Kültür Varlıklarının Korunması Üzerine Konferans Düzenlendi
Kültür varlığı kaçakçılığının önlenmesi amacıyla Erzurum Arkeoloji Müzesi'nde 'Kaçış Yok' temasıyla konferans düzenlendi. Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğrencilerinin katıldığı konferansta konuşan Arkeolog Doç. Dr. Gülşah Altunkaynak, Türkiye'nin her bölgesinin binlerce yıl önce yaşamış sayısız medeniyete ev sahipliği yaptığını belirterek, "Bulunduğumuz coğrafya önemli kültürel değerleri bünyesinde barındırıyor. Geçmişe dair sahip olduğumuz tüm değerlerin açığa çıkarılması için ülkemizde her yıl yüzlerce bilimsel kazı çalışması yürütülüyor. Kazı çalışmalarının yapıldığı yerlerde yaşayan vatandaşlarımız bu kazılarda çalışarak bulundukları bölgenin kültürünün açığa çıkarılmasına katkı sağlamakta ve kazı başkanlıklarınca istihdam edilmektedir" diye konuştu.
'TOPLUMSAL DEĞERLERİMİZ AÇISINDAN BÜYÜK AYIP'
Kültür varlıklarının korunmasının sağlanması için kanunun vatandaşlara bazı yükümlülükler getirdiğini ifade eden Altunkaynak, şunları söyledi: "Vatandaşlarımızın kanundaki yükümlülüklerden haberi olmadığı için yasa dışı gruplar tarafından kandırılmalarını ya da bilmeyerek suç işlemelerini istemeyiz. Kültür varlığı bulduysak, sahibi olduğumuz veya kullanıldığımız arazide kültür varlığı olduğunu biliyorsak, bunu 3 gün içerisinde en yakın müze müdürlüğüne veya köyde muhtara veya diğer yerlerde mülki idare amirlerine bildirmek zorundayız. Bu duruma aykırı davranır ve ilgili makamları bilgilendirmezsek, hapis cezası gerektiren bir suç işlemiş oluruz. Bir arazinin bir şahsa ait olması, bu arazide bulunan kültür varlığına istediğini yapma hakkı vermez. Öncelikle vatandaşlarla burada anlaşamıyoruz. 'Benim arazim. Benim arazimde buldum' diyor. O arazinin sadece üstüne sahipsiniz. Altındaki tüm değerler, devlet malı niteliğinde. Yasa dışı grupların da bu şekilde insanları 'Senin arazin' şeklinde kandırmalarına izin vermiyoruz. Çünkü kanunda sahip olduğumuz, kullandığımız arazide kültür varlığı olduğunu biliyorsak, haber verme yükümlülüğümüz var; aykırı hareket etmek suç. Unutulmamalıdır bir başkasına ait malı sahibinin rızası olmadan kendi çıkarları için almak satmak suçtur. Kanunlarımızda suç, dinimizde günahtır. Toplumsal değerlerimiz açısından da büyük ayıp olarak değerlendirilmektedir."
'ÜLKEMİZİN İTİBARI İÇİN ÖNEMLİ'
Kültürün insanlar tarafından oluşturulup yaşatıldığını, bir toplumu diğer toplumlardan ayıran en önemli faktörün sahip olduğu kültürel değerler olduğuna dikkat çeken Altunkaynak, "Bir toplum, sahip olduğu kültürü yaşattığı, koruduğu ve geliştirdiği sürece tarih sahnesinde yaşamaya devam eder. Ülkemiz; bulunduğu önemli konum nedeniyle birçok ülkeyle birebir ilişki içinde olan, hızla gelişen, büyüyen, tarihine, kültürüne, manevi değerlerine özen gösteren bir ülke. Sahip olduğumuz tüm değerlerin doğru ve güzel bir şekilde tüm dünyaya aktarılması ülkemizin itibarı açısından önem arz ediyor" diye konuştu.
'GEÇMİŞİMİZİN YOK OLMASINA İZİN VERMEMELİYİZ'
Doç. Dr. Gülşah Altunkaynak, "Uluslararası kamuoyunda saygın bir konumda olmamızı sağlayan faktörlerden bir tanesi, kültür varlıklarımızın korunmasına gösterdiğimiz özendir. Ülkemizde; kültür varlıklarının açığa çıkarılmaları, korunmalarını sağlamak kadar yasa dışı yollarla yurt dışına kaçırılan kültür varlıklarımızın ülkemize iadesini sağlamakta da kararlı duruş sergileyerek bize ait olanlardan vazgeçmeyeceğimizi, kültürümüze zarar verilmesine izin vermeyeceğimizi tüm dünya ülkelerine gösteriyoruz. Dünyada bu alandaki imajımızın devam etmesi, çocuklarımızın-torunlarımızın bizim bu dönemde yaptıklarımızın gururunu yaşadığı bir gelecek inşa edebilmesi için toplumun her bir bireyine önemli görevler düşüyor. Yüzlerce, binlerce yıl korunarak günümüze gelmeyi başarmış kültür varlıklarımızın tahrip edilmesine çalınmasına, milli değerlerimizin, kültürümüzün, geçmişimizin yok olmasına izin vermemeliyiz" dedi.