Hamas’tan Blinken’ın ‘yargılanması’ çağrısı
Hamas, ProPublica adlı bağımsız araştırmacı gazetecilik organizasyonun yayımladığı; ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) ve ABD Dışişleri Bakanlığı Nüfus, Mülteciler ve Göç Bürosunun "İsrail'in Gazze'ye insani yardımları kasıtlı olarak engellediği" yönündeki raporlarına rağmen Dışişleri Bakanı Blinken'ın Kongreye aksi yönde rapor sunduğu ve İsrail'in askeri yardım almaya devam etmesini sağladığını aktaran haberin ardından yazılı açıklama yaptı.
ProPublica'nın haberinin, Blinken'in, ABD Başkanı Joe Biden'ın işbirliğiyle "Kongre önünde İsrail'in Gazze'deki Filistin halkını açlığa mahkum ettiğini; yardımların Gazze'ye girişinin engellenmesine ilişkin gerçeği gizleme niyetini ortaya çıkardığı kaydedilen açıklamada, bunun İsrail ordusuna silah tedarikini etkileyeceği endişesiyle yapıldığı; Blinken ve Biden'ın Filistin halkı aleyhinde işlenen soykırım suçuna bizzat iştirak etmesi konusunda yeni bir teyit olduğu belirtildi.
Hamas'ın açıklamasında, vurgulandı.
Blinken'ın izlediği bu yolun ister ABD silahlarıyla doğrudan öldürme yoluyla olsun, ister İsrail'in uyguladığı ve hala uygulamakta olduğu aç ve yoksun bırakma politikalarına suç ortaklığıyla olsun binlerce Filistinlinin ölümüne neden olduğu kaydedildi.
Uluslararası Ceza Mahkemesi başta olmak üzere uluslararası yargı kurumlarına, bu raporları ve haberleri ciddiye almaları; Gazze Şeridi'ndeki Filistin halkının kasten aç bırakılmasına ve soykırım eylemlerine iştirak eden Blinken'e karşı yasaların gerektirdiği prosedürleri başlatmaları çağrısı yapıldı.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu dolayısıyla Gazze'deki insani kriz yeniden dünya gündeminde tartışılırken, ProPublica adlı bağımsız araştırmacı gazetecilik organizasyonu, ABD'nin İsrail'e askeri yardımlarını nasıl devam ettirdiğine ilişkin önemli bir haber yayımladı.
ProPublica'nın özel haberine göre, USAID ile ABD Dışişleri Bakanlığı Nüfus, Mülteciler ve Göç Bürosu, nisan ayında dışişleri bakanlığına sundukları iki ayrı raporda, "İsrail'in açık şekilde Gazze'ye insani yardımları kasıtlı olarak engellediği" ve dolayısıyla ilgili ABD yasalarını çiğnediği sonucuna ulaştı.
Buna göre ABD Dışişleri Bakanlığının, ABD Dış Yardımlar Yasası'nın "620 I" bölümüne uygun şekilde kasıtlı olarak insani yardımları engelleyen İsrail'e ABD askeri yardımlarını durdurması gerekiyordu.
Ancak ABD Dışişleri Bakanı Blinken, söz konusu raporlardan kısa süre sonra 10 Mayıs'ta Kongreye sunduğu resmi bildirimde, "İsrail hükümetinin, ABD'nin insani yardımlarının ulaştırılmasını veya teslimini engellediği veya sınırlandırdığı değerlendirmesini yapmıyoruz" ifadesini kullandı ve ABD'nin İsrail'e askeri yardımları devam etti.
İsrail'e koşulsuz destek vermekle eleştirilen ABD yönetimi, ağustos ortasında yaptığı duyuruyla, bu ülkeye 5 ayrı pakette toplam 20 milyar dolarlık silah satışına onay vermişti.
Toplam değeri 18,9 milyar doları bulan 50 adet F-15IA ve 25 adet F-15I savaş uçağı ile bunların ilgili mühimmatları, tüm satışın içindeki en büyük payı oluşturuyordu.
Öte yandan 30 adet orta menzilli havadan havaya füze sistemi (AMRAAM) ile 32 binden fazla tank mermisi ve diğer ilgili ekipmanlar da diğer paketlerde yer almış, bunlara ilaveten 50 binden fazla top mermisi ile ilgili ekipmanların satışına da ayrı bir paket olarak onay verilmişti.
Toplam satış değeri 20,3 milyar doları bulan paket, Gazze'de ateşkes sürecinin belirsizliğini koruduğu ve bölgede gerginliğin yükseldiği bir dönemde onaylanmıştı.