“İhracatçıların ticari sırları Uzakdoğulu rakiplerin elinde”

Armatür Derneği Başkanı Gökhan Turhan, ihracatçıların ticari bilgilerinin Uzakdoğulu rakip firmalara yasa dışı olarak satıldığını iddia etti. “Hangi müşteriye hangi fiyatla ne kadar satış yaptığımıza dair bilgiler Uzakdoğulu şirketlerin elinde. Elde ettikleri bilgilerle fiyat kırıyorlar” diyen Turhan, bu işlemlerin özellikle gümrüklerde yapıldığına dikkat çekti.

Nurdoğan ARSLAN ERGÜN

Artan maliyet ve kur baskısı nedeniyle yurtdışı pazarlarda Uzakdoğulu firmaların rekabetiyle karşı karşıya kalan Türk ihracatçısı, bu kez de gizli ticari bilgilerini başta Çin olmak üzere Uzakdoğulu firmalara kaptırıyor. “Tüm ihracat verilerimiz ortaya saçılmış durumda” iddiasında bulunan İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Denetim Kurulu Başkanı ve Armatür Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Turhan, “Nereye kaç paralık mal sattığımızdan masraflarımıza, tüm müşteri bilgilerimize kadar tüm veriler rakiplerimizin elinde” dedi.

Bu bilgilerin yasa dışı olarak bin-2 bin TL’lere özellikle Uzakdoğulu firmalara satıldığını savunan Turhan, şunları söyledi: “Çinli, Endonezyalı, Taylandlı rakibim, kime ne kadarlık ürün satmışım biliyor.

Fiyatlarımızı görüyor ve o fiyattan yüzde 1 kırsa bile müşteriyi alıyor. Bizim bilgilerimizi alıp sonra bize pazar bilgilerini satmaya çalışıyorlar. Bakanlıkla da görüştük, ama hala bu işi yapanlar hakkında adım atılmadı.” Turhan, bu işlemlerin özellikle gümrüklerde yapıldığını söyledi.

“Çin ile masaya oturup ihracatı artırmalıyız”

2024’e dair öngörülerini de aktaran Gökhan Turhan, “Önümüzde bir seçim var. Türkiye seçim ekonomisini çözmediği sürece, kamuda tasarrufa gitmediğimiz sürece sıkıntıları aşmamız çok zor. Önümüzde karanlık günler var” diye konuştu. Tasarrufun önce kamudan başlaması gerektiğini vurgulayan Turhan’a göre, özellikle çalışan noktasında ciddi bir enflasyon yaşanıyor ve kamunun çalışan tasarrufu özel sektörün istihdamda önünü açabilir.

Ayrıca devletin çok para bastığını da söyleyen Turhan, “Para basmayı bırakıp gerçekten ne kadar paramız var onu görmemiz, onunla idare etmemiz lazım. Üretim, satış, ihracat yapıp kazandığımız paranın bizim olduğunu anlamamız lazım” vurgusu yaptı. Bugün ticarette Çin’in en büyük oyuncu olduğunu kaydeden Turhan, Türkiye’nin Çin’den 40 milyar dolar ithalat yaptığını hatırlatarak ihracatın ise sadece 4 milyar dolarlarda olduğunu belirtti.

“Çin devleti ile masaya oturup dış ticaretimizi yeniden şekillendirmeliyiz” diyen Turhan, ihracatın da kademeli olarak artırılmasının yollarına bakılması gerektiğini vurguladı. Turhan’a göre 40 milyar dolar çok ciddi bir rant ve buradan çok gelir sağlayan çok fazla firma var. Bu da iç pazardaki üreticilere ciddi zarar vererek orta ve uzun vadede sanayiyi öldürüyor. Armatür sektörünün Çin’den ciddi miktarda bir alım yapmadığına da değinen Turhan, “Sektörümüzde daha çok Avrupa’dan kaliteli ürünler geliyor.

Bizim Çin ile ilgili sıkıntımız ihraç pazarlarındaki rekabet” dedi. Çin’in pandemi sonrası sahaya güçlü döndüğünü dile getiren Turhan, şöyle devam etti: “Çin, hız ve maliyet anlamında rekabetini güçlendirmek için, lojistik maliyetlerini düşürmek için limanlar, antrepolar satın aldı. Avrupa ile hattı kurup, hızlı bir şekilde ürün gönderdiğinde, rekabet etme ihtimaliniz yok.” Turhan, Çin karşısında yerli üreticilerin fiyat maliyetinin yüzde 40 arttığını da kaydetti.

