Ölmeden önce Haydar Dümen’in malına çökmüşler: Evdeki kasayı bile soymuşlar!

Cinsel sağlık konularındaki esprili diliyle tanınan ve çok sevilen psikiyatr Dr. Haydar Dümen ve eşi Gülten Dümen'in dolandırıldığı ortaya çıktı.

17 Ocak 2022’de Covid-19 nedeniyle İstanbul Beykent Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırılan Haydar Dümen'in eşi Gülten Dümen, İstanbul Cihangir’deki 5 katlı binalarını satmaya karar verdi. İfadesine göre; çok borçları vardı, icra tehdidiyle karşı karşıyaydılar.

Hastane masraflarını ödeyecek paraları yoktu. Haydar Dümen’in eski eşinden çocukları ise babaları entübe edilmişken Gülten Dümen’in mirası almak için binayı acil satmaya çalıştığını iddia etmişti.

KOMŞU TEFECİYE YÖNLENDİRDİ

BirGün'den Timur Soykan'ın haberine göre; Gülten Dümen, Silivri’deki yazlıklarında komşuları olan Gökhan Ataş’tan 5 katlı binaya müşteri bulmasını istemişti. Gökhan Ataş, eve müşteri bulamayacağını ancak Silivri’de çok güvendiği bir arkadaşının onlara borç verebileceğini söyledi.

Şöyle konuştu:

“Güvenirim, tüm ailesini tanırım, asla yanlışı olmaz. İsterseniz evi o arkadaşa emanet verelim, ihtiyacınız olan parayı versin. Siz de sıkıntılarınızdan kurtulur ve satılınca borcunuzu ödersiniz.”

Tefeci tuzağı böyle başladı.

"30 MİLYONU ELDEN ALDIM" YAZDIRDILAR

Olayla ilgili iddianameye göre; komşu Gökhan Ataş, Gülten Dümen’i Silivri’de tefecilik yapan Tanju Aksu ile tanıştırdı. Anlaşma şöyleydi: Haydar ve Gülten Dümen çifti yaklaşık 45 milyon TL değerindeki binayı sözleşmeyle Tanju Aksu’nun adamı Emrah Erduvan’a devredecekti. Tanju Aksu, acil para ihtiyaçları, borçları için Gülten Dümen’e 5 milyon lira verecek, ev satıldıktan sonra 7.5 milyon TL alacaktı. Bu sırada evin üzerindeki satışa engel borçları kaldıracak ödemeleri yapacaktı. Geri kalan parayı Gülten Dümen’e ödeyecekti. Gülten Dümen, binanın tapusunu Emrah Erduvan’a devrederken bir sözleşme yapılacak ve anlaşmadaki haklar imza altına alınacaktı.

10 Şubat 2022 günü 60 yaşındaki Gülten Dümen, tekerlekli sandalyede Silivri Tapu Dairesi’ne geldi. Hastalığı devam ediyordu. Yanında yardımcısı ile şoförü Mustafa Genç vardı. Durumu daha ağır olan 92 yaşındaki Haydar Dümen hastanede yaşam savaşı veriyordu. Binanın devredileceği Emrah Erduvan tapu dairesindeydi ancak Tanju Aksu gelmemişti. Sözleşmeyi avukattan alıp getireceğini söylemişti. Bu bekleyiş uzun sürdü, Tanju Aksu tekrar aradı ve “Trafiğe takıldım, tapu saatini kaçırmayalım, tekrar randevu almamız zor olur” dedi. Tanju Aksu’ya güvenen Gülten Dümen, akit odasında görevlinin “Ödemeyi aldınız mı” sorusuna “Evet aldım” diye yanıt verdi ve 30 milyon TL’lik satışı onayladı. Aslında parayı almamıştı. Hastalığı kötüleşen Gülten Dümen, şoföründen kendisini evine götürmesini istedi.

Şoför Mustafa Genç, Gülten Dümen’i evine bıraktıktan sonra Tanju Aksu’nun ofisine gitti. Ancak Tanju Aksu, sözleşmeyi beğenmediğini ve avukatla geri gönderdiğini söyledi. Binanın satışının yapıldığı gün Haydar Dümen’in ölüm haberi geldi.

Ertesi gün Tanju Aksu, Gülten Dümen’in taziyeleri kabul ettiği evine gelerek Haydar Dümen’in eski eşinden çocuklarının sorun çıkarmaması için önlem almaları gerektiğini söyledi. “30 milyon TL’yi elden aldım” yazılı bir evrak hazırlamıştı ve bunu imzalamasını istiyordu. Taziyeye gelen tanıkların ifadesine göre; Gülten Dümen evrakı imzalarken Tanju Aksu yanında oturuyor, kadının arkasında ayakta üç kişi bekliyordu.

Çete küçük ödemelerle güven vermeyi de ihmal etmiyordu. Tanju Aksu, “İhtiyacınız olur” diyerek Gülten Dümen’e 30 bin TL verdi. Haydar Dümen’in ölümünden sonra kalan 3 günlük hastane masrafını da ödediklerini söyledi. O dönem medyada Haydar Dümen’in ölmeden önce gayrimenkullerini bir emlakçıya devrettiği yönünde haberler çıktı.

"BİNAYA ÇÖKMEK İÇİN..."

Bu süreçte sözleşmeyi vermeyen Tanju Aksu oyalama taktiklerini uyguluyordu. Sürekli binanın geçmişten çok fazla borcu kaldığını iddia ediyordu. Haydar Dümen’in eski eşinden 3 çocuğu ile Gülten Dümen arasındaki miras tartışması gazetelere yansımıştı. Tefeci şebeke bunu da kullanarak kadına evi bir an önce satmaları gerektiğini söylüyordu.

