İlaçta ‘tersine’ kaçakçılık uyarısı

Türkiye, ilaçta sıkıntılı günler geçiriyor. Hem üretici hem de tedarikçi uygulanan fiyat politikasından şikayetçi. Kimi çok uluslu firmalar, bazı ilaç gruplarını Türkiye’den çekerken, düşük fiyat nedeniyle Türkiye’den ilaç kaçakçılığı başladığına dikkat çekiliyor.

Nurdoğan ARSLAN ERGÜN

Türkiye’de son yıllarda yaşanan ilaçla ilgili krizler devam ediyor. Uygulanan fiyat politikasını gerekçe göstererek bazı grup ilaçlarını Türkiye pazarından çeken bazı çokuluslu ilaç firmalarının ardından şimdi de yerli ilaçların kaçak yollarla dışarı çıkarıldığı iddia ediliyor. Sağlık Bakanlığı’nın İlaç Fiyat Kararnamesi’ndeki euro kurunu düşük tuttuğu için bugün ilaç fiyatlarının da düşük kaldığından şikayet eden İstanbul Ticaret Odası (İTO) İlaç ve Tıbbi Cihaz Komitesi Başkanı Veysi Cengiz Balçık, konuyu İTO’nun meclis toplantısında gündeme taşıdı.

Balçık, “Dünyanın en ucuz ilaç ve tıbbi malzemesi şu anda Türkiye’de. O nedenle de ülkemizden müthiş derecede kaçak yollarla ilaç ithal ediliyor. Yani Türkiye’ye gelenler, bir çanta dolusu ilaç alıp ülkesine dönüyor” iddiasında bulundu. İTO Başkanı Şekib Avdagiç de, “İçerideki fiyatların düşük olması nedeniyle bazı bölgelerde koli koli ilaçlar yurtdışına gidiyor. Bu durum sadece tek bir bölgeye özel bir durum değil. Fiyatların en kısa zamanda bir sisteme bağlanması gerekiyor” değerlendirmesini yaptı.

Bu durumu gelecek günlerde ilaç ihtiyacı açısından doğacak sıkıntıların habercisi olarak gösteren Veysi Cengiz Balçık, “Aynı şekilde global ilaç firmaları, akıllı ilaçlarını Türkiye pazarından çıkararak satışlarına son veriyor. Bunlar önemli, önümüze çıkacak problemler” vurgusunu yaptı. Balçık, şunları söyledi: “Bulunduğu jeopolitik konumu da dikkate alırsak ülkemiz açısından ilaç son derece stratejik bir sektör. Dolayısıyla desteklenmesi gerekiyor.

Ama görüyoruz ki şu anda sektörümüz dahil olmak üzere yardım edecek bir yer bulamıyoruz. Nereye gidersek gidelim yapılacak bir şeyin olmadığını, ülkenin sınırlı kaynaklar içerisinde olduğunu ve parasal sıkılaşma gerektiği cevaplarını alıyoruz.” Bazı ilaçlarda kutu ve ambalajın ilaç fiyatından daha pahalı olduğunu dile getiren Balçık, “Bu fiyatlarla çalışıp ayakta kalmak çok zor. Onun için bir an önce referans fiyat mekanizmasında düzenleme yapılsın” çağrısı yaptı.

‘Yok ilaç’ oranı hızla artacak

Uygulanan ilaç politikasının vatandaşların ilaca ulaşmasında engel oluşturduğuna dikkat çeken Eczacılar Odası da bu politika yüzünden yurtdışında yeni bulunan ve tedaviye yeni giren ilaçların yüzde 80’inin bugün Türkiye’de bulunmadığına dikkat çekiyor. Zaman zaman konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Oda’ya göre, eczanelerde ilaç bulamama sıkıntısının kurun etkisiyle daha da büyüyecek. Sadece kura bağlı bir sistemle bu iş yürümeyecek.

Dolayısıyla mevcut ilaç fiyat kararnamesi yönteminin değiştirilmesi gerekiyor. Son olarak Beşeri Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandırılmasına Dair Kararda Değişiklik öngören Cumhurbaşkanı Kararı 25 Aralık 2023 tarihinde yürürlüğe girmişti. Buna göre ilaç fiyatlandırmasında kullanılan euro kuruna artış uygulanmış, güncel bir euro değeri yüzde 25 arttırılarak 17 lira 55 kuruş seviyesine yükseltilmişti. Bu da ilaç fiyatlarına yüzde 25 zam olarak yansımıştı.

