Hastaneye pompalı tüfekle baskına suç duyurusu: ‘Tedbir alan var mı?’

Kahramanmaraş bir kadının hastaneye pompalı tüfekle saldırıda bulunması güvenlik tedbirlerinde soru işaretlerine neden oldu. Olayla ilgili Birlik Sağlık Sen suç duyurusunda bulundu.

Kahramanmaraş’taki Necip Fazıl Şehir Hastanesi Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Ek Hizmet Binası acil servisine bir kadınını pompalı tüfekle saldırısı sonucu meydana gelen olaylardan sonra ihmali bulunanlar hakkında suç duyurusu yapıldı. Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol “Sağlıkta şiddeti önlemek için önce samimi olacaksınız ve yaptırımı olan, caydırıcılığı olan gerekli tedbirleri alacaksınız” dedi. 
 
 5 Ekim'deki olayla ilgili Kahramanmaraş Necip Fazıl Şehir Hastanesi Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Ek Hizmet Binası önünde bugün toplanan, Kahramanmaraş temsilcisi Mustafa Kuzugüden, Muğla temsilcisi Abdullah Gül, Hatay temsilcisi Metin Yılmaz, Şanlıurfa temsilcisi Hasan Çalışıcı ve Afyonkarahisar temsilcisi Hüseyin Kucur ile birlikte basın açıklaması yaptı.

"OLAY GÜNÜ X RAY CİHAZI ÇALIŞMIYORDU"

Birlik Sağlık Sendikası  Genel Başkanı Ahmet Doğruyol yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi: 

-Kahramanmaraş Necip Fazıl Şehir Hastanesi Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Ek Hizmet Binası acil servise bir vatandaşın pompalı tüfekle sağlık çalışanlarını rehin alma olayının gerçekleştiği zaman x ray cihazının çalışmadığı ancak olay olduktan sonra gerek x ray cihazı aktif hale getirilip gerekse güvenlik görevlendirilerek tedbir alındığı görülmektedir. 

"TEDBİR ALINMASI İÇİN İLLA BİRİMİZİN ÖLMESİ Mİ GEREKİR?"

Tedbirlerin alınması için illa bir olayın olması hatta illa birimizin ölmesi mi gerekir? Bu anlamda 6331 sayılı iş güvenliği yasasının 4. maddesi gereğince çalışanın sağlık ve güvenliği ile ilgi tedbirleri almak işverenin yani sağlık Bakanlığı'nın 2021 tarihinde 81 il temsilciliğine yazdığı yazı ile işveren konumunda sorumluluğu olan başhekim ve il sağlık müdürü hakkında görevi ihmalden suç duyurusunda bulunduk. Ayrıca ziyaretimiz esnasında beyaz kod 1111 çalışmadığını çalışan personelden öğrendik” ifadelerini kullandı.
 

"OLAYLARI DUYAN, TEDBİR ALAN VAR MI?"

-Özellikle Sağlık Bakanlığımıza bağlı hastanelerde ve üniversite hastanelerinde sağlık çalışanlarına karşı uygulanan şiddette sınırlar kalktı.Pompalı tüfekle yapılan baskınlar, rehin alınanlar, saçından tutulup sürüklenenler ve benzer yüzlerce şiddet olayı. Yaşanan şiddete gören var mı? var. Duyan var mı? Var. Tedbir alan var mı? Yok. Ancak duyduklarımız ve gördüklerimiz buz dağının görünen yüzünden ibaret. 

"İSTEYEN İSTEDİĞİ SİLAHLA HASTANELERİMİZE GİREBİLİYOR"

Emin olun ki, sağlıkta şiddetle ilgili her gün onlarca belki de yüzlerce sağlık çalışanımız hakarete, küfre ve fiziki şiddete maruz kalmaktadır. Sadece basına yansıyan şekliyle, aynı gün içerisinde, Kahramanmaraş'ta Hastaneyi pompalı tüfekle basarak,  doktor ve hemşireleri rehin alan bir kadın ve Balıkesir’in  Edremit ilçesindeki Devlet Hastanesi'nin ortopedi servisinde tedavi gören Emrah İmamoğlu'na tabancayla ateş edip kaçan bir kişi. Bu silahlı eylemler gösteriyor ki isteyen istediği silahla hastanelerimize girebiliyor.Silahlı kişiler hastanelerin her yerinde elini kolunu sallayarak gezebiliyor. 

"SAĞLIK ÇALIŞANLARI BU ÜLKENİN ÜVEY EVLATLARI DEĞİLDİR"

-Sağlık çalışanlarımız görevlerini mi yapsınlar, kendilerini korumak için mi çabalasınlar anlamak mümkün değil. Maalesef, yetkililer yıllardır süren ve her geçen gün artarak devam eden sağlıkta şiddeti ile ilgili ”bilmem, görmem, duymam” diyerek üç maymunu oynamaktalar ve şiddeti önlemek için de samimi değiller.

"NEYİ BEKLİYORSUNUZ?"

-Yaşanan bunca şiddete rağmen, sağlık çalışanlarımızı korumak için etkili yasaların çıkartılması için daha neyi bekliyorsunuz ki? Her geçen gün katlanarak artan sağlıkta şiddeti önlemek için hiçbir etkisi olmayan beyaz kod, gri kod, hastane girişlerine x ray cihazları koymak çözüm değildir. Bu uygulamalar sağlıkta şiddeti önleyemezsiniz.

Sağlıkta şiddeti önlemek için öncelikle sağlık hizmetleri sunumunu, hasta memnun olsun da ne olursa olsun mantığından uzaklaştırmamız gerekir. Öncelikle sağlık çalışanlarının gasp edilen itibarını iade edeceksiniz. Sevk zincirini getireceksiniz. Ambulansları acil vakaların dışında taksi gibi kullanmayacaksınız. Aile hekimlerimizi ilaç yazma memurları gibi kullanmayacaksınız.

CAYDIRICI TEDBİR ÇAĞRISI

-Sağlıkta şiddeti yapan vatandaşın cezasına HGB (hükmün geri bırakılması) uygulanmayacak. Sağlıkta şiddet uygulayan vatandaşa, görevi başındaki memura mukavemetten artırımlı cezalar verilecek.
Yani özetle, sağlık hizmetleri sunumunu popülist yaklaşımlardan uzak tutacaksınız. Sağlıkta şiddeti önlemek için önce samimi olacaksınız ve yaptırımı olan, caydırıcılığı olan gerekli tedbirleri alacaksınız.

-Kesintisiz 7/24 görev yapan Doktorundan, hemşiresine teknisyenine tüm sağlık çalışanlarımız maalesef sahipsiz kalmıştır. Göreve giderken bu gün başıma bir şey gelir mi?Endişesiyle mesaiye giden sağlık çalışanlarımıza sahip çıkın. Sağlık çalışanlarımızın da, bu ülkenin vatandaşları olduğunu, ailelerinin olduğunu, sosyal hayatlarının olduğunu unutmayınız.

-Ve bu güne dek mesafe alamadığımız sağlıkta şiddeti önlemede, bundan sonraki süreçte yargı yoluyla devam edeceğiz.6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 4. Maddesi gereği “İşveren, çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlüdür. Bu çerçevede sağlıkta şiddet ile ilgili ilk kez yargı yolunu başvurarak, Kahramanmaraş İl Sağlık Müdürü ve Hastane Başhekimi hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduk. Sağlık çalışanları bu ülkenin üvey evlatları değildir.