsat eşitsizliği artıyor, dezavantajlı grupların nitelikli eğitime erişimi zorlaşıyor” dedi.
RAPORDAKİ BAZI BULGULAR ŞÖYLE:
- 15-17 yaş grubunda eğitim dışındaki çocuk oranının en yüksek olduğu iller yüzde 35.6’yla Muş, yüzde 32.4’le Ağrı ve yüzde 28.7’le Gümüşhane. 15-17 yaş grubunda eğitim dışındaki öğrenci sorununun Orta Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’da yoğunlaştığı görülüyor.
- Okulda olmayan kız çocuklar çocuk yaşta erken ve zorla evlilik riski altında. Muş’ta hem 17 hem de 16 yaşındaki her üç kız çocuktan biri eğitimin dışında. Siirt, Bitlis ve Ağrı’da da 17 yaşındaki her üç kız çocuktan biri eğitim almıyor.
- Okula kayıtlı olmak, çocukların nitelikli eğitime eriştiği anlamına gelmiyor. Nitelikli eğitim hakkının izlenmesi, sadece okullulaşma oranlarıyla sınırlı kalmamalı; devamsızlık, sınıf tekrarı ve okul terki göstergeleriyle de izlenmeli.
- lEkim 2023’te yapılan değişiklikle, çocukların okulda geçirdikleri süredeki temel ihtiyaçlarını, öz bakım süreçlerini ve eğitim programının uygulanmasını desteklemek amacıyla resmi okulöncesi eğitim kurumlarının katkı payı almasına izin verildi. Bununla bağlantılı olarak 2023-24’te okulöncesi eğitimdeki öğrenci sayısı 2 milyon 55 bin 350’den 1 milyon 954 bin 202’e düştü.
TEMEL BECERİLER YETERSİZ
- Son iki yılın Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) yerleşme sonuçları incelendiğinde son sınıf düzeyinde başvuran her üç öğrenciden birinin yerleşebildiği görülüyor. Son sınıf düzeyinde başvuranlardan bir yükseköğretim kurumuna yerleşenlerin oranı YKS 2022’de yüzde 30.1, YKS 2023’te ise yüzde 32.3. YKS 2023’e giren ve başvuru yapan sosyal bilimler lisesi öğrencilerinin yüzde 67.3’ü bir yükseköğretim kurumuna yerleşti. Yerleşme oranı en düşük program türü ise yüzde 21.3 ile meslek liseleri ve teknik liseler. Bu durum, her beş meslek lisesi ve teknik lise öğrencisinden birinin yükseköğretim kurumuna yerleşebildiği anlamına geliyor.
- Türkiye’de neredeyse her üç gençten biri ne eğitimde ne istihdamda. AB ortalamasında bu oran beşte bir.
- Gerek ortaöğretim gerekse üniversite eğitiminden ayrılan öğrenci sayısı her geçen yıl artıyor. Eğitime karşı isteksizlik, eğitim için gerekli masraflarda görülen artış ve eğitimin sağlayabileceği kazanımlarda yaşanan düşüş bu artışın arkasındaki önemli nedenler olarak dikkat çekiyor.
Rapora göre, Türkiye’de eğitim harcamalarının önemli bir bölümü kamu kaynakları tarafından finanse edilse de, eğitim harcamalarının yüzde 15’ini aileler yapıyor. Hanelerin eğitim harcamaları arasında ise uçurum var.