İmamoğlu’ndan Melen tepkisi: Cumhurbaşkanı’ndan daha fazla üzüldüğümü iddia ediyorum

İSKİ, kuraklık krizi ile karşı karşıya olan İstanbul’u geleceğe hazırlayacak 30 yıllık içme suyu ve kanalizasyon master planı hazırlandı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 2053 yılında kentin su ihtiyacının yarısını karşılaması öngörülen Melen Barajı’nın hala bitirilememesine tepki göstererek “Melen, benim içimi yakmıştır. Ben Sayın Cumhurbaşkanı'ndan daha fazla üzüldüğümü iddia ediyorum. Çünkü o para hepimizin parası” dedi.

İstanbul'da içme suyu, atık su ve yağmur suyu hizmetlerinin 2053 yılına kadar sürdürülebilir bir şekilde yürütülmesini sağlayacak kısa, orta ve uzun dönem politikalarının yer aldığı, 2018'de çalışmalarına başlanan  “İSKİ 2023-2053 İçme Suyu ve Kanalizasyon Master Planı”nın tanıtımı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun katılımı ile gerçekleştirildi. İSKİ Genel Müdürlüğü'nde düzenlenen tanıtım toplantısında konuşan İmamoğlu,   “İSKİ 2023-2053 İçme Suyu ve Kanalizasyon Master Planı”nın da ona sadık kalınarak uygulanmasının da çok önemli olduğunu söyleyerek “Plana sadık kalmazsak çok daha büyük tehditlerle İstanbulumuz karşı karşıya kalabilir” dedi.

“VATANDAŞ YÖNETİCİLERDEN HESAP SORMALI”

İmamoğlu, 16 milyon İstanbullunun bu sürecin takipçisi olması gerektiğini belirterek “Vatandaşlar, yöneticilerinden hesap sormalıdır. Ve hesap sordukça bu şehir, güvenilir bir zamana evrilecektir. Hesap sormadıkça, bazı meseleleri unuttukça şehirlerin ve ülkelerin geleceği asla ve asla teminat altında olamaz. Yöneticiler halka verdikleri sözlerinin bedelini ödeyeceklerini bilirlerse vatandaşı kandıramazlar. Vatandaşa yanlış yapamazlar. Ama maalesef bunlar, dönem dönem yapılıyor ve yapılan ağır bedeller yine vatandaşa ödetiliyor” diye konuştu.

MELEN TEPKİSİ: ACI BİR FATURAYLA KARŞI KARŞIYA KALDIK

İmamoğlu vatandaşa ödetilen bedellerden biri olarak Melen Barajı'nı örnek verdi. İmamoğlu “Melen Barajı, master plana göre 2053'te  bu şehrin yüzde 50'nin üzerindeki su tüketimini sağlayacak kaynak olarak tariflenmiştir. Melen Barajı bulunduğu havza itibariyle yağışı yoğun olan ve 1989 yılında atılmış bir adımla bugüne kadar gelmiş. Bu çalışma, temelinin atıldığı 2016 yılında,  günü ve saati verilerek açılışı yapılacak diye bir taahhütte bulunmuştur. 2019 yılında ben İBB Başkanı adayıyken sayın Cumhurbaşkanımız, meydanlarda ‘2071'e kadar İstanbul’un su sorununu çözdük' demiştir. Çünkü muhtemelen Melen Barajı’nın bittiğini düşünmüştür. Ama göreve gelir gelmez Melen Barajı’yla ilgili brifing istedim. Çünkü bazı ihbarlar ve tespitleri bir kısım teknik insanlardan almıştım. Ve ne yazık ki acı bir faturayla karşı karşıya kaldık. Melen’i ziyarete gittim. Hatta Melen’e alınmamamız konusunda birtakım tedbirler alınmıştı. Gittiğimizde üzülerek gördük ki Melen Barajı, o devasa baraj yani 2053'te  İstanbul’un yüzde 50 su ihtiyacını karşılayacak baraj, elektrik ihtiyacını da karşılayacak olan o baraj, gövdesi yapılmış. Ama gövdesi çok derin çatlaklarla bitirilemez ve su depolanamaz haldeydi” dedi.

