Madencilik sektörünün sorunları ağırlaşıyor

Madencilik sektöründeki sorunlara dikkat çeken Eskişehir Madencilik Kümesi Başkanı Metin Çekiç sektörün; ruhsat izin süreçleri, yatırım güvencesi, kamuoyundaki olumsuz algı, yüksek maliyetler ve istihdam sorunuyla boğuştuğuna dikkat çekti.

Ayşe KAYTAN UÇAK

Zengin maden yataklarına sahip Türkiye’de madenciler, uzun süren ruhsat izinleri, yatırım güvencesi, kamuoyundaki olumsuz algı, yüksek maliyetler ve istihdamla ilgili sorunlar yaşıyor. Bu sorunların yatırımcıları sektörden uzaklaştırdığını belirten İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve Eskişehir Madencilik Kümesi Başkanı Metin Çekiç, acil çözüm beklediklerine dikkat çekti.

Orta Vadeli Program’da madencilik sektörüyle ilgili başlıkların sektörde heyecan ve umut yarattığını söyleyen Çekiç, programda, yıllardır dile getirdikleri konularla ilgili düzenlemelerin yer aldığını belirtti. Çekiç, OVP’deki düzenlemeleri çok kıymetli bulduklarını ancak uygulama noktasında sıkıntı yaşanırsa sektörün kan kaybetmeye devam edeceğine işaret etti.

Madenciler önümüzdeki iki yıldan umutsuz

Yaşanan sorunlar nedeniyle yatırımcının sektörden çekildiğini aktaran Çekiç, şunları söyledi: “8 bakanlık, 20 kurumla yüz yüze olan başka bir sektör yok. Yükümlülüklerimiz çok fazla. Yılda her madenci iki ya da üç kez denetimden geçiyor. Türkiye’nin 2023’teki maden ihracat rakamlarına baktığımızda, geçen sene 6.5 milyar dolar olan ihracatımız bu sene 5.5 milyar dolara düşüyor.

Yüzde 15 ila 18 oranında bir kayıptan bahsediyoruz. Madenle ilgili büyük yatırımlar, yurt içi ve yurt dışı kimsenin gündeminde değil. Herkes küçülüyor. 2024’te de bu sorunlar çözülmezse, 2023’ten daha kötü bir yıl olacak. Hatta 2025’te sektörün geriye gideceği, toparlamanın 2026’da olacağını öngörüyoruz. OVP’ deki 5 madde bizim sektörün ana sorunu.

Bunlar aşılırsa, yatırımların önü açılırsa 6.5 milyar dolar olan ihracatımızı 30-40 milyar dolar seviyelerine çıkarabiliriz. Dünyada bilinen 80 madenden 70’i ülkemizde var. Türkiye hammadde olarak zengin, ancak yeraltındaki madeni yer üstüne çıkarıp zenginliğe dönüştüremiyoruz.”

“Ocaklarda çalıştıracak mühendis bulamıyoruz”

Sektörde çalıştıracak hem mavi hem de beyaz yakalı personel bulmakta ciddi sıkıntılar yaşadıklarını aktaran Metin Çekiç, “Ocaklarda çalışacak maden mühendisi ya da jeoloji mühendisi bulamıyoruz. Eskişehir Osmangazi Üniversitemizde talep olmadığı için jeoloji bölümü kapandı. İstanbul Maden İhracatçı Birliği olarak bu konuda bir adım atarak, üniversite de yer bilimleriyle ilgili bölümleri tercih eden öğrencilere dokuz ay boyunca asgari ücret kadar burs veriyoruz.

Önceki Dönemde 69 olan bursiyer sayımızı yaptığımız çalışmalarla 113 üniversite öğrencisine ulaştırarak sektörün daha çok tercih edilmesini sağladık. İMİB olarak ayrıca mentorlük projesi yürütüyoruz. Tüm Türkiye’de Madencilik sektörünün eleman sorununu nasıl aşacağımız konusunda sektör temsilcileri, üniversite ve liselerdeki paydaşlarımızla görüşeceğiz.”

19 nadir toprak elementinin 10’u Eskişehir’de yer alıyor

Yeşil enerjinin geleceğini stratejik madenlerin belirleyeceğini belirten Metin Çekiç, Eskişehir’in stratejik madenlerde önemli bir paya sahip olduğuna dikkat çekti. Eskişehir’de Eti Maden İşletmelerine bağlı Beylikova Maden Sahası’nda 694 milyon ton ile dünyanın en büyük ikinci Nadir Toprak Elementleri rezervinin bulunduğunu hatırlatan Çekiç, “Dünyadaki 19 nadir toprak elementinin 10’u Eskişehir’de.

Bu rezervlerin işlemesiyle ülke ekonomisine milyarlarca dolar katkı sağlanacak. Yine dünya bor rezervlerinin yüzde 72’si Seyitgazi ilçemizin Kırka Mahallesinde bulunuyor. Kırka’da dünyanın en büyük bor üretim kompleksine sahibiz.

Türkiye’nin ilk nikel maden ocağı Mihalıççık’ta, faaliyet gösteriyor. Sektör olarak hem ekonomiye hem de istihdama ciddi katkılarımız oluyor. Sadece Kırka Boraks İşletmesinin ihracata katkısı 1 milyar 300 milyon dolar. Eskişehir’deki diğer maden işletmelerimizle birlikte yaklaşık 1,5 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiriyoruz. Bunun yanında köyden kente göçün önüne geçiyoruz” ifadelerini kullandı.