Örgüt mensubu olmakla suçlanan eski daire başkanına tahliye
PKK terör örgütü mensubu olmak suçundan yaklaşık 9 aydır tutuklu bulunan Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin eski Basın Yayın Daire Başkanı Bedrettin Gündeş, ilk duruşmada tahliye edildi. İddianamede örgüt mensuplarına ait olduğu öne sürülen iki telefon numarasından birinin Gündeş'in eşine, diğerinin ise oğluna ait çıkması ise soruşturma açısından ‘skandal’ olarak nitelendirildi.
Terör örgütü PKK mensubu olmakla suçlanan ve 9 aydır tutuklu bulunan Mersin Büyükşehir Belediyesi eski Daire Başkanı Bedrettin Gündeş hakkında 5 ila 10 hapis cezası istemiyle açılan davaya başlandı. Mersin 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın ilk duruşmasına, Konya'nın Ereğli ilçesindeki cezaevinden getirilen Bedrettin Gündeş ile aile fertleri ve avukatları katıldı.
İDDİANAME OKUNDU
Saat 10.00'da başlayıp 16.00'da biten duruşmada ilk olarak mahkeme başkanı tarafından iddianame okundu. Yaklaşık 7 ay sonra hazırlanan iddianamede Gündeş'in, terör örgütü PKK faaliyetleri içinde görev aldığı ileri sürüldü. İki gizli tanığın verdiği beyanlara dayanılarak hazırlanan iddianamede, Gündeş'in yıllardır terör örgütü mensuplarına maddi ve manevi olarak yardım ettiği, Akdeniz Belediye Başkanlığı adaylığı için örgüt üst düzey mensuplarıyla görüşmeler yapmak üzere Kandil'e gittiği öne sürüldü. Gündeş'in, çok sayıda örgüt mensubunu işe aldırdığı ve örgütün sözde ‘değer aile' fertleriyle temas kurduğu, onlara yardım ettiği, örgütsel faaliyetlerde bulunmak üzere sık sık Avrupa ülkelerine gittiği, çok sayıda örgüt mensubuyla fotoğraflarının bulunduğu iddia edildi.
“DAVA BİR KUMPAS DAVASIDIR”
Duruşmada, iddianamenin okunmasının ardından Gündeş'in suçlamalara yönelik savunması alındı. Gündeş, 1989'dan itibaren çeşitli belediyelerde görev aldığını, sosyal ve kültürel faaliyetler içinde birçok STK bünyesinde bulunduğunu söyledi. Yöneltilen suçlamaların hiçbir karşılığı olmadığını savunan Gündeş, 2019 yerel seçimleri sırasında Akdeniz Belediye Başkanlığı'na aday olduğu dönemde seçim çalışmaları yaparken, çok sayıda kişi ile fotoğraf çektirdiğini söyledi. Gündeş, “Londra'da eğim gören kızımın yanına gittim. Federasyon çalışmaları ve kişisel gelişim eğitim çalışmaları için de Avrupa'ya gittim. ‘Örgüt mensuplarıyla görüştü, Kandil'e gitti' suçlamaları tamamen asılsızdır. Benim hangi ülkeye gidip geldiğim devletin kayıtlarında vardır. Bir algı operasyonu ile tamamen somut iddialardan uzak, sadece 2 gizli tanığın verdiği ifadeler üzerinden böyle bir suçlama ile karşı karşıya kaldım. Ben kitaplarımda savaşa karşı olduğumu yazmıştım. Amacım, insan haklarına dayalı birlikte bir yaşama kültürünün oluşmasına yöneliktir. 9 aydır suçsuz bir şekilde hapisteyim. Beraatimi istiyorum” dedi.
TANIKLAR DİNLENDİ
Duruşmada daha sonra tanıklar dinlendi. Örgüt mensuplarına para gönderdiğine yönelik dinlenen 3 tanıktan birine gönderilen paranın tapu rayiç bedeli, yoksul bir aileye yardım ve seçim çalışmaları sırasında ödenen çay, su ve benzeri harcamalar olduğu dile getirildi. İsviçre'de bulunan Kişisel Gelişim Merkezi'nin dinlenen sahibi ise verdiği ifadesinde Bedrettin Gündeş'in öğrencileri olduğunu, eğitimini tamamlamak üzere geldiğini, bu süre içinde de otelden merkeze, merkezden otel gittiğini, herhangi bir örgütsel faaliyette bulunduğuna tanıklık etmediğini söyledi. Duruşmada söz alarak savunma yapan Gündeş'in avukatı Bilgin Yeşilboğaz ile Hamit Mert Avcı, 2 gizli tanığın verdiği ifadelerden yola çıkılarak iddianame hazırlandığını dile getirerek, bunun bir kurgu ve kumpas davası olduğunu dile getirdi.
ÖGRÜT MENSUPLARININ DENDİ BİRİ EŞİ, DİĞERİ OĞLUNUN TELEFONU ÇIKTI
Avukat Hamit Mert Avcı’nın dile getirdiği gelişme ise duruşmaya damga vurdu. Avukat Avcı, iddianamede ‘Örgüt mensubu ile görüştü' iddiasıyla ilgili, “Örgüt mensubu olarak HTS kalıtlarında yer alan iki telefon numarasından birisi eşi Ümran Gündeş, diğeri ise oğlu Serhat Gündeş'e aittir. Bu hukuk adına bir ayıptır. Sadece 2 gizli tanığın düzmece ifadeleriyle bir hukuk cinayeti işlenmektedir. 7 ay biz iddianameyi savcıya yazdıramadık. İddianameyi yazan savcı her defasında ‘gizlilik kararı’ olduğunu öne sürerek ne bizi dinledi ne de sunduğumuz delilleri işleme aldı. Dosyadaki suçlamaların bir somut dayanağı yoktur. Müvekkilimin tahliyesi talep ediyorum” dedi.
SAVCI TUTUKLULUĞUN DEVAMINI İSTEDİ
Duruşma savcısı ise sanık Bedrettin Gündeş'in, mevcut delil durumu, yöneltilen suçlamalar da göz önüne alındığında adli kontrol hükmünün uygulanması kapsamında sayılamayacağı için tutukluluğunun devamını istedi. Bedrettin Gündeş ile avukatları ayrı ayrı söz alarak, savcının tutukluğunun devamına yönelik kararına katılmadıklarını dile getirip taliye talebini tekrarladı. Mahkeme heyeti verilen yaklaşık yarım saat aradan sonra alınan kararı açıkladı. Mahkeme başkanı, mevcut delil durumu ve uzun süren tutukluluk süresi de göz önüne alınarak tahliyesine karar verildiğini belirtti. Gündeş'in tahliye kararı duruşma salonunda bulunan aile fertleri ve arkadaşları arasında büyük sevinç yarattı.