Netanyahu’yu bekleyen âkıbet..

Uzun yıllardır hakkındaki yolsuzluk ve rüşvet iddiaları sebebiyle yargılanması beklenen Binyamin Netanyahu nihayet 10 Aralık’ta ilk defa mahkemeye çıkarıldı. Netanyahu Başbakan olduğu için duruşmaları erteletmeyi başarmıştı. Netanyahu hakkındaki iddianame 2019 yılının Aralık ayı başlarında duyurulmuş idi. İsrail Başsavcısı Avichai Mandelblit davayla ilişkili olarak Netanyahu’nun ortakları, sırdaşları, güvenlik şefleri, politikacılar ve gazetecilerden oluşan adeta bir “ kim kimdir ” listesi yayımlamıştı.

Uzun yıllardır hakkındaki yolsuzluk ve rüşvet iddiaları sebebiyle yargılanması beklenen
Binyamin Netanyahu
nihayet 10 Aralık’ta ilk defa mahkemeye çıkarıldı. Netanyahu Başbakan olduğu için duruşmaları erteletmeyi başarmıştı.
Netanyahu hakkındaki iddianame 2019 yılının Aralık ayı başlarında duyurulmuş idi. İsrail Başsavcısı
Avichai Mandelblit
davayla ilişkili olarak Netanyahu’nun ortakları, sırdaşları, güvenlik şefleri, politikacılar ve gazetecilerden oluşan adeta bir “
kim kimdir
” listesi yayımlamıştı. Bu listede 333 kişinin isimleri yer almıştı.
Savcılığın tanık listesinde ABD’den 5 milyarder Yahudi iş adamı da yer alıyordu. “
Kumarhaneler Kralı
” olarak bilinen
Sheldon Adelson
ve eşi
Miriam Adelson
, “
Dünya Siyonist Kongresi
”nin Başkanı
Ronald Lauder
, “
Oracle Corporation
” adlı yazılım şirketin kurucusu
Larry Ellison
ile Ukrayna doğumlu İngiliz-Amerikan milyarder
Len Blavatnik
de bu listede yer alan isimler arasındaydı.

2021’de ölen Sheldon Adelson, Trump’ın ilk başkanlık döneminde ABD Büyükelçiliğinin Tel Aviv’den Kudüs’e taşınmasında başrol oynamıştı. Trump’ın 2016’daki seçim kampanyasının en önde gelen bağışçıları arasında yer alan Adelson, Netanyahu’nun da en sıkı destekçisiydi. Eşi Miriam Adelson da Trump’ın 2024’teki kampanyasına 100 milyon dolardan fazla bağışta bulundu.

Netanyahu hapse girmemek ve Başbakan olarak kalabilmek için her yola başvuruyor. Gazze’de yaptığı soykırım, Lübnan’a saldırması, Esad rejiminin çökmesi üzerine fırsattan yararlanarak Suriye‘nin askeri alt yapısını yok etmesi kendisini suyun üstünde tutmak için başvurduğu kanlı yollar arasında yer alıyor. Nihayetinde hakim karşısına çıkması kaçış yollarının artık tükendiğini gösteriyor.

Netanyahu hem İsrail’de yargılanıyor, hem de hakkında “
Uluslararası Ceza Mahkemesi
” tarafından çıkarılan “
yakalama
” emri var. Çifte kıskaç içerisinde debelenip duran Netanyahu hikâyenin sonunda Esad gibi ortada bırakılabilir.

Ekibi, kamuya açık bir binada saatlerce ifade vermesi halinde Netanyahu’nun insansız hava aracı saldırılarına hedef olabileceğini gerekçe göstermiştiler. Duruşmayı geciktirmeye amaçlayan bu hamle yargıçların davanın Kudüs yerine Tel Aviv’de bir sığınakta görülmesine karar vermeleriyle akamete uğradı.

ABD’de yayınlanan “
Aixos
” haber sitesinde
Barak Ravid
imzasıyla yer alan haberde yer alan bilgilere göreyse İsrail Meclisi Başkanı
Amir Ohana
’nın Netanyahu’nun ifade vermesini engelleme girişimleri de sonuç vermedi.
Netanyahu’nun diğer bir hamlesiyse Suriye’de Esad rejiminin çöküşünü duruşmayı erteletmek için gerekçe olarak kullanmaya çalışmasıydı. İsrail Güvenlik Kabinesi de Başsavcı
Gali Baharav-Miara
’ya mektup göndererek ulusal güvenlik sebebiyle duruşmanın ertelenmesini istemiş. Benzer bir mektup davaya bakan hakimlere de gönderilmiş. Ravid’in haberine göre bu iki talep de reddedilmiş. Başsavcı Bakanları yasal prosedürleri engellemek için siyasî baskı kullanmamaları için uyarmış. Böylece Netanyahu’nun kaçış yolları kapandı.
İsrail yasalarına göre bir başbakan sadece suçlu bulunması halinde istifa etmek zorunda. Bu durumda yargılama bitene kadar Netanyahu Başbakan olarak kalacak. Netanyahu’nun en korktuğu sonuçsa “
rüşvet
” suçlamasından mahkum edilmesi. Bu suçtan mahkum olması halinde Netanyahu’ya siyaset yasağının getirilebileceği de belirtiliyor. Dolasıyla Netanyahu’yu zor günler bekliyor.

Durdurulmadığı sürece Netanyahu kan akıtmaya, bölgede kaosu yaymaya devam edecek. Netanyahu, Trump koltuğuna oturana kadar rahat etmeyeceğini düşünüyor olabilir. Davanın görülmeye başlanması bu plânını da bozabilir. ABD’nin kanatları altındaki İsrail müesses nizamıysa Netanyahu’dan kurtulmak istiyorsa Trump’ın görevine başlamasından önce mahkeme davayı bitirebilir.

Netanyahu Suriye’de de çok kötü bir oyun peşinde. İsrail, hava tesisleri dahil Suriye’nin askerî alt yapısını imha etti. Birçok yorumcuya göre bu hamle rejimden kalan silahların yeni hükümetin eline geçmesini engellemeye dönük.

Ancak bu hamle Suriye’deki muhalif güçler arasındaki “
niteliksel silah
” dengesini bozmak suretiyle İsrail’den medet umanların elini güçlendirmeyi amaçlıyor olabilir. ABD’nin Fırat’ın doğusunda-batısında kimleri yıllardır hangi silahlarla donattığı hesaba katılacak olur ise bu ihtimal de göz ardı edilemez. İsrail’in Golan’daki işgâl sahasını genişleterek Şam’a yaklaşmasıysa yaralarını sarmaya çalışan Suriye’yi yeni bir kaosa sürükleme plânının parçası olabilir.