Narin cinayetindeki kördüğüm: 40’ı çıktı, katilleri açığa çıkmadı

8 yaşındaki Narin Güran cinayeti 40. güne girdi. Küçük kızın 40’ı çıktı, ancak failleri 40. günde de açığa çıkmadı. Resmi ağızlar her defasında, “Az kaldı, çok sürmez, sonuca çok yaklaştık” şeklinde açıklama yapmış olsa da, küçük kızın kim ya da kimler tarafından öldürüldüğüne dair sır perdesi bir türlü aralanamadı.

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinin Tavşantepe köyünde kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran ile ilgili soruşturma 40. güne girdi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca 3 savcı ve 1 Başsavcı Vekili tarafından yürütülen soruşturmada, asli failler tespit edilemedi. SÖZCÜ 40’ıncı günde neler yaşandığını derledi. 


AMCAYLA İLGİLİ İHBAR SORUŞTURMAYI DEĞİŞTİRDİ

Kuran kursundan çıkan küçük kız 21 Ağustos günü okul kamerasında saat 15.15’te görüldükten sonra kayboldu. Arama çalışmaları 10 gün boyunca bir cinayet; kaçırılma şüphesinden ziyade kayıp bir kız çocuğunun dere kenarında boğulmuş olabileceği değerlendirilerek yürütüldü. Narin'in muhtar olan amcası Salim Güran’la ilgili jandarmaya giden ihbarla aramalar bir anda cinayet soruşturmasına dönüştürüldü. 

AMCANIN ARACINDA DNA ÖRNEKLERİ BULUNDU

Amcanın aracında Narin’in DNA örnekleri bulundu. Kızın kaybolduğu güne dair telefonundaki arama ve sohbet kayıtlarını silen amca cinayet şüphelisi olarak 2 Eylül günü tutuklandı. 


50 DAKİKA AYRINTISI

Askeri üs bölgesine ait kamera görüntüleri titizlikle incelenince Narin'in kaybolduğu gün dere kenarında Narin'in dereye gizleyen Nevzat Bahtiyar’ın aracının 50 dakika boyunca sabit beklediği belirlendi.


CESETİN BULUNDUĞU GÜN 24 GÖZALTI

Aramalar daha önce 3 kez bakılan dere yatağında yoğunlaştı ve 8 Eylül günü kızın çuval içinde üzeri taşlarla kapatılmış cesedi bulundu. 11 saat süren otopsi işleminin devam ettiği saatlerde aralarında Nevzat Bahtiyar’ın da bulunduğu Güran ailesinden 24 kişi gözaltına alındı. 

12 KİŞİ TUTUKLANDI

Bahtiyar 12 Eylül günü tutuklandı. Jandarma’da 4 gün sorgulanan şüphelilerden aralarında anne Yüksel, ağabey Enes’in de bulunduğu aile bireylerinden 10’u 13 Eylül’de tutuklandı. 3’ü adli kontrol şartıyla olmak üzere 14 kişi serbest kaldı. 


YENGE EVDEKİ TÜM HALI, KIYAFET VE NEVRESİMLERİ YIKAMIŞ

Amca Salim, anne Yüksel, ağabey Enes Güran ile Salim’in işçisi R.A “İştirak halinde kasten öldürme, suç delillerini gizleme veya yok etme” suçundan tutuklandı. Aynı gün bu kez Narin’in yengesi Hediye Güran gözaltına alındı. 

Yengenin cinayet günü evdeki halıları, örtü ve nevresimleri, paspasları ve tüm kıyafetleri yıkadığı belirlendi. Eşinin evde olmadığı dönemde eczaneden gebelik önleyici hap aldığı ve kayınbiraderi Salim ile gönül ilişkisi olduğu iddiasıyla sorgulandı, ancak iddiaları reddetti. 5 gün sorgulanan yenge Hediye 17 Eylül’de tutuklandı. 

OTOPSİ RAPORU İLE DİŞ RAPORU OLUMSUZ ÇIKTI

18 Eylül’de anne Yüksel Güran tutuklu bulunduğu cezaevinden çıkarılarak Ağız ve Diş Hastalıkları Hastanesi'ne götürülerek ağız, diş ve çene kalıpları alındı. Oğlunun kolundaki diş izinin annesine ait olabileceği ifade edildi. Alınan örnekler Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. 

