Liman inşaatı eyleminde SÖZCÜ’ye destek: ‘Sözcünün sesini susturmak halkın sesini susturmaktır’

Muğla’nın Bodrum ilçesinde yapımına bir ay önce başlanan Sahil Güvenlik Limanı önünde eylem ve basın açıklaması düzenlendi. Basın açıklamasında liman inşaatının hala kimin için yapıldığının belli olmadığı belirtildi sık sık Liman Bahane Rantiye Şahane sloganları atıldı. Eyleme ellerinde SÖZCÜ gazeteleri ile katılan vatandaşlar “Sözcünün sesini susturmak halkın sesini susturmaktır” diyerek gazeteye ev haklarında manevi tazminat davası açılan muhabirlere destek açıklamasında bulundular.

Muğla’nın  Bodrum ilçesine bağlı Turgutreis Mahallesi Bahçeilevler Mevkii’nde yapımına bir ay önce başlanan sahil güvenlik limanı önünde bugün Turgutreis Platformu tarafından “Ya Hayat Ya Liman” eylem ve basın açıklaması düzenlendi.


LİMAN BAHANE RANTİYE ŞAHANE

Bodrum ve Muğla’dan gelenlerinde destek verdiği eylemde platform adına basın açıklamasını Avukat Ziya Levent Doğuç yaptı.

Eylem sırasında jandarmanın liman şantiyesi etrafında geniş güvenlik önlemi aldığı, iş makineleri ve kamyonların çalışmalarını durdurdukları görüldü.


SÖZCÜ GAZETESİNİN BUGÜNKÜ SAYISI İLE EYLEME KATILDILAR

Eylemcilerin  ellerinde SÖZCÜ gazetesinin bugün ki nüshası ile eyleme katılan vatandaşlar sık sık Liman Bahane Rantiye Şahane, Turgutreis’imize Dokunma, sloganları altında açıklama yapan Doğuç “Değerli arkadaşlar bugün şu önümüzde duran vicdansızlığa start verilişinin ilk ayı doldu. Bir aydır burada tonlarca vicdansızlık, hayata düşmanlık denize dökülüyor. Bakın deniz artık eskisi gibi masmavi değil. Deniz gülüşünü yitirdi ve ağlıyor. Bu gördüğünüz denizin, poseidon çayırlarının, Akdeniz foklarının, balıkların gözyaşıdır. Sadece deniz mi ağlıyor. Güneşte ağlıyor. Turgutreis’te günbatımı turizm acentalarının kataloglarını süsleyecek denli muhteşem yaşanır. Günbatımında bu bereketli toprakların tüm cıvıltılı renkleri gökyüzünde adeta dans eder. Şimdi bize diyorlar ki; “Artık günbatımını değil, Turgutreis’in batışını seyredeceksiniz.” Buna seyirci kalacak mıyız? Asla. Bir aydır seyirci kalmadık, Kalmayacağız da… Kıymetli arkadaşlar güvenlik, milli savunma, askeri tesis diyorlar. Burada açık ve net söylemek gerekirse; “Liman bahane, rantiye şahane…” Bu ülkenin askeri bu halkın evladıdır. Onların kelle olarak gördüğü, yerlerde tekmelediği emekçi çocuklarıdır.” Ananı al da git…” dedikleri köy emekçilerinin göz bebeğidir. Cengiz’in bilmem ne yapacağız dediği milletin, canın içindeki candır bu askerleri. Şimdi konuyu dağıtmak istemediğimden fazla detayına girmeyeceğim. Ama ülkenin savunmasını, ülke haberleşmesini yabancılara satanların ulusal güvenlikten söz etmesinin en ufak bir inandırıcılığı olamaz. Olsa olsa onlar haksız rantlarını güvence altına almak isteyebilirler. Beka sorunuysa alın size bekanın fotoğrafı. Kamu çıkarı ise alın size kamunun sadece malına değil, aynı zamanda hayatına zarar… Hakaret ise bundan daha büyük hakaret olabilir mi? Adam milletin bilmemesine bilmem ne dedi. Yapıyor mu? Bundan daha büyük hakaret olabilir mi? Bir konuyu atlayamayacağım. Bugün bu rezalet ülkenin gündemine taşındı ise birlikteliğimizden, haklılığımızdan ve doğa-ülke sevgimizi hiçbir şeyin üstünde tutmayışımızdandır. Dün olduğu gibi bugün de; “Korkmacağız, yılmayacağız, bu dayatmaya itaat etmeyeceğiz.” İfadelerini kullandı.
Doğuç’un açıklamasının ardından konuşan Duran Öztürk “Turgutreis’in Bodrum koylarının bağrına hançerler saplanıyor ve bunları haber yapan gerçek gazetecileri ve yandaş olmayan Sözcü’yü saygıyla selamlıyoruz ve destek olduğumuzu belirtmek istiyoruz” dedi.


