İlk uçuşu Türkiye’ye yapmak istiyoruz

Suriye’de Esed rejiminin 8 Aralık günü devrilmesinden sonra yönetimi devralan geçiş hükümeti, bir taraftan hizmet işlerini yürütmeye çalışırken bir taraftan da devlet kurumları ve havalimanlarını yeniden hizmete açmak için çalışıyor. Hazırlıkların tamamlandığı Şam Uluslararası Havalimanı, ilk uçuş iç hatlarda Şam-Halep arası olacak. Yeni yönetimin Sivil Havacılık Genel Müdürü olarak atadığı Eşhedel- Sulaybi, Şam Uluslararası Havalimanı’ndaki durumu Yeni Şafak’a anlattı.

Suriye’nin başkenti Şam’ın 30 kilometre doğusunda yer alan Şam Uluslararası Havalimanı’nda, seferlerin yeniden başlaması için yoğun bir çalışma yürütülüyor. Dış uçuş için de Perşembe ya da en geç Cuma günü planlama yapıldığı bildirildi. Havalimanını ziyaret eden Yeni Şafak ekibi, Suriye’deki yeni yönetimin Sivil Havacılık Genel Müdürü olarak atadığı Eşhedel-Sulaybi’den havalimanındaki son durum ile yeni yönetimin bölge ve dünya ülkeleriyle kurmak istediği ilişkilere dair bilgi aldı. El- Sulaybi, Türkiye’nin devrim sürecinde Suriye halkının her zaman yanında olduğunu ve büyükelçiliğini yeniden faaliyete geçiren ilk ülke olduğunu belirterek, “Bu güçlü ilişkiyi ve desteği Şam Havalimanı’na ilk yurt dışı uçuşu yapmakla taçlandırmak Türkiye’ye yakışır” diye konuştu.

Esed rejimi döneminde Şam Havalimanı’nın rejimin yolsuzlukları ve İsrail saldırıları nedeniyle büyük zarar gördüğünü ancak Şam’ın özgürleştirildiği 8 Aralık’tan beri havalimanında büyük çalışma yaparak son aşamaya geldiklerini dile getiren el-Sulaybi, “Havalimanı’nın çalışması için bütün eksikleri neredeyse giderdik. İsrail saldırıları yüzünden radarlar zarar görmüştü. Bu konuda elbette desteğe ihtiyacımız var. Türkiye, devrimin başından beri Suriye halkının meşru taleplerinin yanında durmaya devam ediyor. İnanıyoruz ki bundan sonra da duracak. Son iki günde gelen resmi ziyaretler ve büyükelçiliğin açılması, bu ilişkilerin daha da güçleneceğini gösteriyor. Bizler tabii ki Türkiye hükümetinden devrimin yanında durmasını bekliyoruz. Devrimle ittifak kuran Türkiye, Katar ve bunun gibi ülkelerin tutumu bazı tarafları elbette rahatsız edecektir. Bizler geçiş hükümetinin kurulacağı bu 3-4 aylık süreçte siyasi desteğe ihtiyaç duyuyoruz. Bununla birlikte havalimanı gibi konularda uzman desteği beklentimiz de vardır. Türk ordusu zaten hala Suriye topraklarında bulunuyor ve artık hiç kimse Türkiye’nin buradaki askeri varlığını gayrimeşru göremez. Önümüzdeki dönemde Türkiye’nin her türlü tecrübesinden faydalanmayı istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Yeni Şafak’a yaptığı açıklamalarda, Suriye Havayolları Şirketi’nin imkanlarına da değinen El- Sulaybi, şirketin personel ve uçak varlığı olarak çalışmaya hazır olduğuna ve toplantıların sürekli yapıldığına işaret ederek, “Şu anda havalimanında 6 adet Airbus uçağı bulunmaktadır. Bunların sayısı daha fazlaydı ancak rejim hayatın her alanında olduğu gibi burada da yağmalar yaptı. Halihazırda Fransa, Suudi Arabistan, İran ve başka ülkelerde şirkete ait çok sayıda uçak var. Suudi Arabistan’da Boeing uçaklarımız bulunmaktadır. Fransa’da tamir için giden ancak yaşanan olaylar sırasında el konulan Boeing uçaklarımız mevcut. Bütün bunlar havayolları şirketinin mülkü ve bunları geri isteyeceğiz" dedi.

İsrail’in Esed rejimi döneminde Havalimanı’nı birçok kez bombaladığını ve bunu İran’ın varlığını bahane göstererek yaptığını vurgulayan El-Sulaybi, “İsrail’in yeniden burayı vurmayacağına dair elbette bir garanti yok çünkü İsrail, hiçbir kuralı tanımayan işgalci bir güç. Ancak burası sivil bir havalimanı, İsrail’in burayı hedef alması için hiçbir bahanesi yok. İsrail’in son dönemde Suriye topraklarına yönelik düzenlediği saldırıların ana sebebi bölgede İran’ın yarattığı boşluk ve kaostur. Ayrıca, ABD’de yaşanan geçiş süreci ve bölge ülkelerinin duruma kayıtsız kalması da işgal devletinin bu saldırıları yaparken yararlandığı başlıca durumdur. Bu konuda İsrail’in dizginlenmesi için uluslararası güçlerin katkı sağlaması gerekiyor” diye konuştu.

Suriye içinde ve dışında çok sayıda Suriyeli yetişmiş Suriyeli olduğunu ve bu kişilerin akademiden, sağlığa, eğitimden, ulaşıma her alandaki boşluğu doldurabileceğini belirten El-Sulaybi, “Yıllardır ülkesine gelememiş insanlarımız var. İnanıyoruz ki güvenlik sağlandığında ve havalimanlarının tam olarak çalışmaya başladığında bu yeterliliklere sahip insanlar onurlarıyla ve güvenlik içerisinde buraya gelerek yeniden inşa sürecine katılacaktır” dedi.