Haftanın Sanat Rotası: Bu hafta, üç büyük şehirde hangi sanat etkinlikleri var?
Her hafta cuma günü yayımlanan bu ajandada, o hafta İstanbul, Ankara ve İzmir’de yapılacak sanat etkinlikleri derleniyor
Türkiye’nin sanatla dolup taşan şehirlerinden İstanbul, Ankara ve İzmir’de bulunan tiyatro, sergi, atölye gibi etkinlikleri derleyen Haftanın Sanat Rotası, bu hafta on yedinci sayısıyla sizlerle. Bu haftanın derlemesinde birbirinden farklı sergiler ve tiyatro oyunları yer alıyor.
Her hafta cuma günü yayımlanan Haftanın Sanat Rotası'nda bu hafta 18-24 Ocak tarihlerindeki etkinliklerine yer veriliyor.
İşte İstanbul, Ankara ve İzmir’de sizler için derlediğimiz kültür sanat etkinlikleri:
İstanbul'da bu hafta
- Kayıp Alfabe / Ahmet Güneştekin
Sanatçı Ahmet Güneştekin'in "Kayıp Alfabe" adlı yeni sergisi, 17 Ocak- 20 Temmuz'da Artİstanbul Feshane'de sanatseverlerle buluşacak.
İstanbul Büyükşehir Belediyesinin destek verdiği serginin küratörlüğünü Christoph Tannert üstleniyor.
Sergi, Güneştekin'in hafıza ve göç nesneleri, sesler ve görüntüler, üst kurmaca yapılar ve malzeme müdahaleleriyle makro ve mikro ölçekleri birleştirdiği disiplinler arası işlerini bir araya getiriyor.
Sergide enstalasyonlar, hafıza çalışmaları ve tarihsel anlatının referans alanını genişleten mikro-ritmik yapılarla kurgulanmış video ve ses çalışmaları yer alacak. Sanatçının, boyutlu eserleri, taş ve metal oluşumlarla çalıştığı heykelsel alana özgü yapıtları, tuvalleri, seramik işleri taş formlarla böldüğü heykeller ve kırkyama tekniğiyle ürettiği işleri de sergilenecek.
-Atsız Süvari / Nazım Ünal Yılmaz
Avusturyalı şair H.C. Artmann'ın bir sözcük bile yazmadan veya söylemeden de şair olunabileceğine, tek ön koşulun poetik davranma yönünde duyulan istek olduğuna dair yaklaşımından ilhamla özne-nesne ilişkisini bir tartışmadan ziyade ironik bir şiir olarak okuyan Nazım Ünal Yılmaz'ın resimlerindeki figürler, nesneleşmiş bedenler olarak karşımıza çıkıyor.
Bununla birlikte atlar; özgürlük, bağımsızlık ve güç gibi geleneksel anlamlarının ötesinde, Kafkaesk birer özne olarak resmediliyor.
Galeri mekânına yayılan düzenleme, sergideki monolitik tuvalleri hem bireysel hem de toplu bir şekilde okunabilir kılıyor. Nazım Ünal Yılmaz'ın Atsız Süvari sergisi 16 Ocak - 22 şubat tarihleri arasında Galerist'te sanatseverlerin ziyaretine açık olacak.
-Yolda / Nuri Bilge Ceylan
Farklı coğrafyalardan izler taşıyan sergi, Nuri Bilge Ceylan’ın objektifinden insanın evrensel öyküsüne bir tanıklık niteliğinde. Ceylan’ın Cezayir, Çin, Hindistan, Mısır, Rusya, Türkmenistan ve Türkiye gibi dünyanın çeşitli bölgelerinde çektiği portrelerden oluşan sergideki fotoğraflar ilk kez görücüye çıkıyor. Ünlü yönetmen Nuri bilge Ceylan'ın Yolda fotoğraf sergisi, Dirimart Dolapdere'de 22 Ocak - 23 Şubat tarihleri arasında ziyarete açık olacak.