SÖZCÜ’YÜ SUSTURARAK HALKIN SESİNİ SUSTURMAK İSTİYORLAR

Bodrum Yurttaş İnsiyatifi Sözcüsü Ayhan Karahan ise “Bu dava SÖZCÜ’ye değil Bodrum’a açılmıştır. Bu dava bu memlekete açılmıştır. Bu dava bu memleketin onurlu namuslu, toprağına havasına suyuna sahip çıkan onurlu gazetecilerine açılmıştır. Sözcü’nün sözünü keserek Sözcü’yü susturarak halkın sesini susturmak istiyorlar. Bunları yazan gazetecilerin asla boyun eğmeyeceğini ve onların asla yalnız yürümeyeceklerini belirtiyoruz. Bodrum Sözcü’nün ve Sözcü temsilcisi Yaşar Anter ve arkadaşlarının yanındadır asla yalnız yürümeyecekler” diye konuştu.


ÜLKENİN CEHHENEME ÇEVİRDİKLERİNİN DUYULMASINI İSTEMİYORLAR

Bodrumlu Aydın Doğer ise  “Sadece Bodrum’u değil Türkiye’yi cehenneme çeviriyorlar ve bunun duyurulmasını ve haber yapılmasını dahi hazmedemiyorlar. Sözcü gibi gazeteler bunları duyurmaya devam edeceklerdir” dedi.

Yaklaşık bir saat süren eylem sonrası forum düzenlendi. Bundan sonra yapılacak eylemler ve liman inşaatının durdurulması için alınacak kararlar masaya yatırıldı.
 
 TMMOB İlçe Koordinasyon Kurulu Temsilcisi Mustafa Erdoğan “Cengiz Boş durmuyor. Özgür gazeteciler hedefinde. Bu saldırıları dayanışma ile aşacağız”

Ahmet Tatar Akbelen KARDOK Derneği Başkanı:

“Cengiz bizleri yıldıramaz Onlar, Birgün bu toprakları terk edip kaçacaklar.. Bizler ülkemizde doğayı, canlı yaşamı ve ülkemizi savunarak tüm değerlerimize sahip çıkan yurtseverler olarak bu topraklarda omurumuzla el ele birlikte yaşamaya ve mücadele etmeye devam edeceğiz… Bu toprakların, canlı yaşamın direnişçileri ve özellikle Akbelen mücadelesinin onurlu köylüleri ve mücadele arkadaşları kalemini satmayan siz onurlu gazetecilerimizin her zaman yanında olacaktır….  Akbelen’den sevgilerimiz ve dayanışma duygularımızla…”

Karadeniz ve Ege’de çevrecilerin avukatı Remzi Kazmaz “Yıllardır kamuoyunu tarafsız objektif ilkeli ve doğru haberleriyle aydınlatan bilgilendiren  Sözcü gazetesi ve onun korkusuz muhabirlerine karşı Yargıyı kullanarak dizayn etmeye çalışanlara ilk tokat yargıdan gelecek. Hukuk devletinin en önemli özelliği Düşünce özgürlüğü ve haber alma yayma özgürlüğüdür Anayasada 26./28 maddesi ile diğer ilgili maddelerinde açıklanmıştır.

Bu doğrultuda günümüze kadar Basın ve Gazeteciler sürekli tehdit edilmiş dövülmüş hakarete uğramış ve cezalandırılmıştır ama onlar yılmamış ve doğru haberlerini yazmaya devam etmişlerdir, Şimdide yıllardır bölgemizde haberler yaparak halkı aydınlatarak doğru ve objektif haberleriyle tanınan cesur gazeteci hakkında milyonlarca liralık tazminat davası açanlara karşı basın emekçisi

"YAŞAR ANTER'İN YANINDAYIZ"

Bu zor koşullar altıda gazetecilik mesleğini icra  etmeye çalışan ve kalemini halkın doğru aydınlatılmasından ve Demokrasinin gelişiminden kullanan Yaşar Anter in haberleri malum kişilerin keyfini ve uykusunu hep kaçırmıştır Yaşar Anter'i ve Sözcü gazetesini bu yollarla susturacaklarını düşünenler kısa sürede yanıldıklarını anlayacaklar. Çünkü bu ülke hala Hukuk devletidir ve bağımsız yargıya güveniyoruz”