İliç faciasında İstanbul Üniversitesi raporu: Yığın 112 metre, akan kütle 20 milyon metreküp
İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü akademisyenlerinin İliç'teki toprak kayması faciasına ilişkin ön raporu çıktı. Çalışmada 112 metrelik yığın yüksekliğine sahip alanda 20 milyon 160 bin metreküplük bir kütlenin kaydığı belirtildi.
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa (İÜC) Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü akademisyenlerince, Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasındaki toprak kaymasıyla ilgili hazırlanan ön inceleme raporunda, yaklaşık 112 metrelik yığın yüksekliğine sahip alanda 20 milyon 160 bin metreküplük bir kütlenin kaydığının değerlendirildiği belirtildi.
BAKAN BAYRAKTAR 10 MİLYON METREKÜP DEMİŞTİ
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, bölgedeki toprağın 10 milyon metreküp olduğunu belirterek, "10 milyon metreküplük bir toprak kitlesi var. Bunu elimizde imkan olsa ve kaldırmaya kalksak en az 400 bin kamyona ihtiyacımız var" demişti.
Üniversite tarafından paylaşılan raporda, Erzincan'daki altın madeni ocağında yaşanan durum incelendiğinde, olayın yığın liçi yapılan bölgedeki şevin (eğimli yüzey) kaymasıyla gerçekleştiğinin anlaşıldığı belirtilerek "İliç'teki yığın liçi sahası, 2021 yılı Google Earth uydu bilgilerine göre, her biri 8 metre yüksekliğe sahip 31 basamaktan oluşmakta olup, genel şev eğimi 2,5Y:1D şeklindedir. Sahada yığın liçi için oluşturulmuş olan şevin, şev kaymasına sebep olan kısmının ise yine aynı verilere göre 8 metre yüksekliğindeki 14 basamaktan oluştuğu anlaşılmaktadır" değerlendirmesinde bulunuldu.
YIĞIN FIRAT'A DOĞRU KAYDI
Raporda, şunlar kaydedildi:
- 2021 yılı uydu görüntüleri dikkate alınarak yapılan ilk incelemelere göre, ocak içerisinde 14 adet basamaktan oluşan bir liç yığınının olduğu ve basamak yüksekliğinin 8 metre olduğu düşünüldüğünde, yaklaşık 112 metrelik bir yığın yüksekliğine ulaşıldığı anlaşılmaktadır.
- Bu da akmanın gerçekleştiği alanda çıkarılan ve liç işlemine tabi tutulan malzemenin yaklaşık 177 bin metrekarelik bir alanı etkilediği ve yaklaşık 20 milyon 160 bin metreküp hacimlik bir kütlenin kayarak ve akarak yaşanan sorunun meydana geldiğini göstermektedir. Kayma ve akma yaşanan bölge, yakında bulunan Fırat Nehri ve üzerinde bulunan HES barajına yakın olup, kayma sonrası akma da bu yöne doğru gerçekleşmiştir. Sahanın bulunduğu bölgede irili ufaklı fayların olduğu da anlaşılmaktadır.
NE YAPILMALIYDI?
Raporda, "Olası bir sabit hızlı deformasyon başlangıcında, zaman geçirmeksizin oluşan çekme çatlaklarının kapatılarak su girişinin önlenmesi, yüzey drenajı için kanalların oluşturulması, genel şev açısına uygun basamaklar oluşturulması, yığın şevlerinin üzerinde ve etrafında tepecik ve çukurların oluşumlarının engellenmesi gibi önlemler, bu tür riskli yığın ve atık şevlerinde ivedilikle alınması gereken önlemlerdir" ifadelerine yer verildi.
Bütün kritik güvenlik katsayısı sınırlarında çalışılan işlerde olduğu gibi madencilik çalışmalarında da sürekli gözlem ve denetim ölçümlerinin yapılmasının zorunluluk olduğu belirtilen raporda, bu büyüklükteki bir yığının stabil olarak kalabilmesi için de maden mühendisliği disiplinine sıkı sıkıya bağlı kalınmasının, çevre koşullarının da dikkate alınarak konunun uzmanı kişilerce düzenli olarak takip edilmesinin önemi vurgulandı.