“CUMHURBAŞKANI'NDAN DAHA FAZLA ÜZÜLDÜM”

İmamoğlu tepkisini şöyle sürdürdü:

“Bu şekilde gördüğümüz Melen, bizi derinden üzmüştür. İddia ediyorum, benim içimi yakmıştır. Ben Sayın Cumhurbaşkanı’ndan daha fazla üzüldüğümü iddia ediyorum. Çünkü o para hepimizin parası. O bitmiş olsa biz mutlu oluruz. Teşekkür ederiz, memnuniyetimizi dile getiririz. Ancak bugün bakınız 2019'dan  bu yana Melen’le ilgili çağrılarımıza rağmen ne o barajın tadilatı, tamiratı ile ilgili akıbeti konusunda bilgi sahibiyiz ne de bundan sonraki süreciyle alakalı da net bir cevabımız yok. Siyasetin dilinin, elinin, becerisinin yeteceği yer vardır. Ondan sonrası siyasetin dilinin, elinin, uygulamasının icrasının beceremeyeceği yerler vardır. O bölüm tekniktir, bilimseldir, farklı farklı hususlar devreye alınmalıdır. Aklın ve bilimin ışığıyla toplumsal idarenin bütünleştiği bir süreç gerçek demokrasiyi, gerçek yönetişimi, ortak aklı toplumlarla buluşturur ve bu yüksek bir memnuniyet oluşturur. Yani burada çok değerli hocalarımız varken bu kürsüden suyla ilgili teknik ve bilimsel bir kısım naralar atacak değilim.”

“İSTANBUL'UN AKTİF NÜFUSU 18 MİLYONU AŞTI”

İmamoğlu, İstanbul'un nüfusuna dikkat çekerek master planın 16 milyon resmi nüfusa göre yapıldığını ve 2053 için nüfus hedefinin 21 milyon olduğunu söyledi. Şu an mülteciler, sığınmacılar ve izni yabancılarla birlikte İstanbul'un aktif nüfusunun 18 milyonu aştığına dikkat çeken İmamoğlu  şehir dışından gelen öğrencilerle birlikte nüfusun 19 milyona dayandığını kaydetti.

KANAL TEPKİSİ: İSTANBUL'UN GELECEĞİNDE OLAMAZ

Master planı içinde Kanal İstanbul belasının olmadığını vurgulayan İmamoğlu “Kanal İstanbul diye bir kavram yok. Olamaz çünkü. Avrupa yakasındaki temel su ihtiyacının ne kadar yüksek olduğu oranından bakışla Sazlıdere Barajı yok edilemez. Kanal İstanbul, Sazlıdere Barajını yok ediyor. Bütün su altyapısını, bütün su taşkın meselelerini, bütün yeraltı suyu dengelerini altüst eden bir Kanal İstanbul meselesi,  İstanbul’un geleceğinde olamaz. Olmamalı. İstanbul’un böyle bir ihtiyacı yok. Dünyanın en hassas, en narin denizlerinden birisi olan Marmara Denizi’nin olduğu bir yerde Marmara Denizi, İstanbul Boğazı, Karadeniz doğa dengesinin var olduğu bir coğrafyadaki İstanbul’da, Kanal İstanbul diye bir şey konuşulamaz, tartışılamaz. Bu bir siyasi mesele değil. O bakımdan işte master plan dediğimiz şey uygulandığı takdirde ülkelere, şehirlere çok iyi gelir. Ama bir hırs için, bir  para kaynağı oluşturmak için sadece ve sadece geleceği ne yazık ki geleceği kötüleştiren, bugünün ihtiyaçlarının tamamen ötesinde bir bakış açısı için İstanbul'a  bu tür saplanan hançerler İstanbul’un geleceğini ne yazık ki tehdit eder” dedi.

