Lüks İçinde Yaşayan Menzil Şeyhinden Yoksul Müritlerine Çağrı! Şatafattan Uzak Durun

Menzil tarikatının liderlerinden Muhammed Saki Elhüseyni, sosyal medya paylaşımlarında gösterişten kaçınılması gerektiğini ifade etti. İsmail Arı'nın BirGün'de yayımlanan haberine göre, kamudan aldığı ihaleler ve devlet içindeki yapılanmasıyla dikkat çeken Menzil Cemaati'nde 10 aydır devam eden bir taht ve miras kavgası yaşanıyor. Cemaatin önceki lideri Abdulbaki Elhüseyni'nin 2023 Temmuz'unda vefatının ardından, oğulları cemaatin "eş şeyhlik" sistemiyle yönetileceğini ilan ettiler. Ancak Muhammed Saki, Muhammed Mubarek ve Muhammed Fettah Elhüseyni kardeşler arasındaki anlaşmazlık derinleşiyor.

Menzil'in sosyal medya hesaplarında yayımlanan bir videoda Muhammed Saki Elhüseyni ile yapılan bir röportaj yer aldı. Röportajda, şeyhe "Sosyal medyada şeyhler ve aileleri hakkında dedikodular yapılıyor, kasıtlı haberler yayımlanıyor. Bilhassa dünyevileşme vurgulanıyor. Bu tür ithamları engellemek adına ne tavsiye edersiniz?" diye soruldu. Elhüseyni, "Sosyal medya paylaşımlarında gösterişten uzak durulmalı. Lüks ve şatafattan kaçınmak ve buna dair paylaşımlardan kaçınmak gerek" yanıtını verdi.

Kardeşleriyle miras konusunda anlaşmazlık yaşadığı bilinen Muhammed Saki Elhüseyni, "Elhüseyni ailesinde 10 ay geçmesine rağmen bu meselelerin çözülemediği görülüyor. Üçüncü şahıslar mal paylaşımı problemi olduğunu söylüyor..." şeklindeki soruya ise şu cevabı verdi:

"Bazı sıkıntılarımızın olduğu doğrudur. Biz diyoruz ki, ümmetten toplanan paralarla inşa edilen gayrimenkuller, sosyal yardım amaçlı dernekler ve yardım kuruluşları vakıftır, ümmetin malıdır... Vakıflara devredilmelidir. Emanet olarak şahıslar ve şirketler üzerinde kalmamalıdır.

Başka bir ifadeyle, ümmet malına sahip çıkmalı, onu korumalı ve amacına uygun olarak yönetmelidir. Bu konuda kardeşler arasında tam bir mutabakat sağlanamadı. Aksine görüşler mevcut. Ümmetin şartlı bağışlarının belirlenmesinde aramızda ihtilaf vardır.

Sofilerin dergahlardan zorla çıkarılması bizi çok üzdü. Dergahların, mescitlerin ve diğer mülklerin tapuları daha önce bulundukları bölgedeki Müslümanların üzerindeydi ancak babamın vefatına yakın bu yerlerin tapusunu üzerlerine almışlar. Tapu kimin mülk onundur dediler, insanları inşa ettikleri dergahlardan çıkardılar."