Binanın satılacağına dair oyalamalarla aylar geçti. Nihayet sabrı tükenen Gülten Dümen, Mayıs 2022’de binayı kendisinin satacağını, müşteri bulduğunu söyledi.

Tanju Aksu ise karşı hamleyi hazırlamıştı. Binayı satın alacak iyi bir müşteri bulduğunu anlattı.

“Bu müşteri sizin alacağınız olmadığına dair kanıt istiyor. Siz Emrah’tan paranızın bir kısmını alamamışsınız gibi arabuluculuk başvurusu yapacaksınız. Arabulucuda 8 milyon TL için anlaşacaksınız. Emrah size bankadan 8 milyon TL gönderecek. Siz de o parayı çekip nakit olarak bize vereceksiniz” dedi.

Gülten Dümen bu dediklerini de yaptı. Aslında çete, binaya çökebileceği yasal belge ve hesap hareketleri oluşturuyordu.

TEHDİT ETTİLER

Ancak yine satış gerçekleşmedi. Gülten Dümen parasını istediğinde şebeke tehdit aşamasını başlattı.

Tanju Aksu sık sık Gülten Dümen’in evine çat kapı geliyor ve “Ben bu binayı satışa çıkarmak için 6 milyon TL masraf yaptım” diye bağırıyor, tehditler savuruyordu.

Haziran 2022’te Gülten Dümen tekrar “Ben bina için müşteri buldum” dediğinde Tanju Aksu, “Evi 21 milyon 500 bin TL’ye başka birine sattık” diye karşılık verdi. Bir ay önce, 25 Mayıs 2022’de satış yapılmıştı. Ancak Gülten Dümen’e anlaştıkları parayı ödememişlerdi.

Gülten Dümen, şoförü Mustafa Genç ile Tanju Aksu’nun Silivri’deki ofisine defalarca gitti. Bu sırada Mustafa Genç konuşmalarını cep telefonu ile kaydediyordu. Bir görüşme sırasında Emrah Erduvan, Mustafa Genç’in ses kaydettiğini fark etti.

KAFASINA SİLAH DAYAMIŞLAR!

Mustafa Genç ifadesinde sonrasında yaşananları şöyle anlattı:

“Tanju Aksu’nun iki adamı silah çıkardı ve kafama dayadılar. Gülten Hanım çok korktu ve ‘Yapmayın’ diye bağırdı. Tanju Aksu’nun diğer adamları içeri geldi. Öldürmekle tehdit ettiler, ses kaydını sildiler. Emrah Erduvan burnumun üzerine yumruk attı. Gülten Hanım bu sırada bayıldı. Onu darp etmesinler diye üzerine yattım. Burada beni darp etmeye devam ettiler. Sonra Tanju “Atın dışarı. Burada ölecekler başımıza kalacaklar’ dedi. Gülten Hanım’ı kucaklayıp oradan çıkardım, evine götürdüm.”

Halen paralarını alma umuduyla polise gitmemişlerdi.

"EVDEKİ KASAYI ÇALDILAR"

Gülten Dümen, Cihangir’deki binada bulunan eşyalarını da çıkartamamıştı. Onun iddiasına göre; binaya giren Tanju Aksu’nun adamları içinde   eşyaları da bulunan kasayı çaldı. İddianameye göre; Tanju Aksu, akrabaları ve adamlarının daha önce benzer tefecilik ve dolandırıcılık faaliyetleri tespit edildi. Mustafa Akışık ve Muharrem Göçmen, tefeci şebekeden faiz karşılığı para almıştı. Onlar da sahibi oldukları taşınmazları, geri alacaklarını zannederek Tanju Aksu’nun Salvator isimli şirketine devretmişlerdi. Şebeke çeşitli bahanelerle banka hesaplarına para giriş çıkışı yaptırarak gerçek bir satış izlenimi yaratmış ve bu mallara çökmüştü. Bu taşınmazları daha sonra satmışlardı. Soruşturma sürerken 6 mağdur daha tespit edildi ve bu konuda ayrı bir soruşturma yürütüldüğü iddianamede belirtildi.

"POLİSLERLE BAĞLANTILI"

Mağdur ve tanıklar ifadelerinde Tanju Aksu’nun bazı polislerle ve yargı mensuplarıyla ortak hareket ettiğini öne sürdü. Çok sayıda polis ismi vererek Tanju Aksu ile menfaat ilişkisi kurduklarını iddia ettiler. Birkaç tanık ifadesinde Tanju Aksu’nun “Polis müdürleri benim arkadaşımdır. Hiç kimse benim üzerime gelemez” dediğini anlattı. Hatta Tanju Aksu’nun bu polis ve yargıdaki bağlantılarıyla husumetli olduğu kişilere operasyon yaptırdığını, kumpas kurduğunu öne sürdüler. Bir tanık ifadesine göre; Silivri’deki herkes Tanju Aksu ve ailesinin tefecilik yaptığını biliyordu. Tanju Aksu’nun avukatı, eskiden Bakırköy AKP İlçe Başkan Yardımcısıydı. Bu kişi de polislikten ayrılmış ve avukat olmuştu. Tanju Aksu ile polislerin bağlantısını sağlamıştı.

20 Mayıs 2024’te tefecilik, dolandırıcılık, suç örgütü kurma, yönetme, üye olma, hırsızlık, yağma suçlamalarıyla operasyon başlatıldı. Tanju Aksu halen yakalanamadı. Çoğunluğu akrabası olan 7 kişi ise tutuklandı. Tutuklananlar arasında bulunan Rıza Aksu, Silivri Belediyesi’nin CHP’li meclis üyesiydi. Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 19 Kasım 2024’te tamamlanan iddianameyle 9 sanığa dava açıldı.