Global markalar pazarı terk mi ediyor?

İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası (İEİS) verilerine göre, 2023 yılında Türkiye ilaç pazarı 211 milyar TL’lik bir değere ulaştı. Adet bazında ise pazarın hacmi 2.67 milyar kutu olarak kayıtlara geçti. Türkiye ilaç pazarı 2022’de değer ölçeğinde 109,8 milyar TL, hacim ölçeğinde ise 2,55 milyar kutu olmuştu. 2024’ün ilk iki ayında ise değerde 52 milyar 452 milyon TL, adette 453 milyon kutu ilaç kaydedildi. Geçen yılın aynı dönemine göre adet bazında yüzde 1.2’lik kayıp yaşandı. Bu dönemde üretimdeki kayıp yüzde 1 olurken, ithalat kaybı yüzde 4.1’e ulaştı. Bunda çok uluslu firmaların çekilme kararlarının da etkili olduğu düşünülüyor.

Türkiye jenerik ilaç üretiyor

Bilindiği gibi İsviçre merkezli çok uluslu ilaç firması Roche, bazı grup ilaçlarını artık Türkiye’de satmayacağını açıklamış, gerekçe olarak, halen uygulanan fiyatlandırma ve geri ödeme politikasını göstermişti. Dünyanın sayılı ilaç firmalarından Novartis de ocak ayında eczanelere bir bilgilendirme maili atarak, 14 ilaç markasının artık gönderimini yapmayacağını duyurmuştu.

Dünyadaki orijinal ilaç üretimininyüzde 70'i ABD'de ve yüzde 30'u ise AB, Japonya, Singapur, İrlanda ve İsrail’de gerçekleştiriliyor. Son yıllarda Türkiye’nin milli ilaç politikası geliştirmesi gerektiğini vurgulayan Appleton Partners’ın Yaşam ve Sağlık Bilimleri Direktörü olarak ABD’de yaşayan Dr. Kemal Oğuz Kalafat, Türkiye’nin ise orijinal ilaç değil jenerik ilaç üretimi yaptığını belirtti.

Türkiye’nin her yıl ilaçta milyarlarca liralık patent ödemesi yaptığını ifade eden Dr. Kalafat, “Patent demek, ilaç üretmek demek, molekülün sahibi olmak demek. Dünyada ilaç üretmek isteyen firmalar, molekülün sahibine gelip talebini iletir. 10 liranın 9 lirası lisans sahibine verilir. Türkiye’de de sektör, o 1 lira ile dönmeye çalışıyor. Bu yüzden 10 milyar liranın üzerinde cari açığımız var” yorumunu yaptı.

Pazarın %10’u sahte ilaç

İlaca ulaşımın güçleşmesiyle birlikte sadece Türkiye değil tüm dünyada sahte ilaç satışları artıyor. İlaç pazarının yüzde 10’undan fazla bir kısmının sahte ilaç piyasasının elinde olduğunu söyleyen Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, her yıl bir milyonu aşkın kişi sahte ilaç nedeniyle hayatını kaybediyor. Son olarak İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri, yurt dışından hammadde getirilerek üretilen sahte ve kaçak ilacın piyasaya sürüldüğü adresi tespit etti. Baskın yapılan adresteki aramada piyasa değeri 50 milyon lirayı bulduğu ifade edilen 2 milyon 343 bin ilaç, 243 bin 800 zayıflama çayı ve yüklü miktarda ilaç ham maddesi ele geçirildi.

“İlaçtan KDV alınmasın”

İlaca ulaşmanın giderek zorlaştığı bir ortamda ilaçlar üzerinden alınan yüzde 10’luk vergiler de vatandaşın sağlık alanında verimli hizmet almasını zorlaştırıyor. İlaca ulaşımın sağlanması gerektiğini ve ilaçtan alınan KDV yükünün hafifletilmesi gerektiğini ifade eden Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) Başkanı Özlem Akarken, “İlaca ulaşım her geçen gün zorlaşıyor. Vatandaşların ilaca ulaşımının önündeki engeller kaldırılmalı. Günümüzde hem ilaç bulunamıyor hem de ilaçlarda yüzde 10’lara varan KDV uygulaması hastaların ve hasta yakınlarının iyice belini büküyor. İlaç artık lüks haline geliyor. İlaçta KDV kaldırılmalı ya da en fazla yüzde 1 oranında olmalı” dedi.