-Babamı Kim Öldürdü
Babamı Kim Öldürdü oyunu, Fransa’nın genç yazarlarından olan Edouard Louis’in roman üçlemesinin son romanından oyunlaştırıldı. İşçi sınıfı ailesinde yaşadıklarından yola çıkarak romanlarında ırkçılık, sömürü, cinsiyetçilik, ekonomik bunalım, nefret suçu, ayrımcılık temalarını işleyen yazar bu son romanında da benzer temalar üzerinden babasıyla ilişkisi üzerine yoğunlaşıyor. Bir işçi olan babasının erkeklik, işçilik, aile gibi olgulara yaklaşımını ve bu yaklaşımındaki açmazların fark edilmesini sağlıyor. İşçiliği değişmez bir kader gibi giyinen babası, geçirdiği iş kazası sonucunda yatalak kalır. Edouard bunun sorumlusu olarak devleti görür ve babasının başına gelen felaketten devleti sorumlu tutar. Babamı Kim Öldürdü oyunu 17 Ocak Cuma ve 18 Ocak Cumartesi tarihinde Moda Sahnesi'nde olacak.
-Sabotaj
Barış Atay ve Bülent Emrah Parlak; ülkemiz ve dünyamızdaki yaşanan gelişmeleri, hayatımızın tam ortasına oturan, yaşarken şaşkınlığımızı gizleyemediğimiz ama hemen de alışıp sıradanlaştırdığımız durumları, değişen dünyada her şeyini, ulu orta, küçük bir telefon ekranından paylaşarak kendini ifade eden yeni insanı ve dertlerini, hayatın ta kendisini, bir de kendilerini, biraz politik gülmeceye hevesli, “çok ciddiyet”ten uzak, gevşekliğe de mesafeli olarak ele aldıkları konuları sabote etmeye geliyorlar.
Herkesin her konu hakkında fikir sahibi olduğu, konu olabilecek ve konu olurken başka konuları da açabilen her konu konumuzdur. Konunuz konumuzdur.
90 Dakikada biter ya da bitmez bu kimseyi ilgilendirmez buna Barış, Bülent ve seyirci karar verir. Sabotaj oyunu 18 Ocak Cumartesi günü Moda Sahnesi'nde olacak.
-Önüm Arkam Duygularım Sobe
Hayali tıpkı bir korsan gibi maceralı denizlere yelken açmak olan yedi yaşındaki Deniz’in o geceki yolculuğu annesinin anlattığı bir masal ile başlar. Deniz masalın sonunda ‘’sonsuz bir mutluluğun’’ ihtimalini sorgularken onu tıpkı bir hazine gibi denizin derinliklerinde bulmanın heyecanıyla baş başa kalır. ‘’Nerede acaba bu mutluluk? Denizin derinliklerinde mi saklı? Hatta belki de uzaya çıkmış yıldızların arasından bize bakıyordur?’’ Deniz’in uykuya dalmasıyla, duygularını temsil eden gürler birer birer belirmeye başlar. Şaşkınlık ona hayatın renklerini ve merakın gücünü gösterirken, korku cesaretin kapısını aralar, öfke kendini ifade etmenin anlamını öğretir. Mutluluk ise çok oyunbazdır, biz tam onu yakaladık derken gider başka bir yere saklanır, saklandığı yerden bize göz kırpar. Her bir duygu, kendi önemini anlatırken Deniz’e rehberlik eder; böylece Deniz, hem duygularını daha yakından tanır hem de kendini keşfetmenin büyülü bir yolculuğuna çıkar. Cesaretini toparlar, öfkesini dizginler, korkusunu sahiplenir, üzüntüsünden alır gücünü. Önüm Arkam Duygularım Sobe oyunu 18 Ocak Cumartesi günü saat 13.00 ve 15.00'te seyircileriyle buluşacak.
Ankara'da bu hafta
-Deformasyon / Emine Bıyıklı
Galeri Soyut, 10 Ocak – 29 Ocak 2025 tarihleri arasında sanatçı Emine Bıyıklı’nın “Deformasyon” isimli kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor. Soyut figüratif çalışmaları ile tanınan Bıyıklı, eserlerinde farklı teknik ve malzemeleri bir araya getirerek izleyiciye yeni görsel deneyimler sunuyor. Sergi, Ankara’da sanatseverlerle buluşacak ve 29 Ocak 2025’e kadar görülebilecek.
Emine Bıyıklı İzmir doğumlu bir sanatçı olup, 2000 yılında İzmir Güzelyalı Kültür Merkezi’nde başladığı sanat kariyerini İzmir Göztepe’deki atölyesinde sürdürmektedir. Kişisel anlatım dilini arayışlarla derinleştiren sanatçı, farklı malzeme kullanımı ve soyut formlarıyla dikkat çekmektedir. Sanatında empati, gözlem ve içsel duyguların dışa vurumuna odaklanan Bıyıklı, izleyiciye “açık kapı” bırakarak, resimlerinde kişisel anlamlar bulmalarını amaçlıyor.