“SU TARİFESİ SİYESİ BİR MESELE OLAMAZ”

Deprem, ulaşım ve su konularının siyaset üstü olması gerektiğine de vurgu yapan İmamoğlu “Biz suyun tarifesini siyasi bir mesele olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde ele alamayız. Suyun bir maliyeti, yatırım bedeli var. Onlar üstüne koyup tarife üretmek zorundasınız. Şunu istemiyoruz; geçmişte yapıldı, İSKİ bütçesinden milyarlarca lirayı toplayıp İBB bütçesine aktarmayalım. Onları engelleyici bir tarif oluşturalım. Ama bu bir teknik bir hesap. Kanunda daha ciddi korunmalı. Bunlar daha çok teminat altına alınmalı” dedi.

“ÇOCUKLARIMIZ BİZE BEDDUA EDER”

Dünyanın önündeki en büyük tehdidin iklim krizi olduğunu dikkat çeken İmamoğlu  “Dünyanın bu temel meselesine yine insanlık adına bakabilmeyi ve  bırakın siyaset üstü meseleyi devletler üstü bir mesele olduğunu tespit edebilmeli ve ona göre tabiri caizse ayağımızı denk almalıyız. Yani aksi takdirde doya doya yaşamaya gayret ettiğimiz ve zorlandığımız bu dünyanın yarınlarında çocuklarımız bize beddua ederler. Ve bize kızmanın ötesinde gerçekten bizi yok sayarlar. O bakımdan çok sorumluyuz” diye konuştu.

İSKİ GENEL MÜDÜRÜ'NDEN MELEN BARAJI ÇAĞRISI

İSKİ Genel Müdürü Dr. Şafak Başa, yaşanan kuraklık krizine dikkat çekerek  “Bu noktada merkezi idareden özellikle Melen Barajı’yla ilgili somut adımlar atmasını bekliyoruz. İstanbul’un sigortası dediğimiz Melen Barajı’nın bir an önce bitirilip idaremize teslimi, master planının hayata geçirilmesi açısından da son derece önemlidir. Yine Sungurlu Barajı’nın yatırım programına alınarak başlaması son derece önemli. Bu konuda biz İSKİ olarak protokolü imzaladık. Bu ay Büyükşehir Belediye Meclisimize gidiyor. İstanbul’da özellikle Avrupa yakasında  yaşadığımız su sıkıntısı uzun dönemde ortadan kaldıracak önemli bir proje de  Karaca Köyü Barajı. Bu noktada idaremiz, merkezi idare idareyle beraber çalışmaya ve işbirliği yapmaya hazırız” dedi.

21 POTANSİYEL SU KAYNAĞI İNCELENDİ, 7'Sİ ÖNE ÇIKTI

Master planı çalışmalarına 2018 yılında başlandı. 2053 hedef yılına göre İstanbul'un nüfus ve su ihtiyacı senaryoları çalışıldı. Yüksek nüfus büyümesi ve yüksek su ihtiyacı senaryolarına göre gerekli su kaynakları belirlendi. Mevcut 17 adet su kaynağı tesisi, 21 adet potansiyel su kaynağı tesisi incelendi ve içlerinde   7 su kaynağı ön plana çıktı. Bunun sonucunda Melen Barajı yapılması durumunda İstanbul'un ek su kaynağına ihtiyacı olmadığı görülmesine rağmen, iklim değişikliği etkilerinden dolayı oluşabilecek yağış azalması senaryolarına göre yapılması gereken tesisler belirlendi. Mevcut su dağıtım sistemi elemanlarından 149 adet içmesuyu deposu, 157 adet içmesuyu terfi merkezi, 2 bin 847 km içmesuyu iletim hattı hidrolik model destekli olarak incelendi. Çalışmalar sonucunda kesintisiz su temininin sağlanması ve terfi ile beslenen alanların cazibeli sisteme dönüştürülmesi amacıyla 91 adet içmesuyu deposu, 101 adet pompa grubu, 591 km içmesuyu iletim hattı planlandı.