19 Eylül’de kesin otopsi raporu açıklandı. Küçük kızın boyun ve boğaz bölgesine bası sonucu nefessiz bırakılarak boğulduğu bilgisi yer alırken, ceset üzerinde farklı kişilere ait olabilecek DNA bulgusuna rastlanılmadığı ifade edildi. 

20 Eylül’de ise ağabey Enes’in kolundaki diş izine dair adli tıp raporu tamamlandı. Bu raporda da, Enes Güran’ın kolundaki diş izinin kime ait olduğunun belirlenemediği bildirildi. 


 

İTİRAFÇI 4. KEZ İFADE VERDİ

21 Eylül’de itirafçı Nevzat Bahtiyar cezaevinden dilekçe gönderip, vicdan azabı çektiğini ve cinayetle ilgili bildiği ne varsa anlatacağını söyledi. Gece yarısı sıkı güvenlik önlemleri altında adliyeye getirilen Bahtiyar 3 savcı tarafından sabaha kadar sorgulandı. 


İTİRAFÇI KATİL ZANLISI OLARAK AMCA SALİM'İ İŞARET ETTİ

Bahtiyar, 4. kez alınan ifadesinde bu kez amca Salim’i cinayet zanlısı, annesi Yüksel’i de görgü tanığı olmakla suçladı. Bahtiyar ifadesinde, “Salim beni ağabeyi Arif’in evine çağırdı. Bir oda hariç tüm odaların kapıları kapalıydı. Salim beni soldaki odalardan birine götürdüğünde Narin’in yerde hareketsiz yattığını gördüm. Hatırladığım kadarıyla Narin’in ağzında köpük şeklinde sıvı vardı. Salim bana, ‘Yüksel’le birlikte olduğumuzu gördüğü için bu kızı ben öldürdüm. Artık sende benim suç ortağımsın. Bu olaya tanık olduğun için cesedi yok edeceksin. Yoksa senin oğlunun kafasına sıktırırım. Bunu yok et sonrasında sana 200 bin lira vereceğim’ dedi. Cesedi ben ve Salim battaniyenin içine bıraktık. Salim cesedi kucağıma verdikten sonra bende cesetle evden çıktım. Battaniyeyi arkamdan aracıyla gelen Salim’e verdim. Bana, ‘Cesedi gerekirse parçala, sonra deresine at’ dedi. Arif Güran’ın evine doğru baktığımda Narin’in annesi Yüksel yüzünü ellerinin arasına alarak ağlıyordu” dedi. 

YENİ GÖZALTILAR OLDU, AHIRDA YENİDEN DELİL ARANDI

Önceki 3 ifadesinden farklı çok ciddi çelişkiler içeren Bahtiyar’ın bu ifadesi üzerine jandarma köyden 4 kişiyi 26 Eylül’de gözaltına aldı, ifadeleri alınıp aynı gün serbest bırakıldı. Bahtiyar’ın ahırında da yeniden JASAT tarafından inceleme yapıldı. Ahırda bulunan sigara izmaritleri genotip inceleme yapılmak üzere delil poşetine alındı. 

OLAY YERİNDE İKİ KİŞİ DAHA TESPİT EDİLDİ

27 Eylül’de Narin’in cesedinin bulunduğu dere yatağını gören askeri üs bölgesine ait kamera görüntülerinde olay saatinde Nevzat’ın yanı sıra 2 kişinin daha olay yerinde oldukları belirlendi. Bu kişilerin kim olduklarına dair tespit yapılması için bu görüntüler ile köyde evlere takılan kamera görüntüleri TÜBİTAK’a gönderildi. Burada oluşturulacak 6 kişilik bilirkişi heyetinin hazırlayacağı rapor ile gizemli 2 kişinin kim olduğu belirlenecek. 

KATİLİN KİM OLDUĞU SORUSU 40. GÜNDE DE CEVAP BULMADI

Van Jandarma Bölge Kriminal Laboratuarına da gönderilen ev, ahır, eşya ve araçlar üzerinden alınan numunelerle ilgili raporun da bu hafta içerisinde soruşturmayı yürüten Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesi bekleniyor. Soruşturmanın 40. gününde köyde 274 kişinin ifadesi alındı, 12’si tutuklu 27 şüphelinin bulunduğu cinayet dosyasında halen failin kim ya da kimler olduğu ve küçük kızın neden hangi gerekçe ile öldürüldüğü tespit edilemedi.