Olağanüstü sorunlar olağanüstü çözümler gerektirir

Geçen hafta kredi kartına vergi diye ön plana çıkan haliyle hükümetin vergi paketi gündemde önemli yer tuttu. Vergi herkesi ilgilendiren ve günlük hayatın içerisinde yer alması nedeniyle her zaman çok ses getiren bir konu başlığıdır. Devletin egemenlik hakkı olarak, salınacak verginin miktarı, süresi ve en önemlisi adaleti bunun yanı sıra harcama alanı halk nezdinde meşruiyetini belirler. Bilhassa vergide adalet, halkın vergiye ve hükümete bakışını önemli ölçüde etkiler. Fakat bunlarla beraber “şartlar”

Geçen hafta kredi kartına vergi diye ön plana çıkan haliyle hükümetin vergi paketi gündemde önemli yer tuttu.

Vergi herkesi ilgilendiren ve günlük hayatın içerisinde yer alması nedeniyle her zaman çok ses getiren bir konu başlığıdır.

Devletin egemenlik hakkı olarak, salınacak verginin miktarı, süresi ve en önemlisi adaleti bunun yanı sıra harcama alanı halk nezdinde meşruiyetini belirler.

Bilhassa
vergide adalet, halkın vergiye ve hükümete bakışını önemli ölçüde etkiler.
Fakat bunlarla beraber “şartlar” diye ifade edebileceğimiz günün getirdiği veya dayattığı koşullar
da halkın vergiyi anlamlandırmasında etkilidir.
Milletin ve devletin içinde bulunduğu şartlar nedir?

Enerji bağımlısı olan haline ek olarak, Türkiye’nin takdiri ilahi ile şekillenen deprem başlığı devlet maliyesini önemli ölçüde etkilemiştir. Hep hatırlatmaya çalıştığım üzere deprem maliyetini görmezden gelip ekonomiyi okumak oldukça hatalı, hatta kötü niyetlidir.

Deprem bölgesinde 1.900 şantiyede 153 bin personelle, 4 bin 333 köyde ve şehir merkezlerindeki 174 ayrı alanda afet konutları inşa ediliyor.
6 Şubat depremlerinin vurduğu şehirlerde bu yılın sonuna kadar 199 bin 20’si konut, 201 bin 688 bağımsız bölüm hak sahiplerine teslim edilecek. Son 3 aylık dönemde aralarında köy evi ve iş yeri bulunan 66 bin 403 yeni konut için ihale yapıldı. Bugüne kadar 101 bin 254 konut teslim edildi.

2025 yılının sonuna kadar ise 452 bin 934 bağımsız bölüm inşa edilecek.

Toplam maliyetin 120 milyarı doları bulması bekleniyor. Türkiye’nin yıllık bütçesinin takribi 230 milyar dolar
olduğunu söylersek bu denli bir harcamanın yükü gözler önüne serilmiş olur.
Unutmamak lazım gelir ki
yüzyılının salgının üzerine deprem felaketinin
oluşması katmerli etki meydana getirmiştir. Şartlar bölümüne bunu da eklemek lazım.
Diğer taraftan Batı’nın düğmeye basmasıyla
Ukrayna-Rusya
harbi
yanı başımızda meydana çıkmış ve net ithalatçı olduğumuz
enerji başta olmak üzere muhtelif mal ve hizmetlerde aşırı dengesizlikleri
yönetme mecburiyeti oluşmuştur.
Ardından pek yakın zaman evvel yine aynı kişilerce düğmeye basılmasıyla
İsrail bölgesel saldırganlığını başlatıp, bölgesel bir savaşın yolunu hızla ve şiddetle açmaya başlamıştır.

Gazze katliamından hemen sonra tahmin edilen üzere sıra Lübnan’a gelmiş ve pek yakında Sina yarımadası ile Mısır’a ulaşması beklenmektedir.

Sırada Kuzey Suriye ile Türkiye sınırının var olduğunu görmemek en hafif ifadeyle körlük ile ahmaklık arasında bir yerdir diyebiliriz.

Türkiye Libya’da savaştadır, Azerbaycan’da savaştaydı; kazandı. Ancak riskler devam ediyor.

Pek yakın zaman içinde Kuzey Suriye’de koridoru tamamlayacak, PKK ve uzantılarını bitirecektir.

Maliyet unsurları neler?
Bunların getirdiği risklerin bertaraf edilmesi için
S400 alımına 2 milyar dolar verildi.
F16 yenileme kitleri için 23 milyar dolar harcanması kesinleşti.
Eğer Eurofighter jetleri alımı onaylanırsa ki bilgiler bu yönde; tanesi 90 milyon dolardan ilk etapta 24 adet alınması planlanıyor.
Böylelikle 20 milyar dolar civarı bir maliyet sadece bu kalemden gelecek.
İşte bu şartlar altında savunma sanayisini güçlendirmeye dönük ek vergi alınması gayet mantıklıdır.

Ancak yapılması gereken ince ayarlar ve halkla ilişkiler tarafında doğru söylemler geliştirilmesi gereklidir.

Örneğin, asgari ücretin takribi 5 katı olan 100 bin TL üzerine 750 TL vergi alınması değil de, 300 bin tl üzerine 2 bin TL, belki bunun üzerine kademe ile yükseltilip istenebilirdi.

Veya her araç devrine değil de sıfır kilometre alımlarında 2 milyon TL üzerine ve 5 milyon TL üzerin ise yine yükselen miktarda talep edilmesi sağlanabilirdi.

Muhtemeldir ki bu şekilde bir çalışma ve kamuoyunun evvelden iyi aydınlatılması ile ilk görüşmede komisyondan geçmesi sağlanabilirdi.

Mesele, olabildiğince, düşük faizden ve hızlı ekonomiden büyük faydayı sağlayan kesimden vergi alınması yönünde adımlar atılması ve şartların iyi anlatılması…