“İhracatçının depo sorunu çözülsün”

İhracatçının önünün serbest ticaret anlaşmalarıyla (STA) açılması gerektiğini vurgulayan Turhan, “Bundan 5-10 yıl önce STA’larımız daha güçlüydü. STA’larla elimizin güçlendirilmesi lazım. Bugün ne kadar uğraşırsak uğraşalım Cezayir’e mal veremiyoruz.

Güney Afrika öyle. İhracatçının önünü devletler arası ilişkiler açar. Bazı ülkelerde Avrupalı firmalar bizden yüzde 20 daha ucuz ürün veriyor. Bize vergi direkt yüzde 15-20. Bunun önünü açacak olan STA’dır. Ticaret açığı verdiğimiz ülkelerle masaya oturup tekrar anlaşma yapmalıyız” dedi.

Özellikle demir ve demir dışı metaller sektöründe uzun yıllardır LM depo sorunu yaşandığını hatırlatan Gökhan Turhan, “Depomuzun olması maliyet tarafında bize yüzde 2 avantaj sağlayacak. Stok tutulacak, sektör hammaddeyi oradan temin edebilecek. Dünyada her ülkenin kendi LM deposu var. Yıllardır bu konuyu gündeme taşıyoruz ama Türkiye bunu yapamadı. Kendi depolarımızın, limanlarımızın, lojistik ağımızın olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“Kur 40-50 TL'ye çıksa da kurtarmaz”

Sanayicinin önünü göremediği için yatırımlar noktasında da iştahının kaçtığını söyleyen Turhan, "Bu maliyetlerle ve finansman sıkıntısıyla Türkiye’de yatırım yapmanın cazibesi kalmadı. Sanayici artık ‘küçük olsun verimli olsun’ derdinde. Vergi ve sanayi politikamız yanlış. Bu kadar yanlış sizi buralara getiriyor. Yatırım iştahı kayboldu” dedi. Baskılanan döviz kuru nedeniyle ihracatçının büyük zarar ettiğini söyleyen Gökhan Turhan, “Ama bugün kur 40-50 TL de olsa kurtarmaz. Çözülmesi gereken ana sorun kur artışını aştı artık. Burada asıl çözülmesi gereken konu enflasyon. Ayrıca elimizdeki kalifiye elemanları emekli ettik. Sanayici çalıştıracak eleman bulamıyor ”diye konuştu.

“Eximbank sigortaları açılmak zorunda”

Gökhan Turhan, pandemiden sonra ihracat sigortalarında sıkıntı yaşanmaya başlandığını açıkladı. Turhan şunları söyledi: “İhracat sigortası yapan dünyada 3 tane büyük şirket var. Bu firmalar sigorta bedellerinde bize sıkıntı çıkarmaya başladı. Kasko bedellerini binde 2’lerden yüzde 3’lere çıkardılar. Direkt ‘yapmam’ demiyor ama bu yapmak istemediği anlamına geliyor. Zaten yüzde 3 karla çalışırken sigorta bedelleri karşılanamaz hale geliyor.” Özellikle ödeme riski bulunan ülkelere yapılan ihracat açısından sigortanın önemine işaret eden Turhan, “100 milyon dolar ihracat yapacağım yere ihracatı yarı yarıya düşürüyorum. Sigorta sorununun çözülmesiyle ihracatımız yüzde 10 artar” dedi. Eskiden Eximbank’ın ihracat sigortası yaptığını hatırlatan Turhan, “Eximbank’ta 1.5 yıl önce ihracat sigortası kapatıldı. Bu sigorta biriminin yeniden aktif hale getirilmesi gerekiyor” vurgusu yaptı.

Armatürde katma değerli ihracat arttı

Valf, musluk, tesisat ekipmanları ve vana gibi ürün gruplarını kapsayan armatür sektörü, Türkiye’nin net ihracatçı sektörleri arasında yer alıyor. Bu yılın ocakeylül döneminde yaklaşık yüzde 2’lik artışla 3 milyar 36 milyon dolara ulaştı. Birim ihracat değeri 6.30 dolarlara çıkan sektör, bu değerle Türkiye genel ihracat ortalamasının üzerinde yer aldı. Ocak-eylül döneminde sektörün ihracatında 394 milyon dolarla Almanya ilk sırada yer alırken 204 milyon dolarla Rusya ikinci sırayı aldı. İtalya ve Fransa’da pazar kaybeden sektör, İspanya ve Polonya’da artışa imza attı. Sektörün 2022 ihracatı 4.22 milyar dolar olarak kayıtlara geçmişti. Büyük çoğunluğu orta ve küçük boyuttaki işletmelerden oluşan armatür, valf, vana musluk ve sıhhi tesisat ekipmanları sektöründe kapasite kullanım oranı ise yüzde 70’lerde.