Kurtulmuş’tan Yeni Anayasa Vurgusu

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Anayasa'da asıl olan milletin ihtiyaçlarının dile getirilmesidir. Mesela Anayasa'da yer alan, 'Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü' tabiri doğrudur; ama bu perspektiften baktığınızda değiştirilmesi gerekir. Çünkü devletin ülkesi olmaz, milleti olmaz. Bu metin, 'Milletin devleti ve ülkesi ile bölünmez bütünlüğü' şeklinde ifade edilmelidir. Yeni anayasanın imtiyaz ve istisnaları ortadan kaldırması gerekir. İmtiyaz ve istisnalar, demokrasilerin en büyük düşmanıdır" dedi.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Gazi Üniversitesi 2024-2025 Akademik Yılı Açılış Töreni'ne katıldı. Törende, Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Uğur Ünal ve öğretim üyeleri ile öğrenciler yer aldı. TBMM Başkanı Kurtulmuş, Türkiye'nin önümüzdeki süreçte önemli meselelerinden birisinin, yeni bir anayasa yapmak olduğunu aktararak, "Yeni anayasa yapmak ya da mevcut Anayasa'da köklü bir değişikliğin gerçekleştirilmesi, sadece bir siyasi argüman değil. 'Olursa da olur, olmazsa da olur' diye bakacağımız bir konu değil. Adalet, özgürlük, demokrasi üzerinde Türkiye'nin gelişmesi, Türkiye'nin çevresel tehditlere karşı daha güçlü olması, devlet ve millet kaynaşmasının tam manasıyla sağlanabilmesi için de samimi olan bir adımdır. Bunun için özellikle üniversitelerimize bu süreçte yeni anayasanın yapılabilmesi için güçlü destek vermeliyiz. Hiç şüphesiz 82 Anayasası'nın Türkiye'de siyasal ve toplumsal sorunların kaynağında büyük payı olduğunu hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla Türkiye'nin artık darbelerin ürünü olan bu Anayasa'dan kurtulmasının vakti gelmiştir. Büyük kazanımlar elde ettiğimiz Cumhuriyetimizin birinci asrını geride bıraktık. Türkiye'nin ikinci asrında hiç şüphesiz yeni bir anayasaya, halkı kuşatan ve kucaklayan bir anayasaya ihtiyaç vardır. Bu anayasa hepimizin ortak sorumluluğudur" dedi.

'PARLAMENTO ANAYASA YAPMA GÜCÜNE SAHİPTİR'

TBMM'nin 28'inci Dönemi'nin, yakın tarihteki demokratik temsil kabiliyeti en yüksek parlamento olduğunu kaydeden Kurtulmuş, "Bu parlamento 14 siyasi partinin olduğu, 6 siyasi partinin grubunun olduğu, ayrıca oy veren halkın yüzde 95'inin temsil edildiği bir parlamentodur. Bu parlamentonun demokratik bir anayasayı hazırlama gibi önemli bir imkanı ve gücü olduğunu da açıkça söylemek isterim. Bu süreç içerisinde TBMM Başkanı olarak kendi fikirlerimi söylemekten daha ziyade, herkesin fikirlerini açıkça ve özgürce söyleyebileceği bir zemini oluşturabilmeye gayret ediyorum. Bunun için ne dediğini çok net bir şekilde söyleyen herkesin, 'Benim de bir fikrim var. Anayasa ilgili şunu söylemek istiyorum' diyen herkesin fikrinin itibar gördüğü birtakım platformları oluşturmaya gayret edeceğiz. Böylece ümit ediyorum ki en kısa süre içerisinde Türkiye bu anayasa tartışmalarını da güçlü bir şekilde gerçekleştirecektir. Bu parlamento, anayasa yapma yetkisine sahiptir, gücüne sahiptir. Günümüz dünyasındaki gelişmeler çerçevesinde hiçbir şeyin eski olduğu şekliyle, eski kabul edildiği şekliyle devam etmesi mümkün değildir. Bunun için diyoruz ki ekonomik, siyasi, toplumsal ve hukuki reformlar çerçevesinde anayasanın ele alınması ve bunun bu reform sürecinin önemli bir aparatı olarak görülmesi gerekmektedir. Peki nasıl bir anayasa yapılması lazım? Herkesin fikrini ortaya koyacağı, açık ve şeffaf bir sürecin yönetilmesi, sağlıklı bir tartışma ortamının ortaya konulması, müzakerenin gerçek bir şekilde, sonuç alıcı bir şekilde yönlendirilmesi şarttır. Bu çerçevede TBMM Başkanlığı'nın üzerine düşen, bu şeffaf müzakere sürecini yönetebilmektir" diye konuştu.

'DEVLETİN ÜLKESİ, MİLLETİ OLMAZ'

1961 ve 1982 anayasalarında var olan birçok maddenin değişmiş olmasına rağmen, hala darbeci ruhun maddelerin arasında gizli olduğunu gördüklerini söyleyen Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Kıyamete kadar sürecek bir devletin yapısından bahsediyoruz. Bu devletin aslı millettir. Devlet aygıtı, milletin işlerini iyi yönetmek için kurulmuş olan bir mekanizmadır. Bu çerçevede Anayasa'da asıl olan milletin ihtiyaçlarının dile getirilmesidir. Mesela çok sıradanmış gibi görünen, Anayasa'da yer alan 'Devletin, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü' tabiri, doğrudur ama bu perspektiften baktığınızda değiştirilmesi gerekir. Çünkü devletin ülkesi olmaz, milleti olmaz. Bu metin, 'Milletin devleti ve ülkesi ile bölünmez bütünlüğü' şeklinde ifade edilmelidir. Yeni anayasanın imtiyaz ve istisnaları ortadan kaldırması gerekir. İmtiyaz ve istisnalar, demokrasilerin en büyük düşmanıdır. İmtiyaz ve istisnalar, seçkinci gruplara ya da bir takım avantajlı gruplara kamunun gücünü aktarmak demektir. Dolayısıyla bu anayasa yapımı sürecinde istisnaların ve imtiyazların ortadan kaldırılması gerekmektedir."

Anayasa'nın darbecilerin ideolojisinden kurtarılması gerektiğinin altını çizen TBMM Başkanı Kurtulmuş, "Yeni anayasanın nasıl yapılacağı ile ilgili olarak önemli bir konu da anayasa ile ideoloji arasındaki ilişkidir. Maalesef, Türkiye'de hem 61, hem 82 Anayasası, ideolojik tavırlarla öne sürülmüş ve anayasanın içine ideoloji bir şekilde yerleştirilmiştir. Türkiye'de yüzlerce farklı ideolojinin olduğu açıktır. Hangi ideolojiyi içine yazacağız? Anayasanın ideolojiden arınmış, halkın ihtiyaç ve taleplerine cevap veren, milli birliği ve beraberliği koruyacak şekilde yazılması şarttır" dedi.