Sanatçının son dönem eserleri, soyut figüratif kompozisyonlardan oluşuyor. Deformasyon adını taşıyan bu sergide, sanatçının tuval üzeri karışık teknikle ürettiği çalışmaları yer alıyor. Bıyıklı’nın resimlerinde görülen “fantastik yüzler” ve “ifadesiz” formlar, izleyicinin bakış açısına göre anlam kazanıyor. Tuvalin bakir bir alan olduğunu vurgulayan sanatçı, eserlerini hayatın sunduğu izlerle şekillendiriyor.
-Anın Yansıması / Tanju Yağan
Galeri Soyut, 10 Ocak - 29 Ocak 2025 tarihleri arasında, Tanju Yağan'ın "Anın Yansıması" isimli kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor. Serginin açılış kokteyli, 10 Ocak Cuma günü saat 18.00-20.00 arasında gerçekleşecektir.
1968 yılında Kayseri'de doğan Tanju Yağan, 1985-1989 yılları arasında Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü'ü bitirdikten sonra sanat eğitimini Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde tamamladı. Burada özellikle Özdemir Altan, Gülang Taner, Adnan Çoker, Asım İşler, Aydın Ayan ve Gökhan Anlağan'ın etkili eğitimlerinden faydalanarak sanatçılık yolculuğuna adım attı.
Sanatçının eserleri bugüne kadar yurtiçi ve yurtdışında çok sayıda kişisel ve karma sergide yer aldı. 2017 yılından bu yana Antalya'daki atölyesinde çalışmalarını sürdürmektedir.
Tanju Yağan'ın sanata yaklaşımı, gerçeği saf ve çoğul bir anlam zenginliği ile yansıtma çabasına dayanır. Sanatçı, anlamsız gibi görülen çevremizden anlam üretmenin şiirsel ve metafizik ögelerle zenginleştirilmesi gerektiğine inanır.
Eserlerinde çoğu zaman anlamlandırılamayan bir "inek", "hindi" ya da "taş blok" gibi unsurlar görmek mümkünüdür. Bu unsurlar, sanatçının bilinçli bir tercihiyken, izleyiciyi sorgulamaya ve kendi anlam dünyasını oluşturmaya davet eder.
-JazzExpose: Bopcap
2017 ‘de Ankara’da bir araya gelen ve soul, neo soul, hip hop-jazz, funk tarzlarındaki düzenlemeleriyle sahne alacak olan Bopcap; vokalde Alican Demirtaş , gitarda Ege Ön, davulda Dursun Keçeci, klavyede Öykü Damla Gözel, bas gitarda Onur Gökyılmaz ve saksafonda Toprak Barut eşliğinde 23 Ocak Perşembe günü Cermodern sahnesinde olacak.
-İnsan Merak Ediyor
"İnsan Merak Ediyor" Geleneksel Türk Tiyatrosunun en önemli türlerinden birinden, meddahlıktan ilham alıyor. İnsan hikayelerini komedi perspektifinden seyirciye ulaştırıyor.
Bir ‘oynayan insan’ın kendisini sahnede hayal etmesiyle başlar oyunumuz. Hayal etmesi bedava. Ama kendi zihninin içinde hayal kurarken bile özgür değildir oynayan insan. Üzerine yığılan roller, etiketler babaanne yorganı gibi çökmüştür göğüs kafesine. Ancak merak ettiğinde ferahlar, bir de güldüğünde. Havva’yı merak eder, Hatice’yi de. Şimdi size hikayeler anlatacağım merak edelim, gülelim diye.
Havalansın babaanne yorganları, uçan halılara dönsün Binbir gece değilse de masalımız, hiç değilse bir saat sürsün. İnsan Merak Ediyor oyunu 18 Ocak Cumartesi tarihinde Aralık Sahne'de olacak.
-Baştan Çıkarıcının Günlüğü
Yaşadığımız bu dünyanın arkasında, gerilerde bir yerde bir başka dünya daha vardır; insan şeffaf bir tül ardından bakar gibidir ve tülden bir dünya görünür, daha hafif, daha ruhani, gerçek dünyadan farklı niteliklerde. Birçokları kendilerini bedensel olarak var oldukları bu dünyadan ziyade o diğer dünyaya aitmiş gibi hissederler.
Baştan çıkarıcı, hayatını şiirsel bir şekilde yaşama görevine adamış biri. Hayatı ilginç kılan deneyimleri bulmak için ziyadesiyle gelişmiş uzuvları ilgi çekici. O, anın estetiğinden kendince keyif almak, sonra da kendinin estetik keyfine varmak için gerçekliği bir araç olarak kullandı.
Gerçeklik, yeterli bir dürtü değildi onun için, o gerçeklikle birlikte yükselemezdi, zayıf olduğu için değil, hayır, o çok güçlüydü aslında bu güçtü onun illeti. Gerçeklik onun için anlamını yitirince korumasız kalırdı, işte ondaki kötülük bunda gizliydi. Baştan Çıkarıcının Günlüğü oyunu 18 Ocak Cumartesi tarihinde Yakın Sahne'de seyircisiyle buluşacak.
-Thyestes
Seneca'nın "Thyestes" adlı trajedisi Türkiye'de ilk defa Sosyal Sahne tarafından Türkçe'ye çevrildi ve sahneye uyarlandı.
Bu oyun, iki kardeşin, Thyestes ve Atreus'un, intikam ve ihanet dolu trajik bir hikayesini anlatır. Thyestes, Atreus’un karısıyla abisini aldatır ve Atreus da Thyestes’in oğullarını öldürür. Ardından, onların etini pişirir ve ona sunar. Thyestes, eti yedikten sonra gerçekleştirilen korkunç eylemi fark eder ve Atreus'a lanetler yağdırır. Bu olay, Atreus'un kızı Pelopia'nın Thyestes ile ilişkiye girmesine, sonucunda Aegisthus adında bir oğlan çocuğunun doğmasına yol açar.
Oyun, bu aile trajedisinin derinliklerine inerken, intikam, ihanet, lanetler ve aile içi çatışmaların yıkıcı gücünü gösterir. Seneca'nın dili ve trajik tonu, insan doğasının karanlık yönlerini ve ahlaki karmaşıklıkları vurgular, izleyiciye derin düşündürücü bir deneyim sunar. Thyestes oyunu 18 Ocak Cumartesi günü Sosyal Sahne'de olacak.
İzmir'de bu hafta
-Ben Berlin
Yoksul bir çocukluktan, Almanya’da striptiz kulüplerinde dans etmeye uzanan bir kendini bulma hikayesi.
Çocuk Yusuf’tan genç Berlin’e ve sonrasında da isimsiz bir “ben” olmaya uzanan yolculuk.
Kendine aidiyete giden yolda Yusuf’un insana, aileye, doğruya,yanlışa, sınırlara, aşka, dansa,sevgiye, yozlaşmaya ,yalnızlığa, çıplaklığa dair keşfine ve en çok da kendi içine doğru soyunmasına gülümseme ve gözyaşları ile eşliğinize bekleriz.
Üstündekini çıkarmak, soyunmak bence çok zor değil, yani eninde sonunda görünecek herkes de olan, aynı et, kemik, kas. Bence zor olan ne biliyonuz mu? İçe soyunmak… O zor işte, çünkü herkesin içi ayrı. Kimsenin içi, kimseye benzemez, kesin.
-Bana kimse ne olduğunu anlatmadı
İbrahim Selim, 2016 yılında Afife Tiyatro Ödülleri’nde “Yılın En Başarılı Erkek Oyuncusu” ödülünü kazandığı Dave rolüyle yeniden sahnede olacak.
“Bana kimse ne olduğunu anlatmadı. Bana kimse benim gibi birine neden ihtiyaçları olduğunu anlatmadı…”
44 yaşında, evli ve çocuklu, gece kulüplerinde bodyguardlık yapan Dave artık başka bir şey yapmak hayaliyle yeni bir iş arar. Gazete ilanından bulduğu iş, onun için eskisine göre daha kolaydır. Dave sanat galerisinde güvenlik görevlisi olur; bir insan sanat galerisinde ne kadar zorlanabilir ki diye düşünür. Görev yeri galeride, arka tarafta bir oda. Perdeyle ayrılmış. Perdenin önünde bir yazı: DİKKAT! Bu odadaki sergi sert içeriklidir. Rahatsız olabileceğinizi düşünüyorsanız Lütfen girmeyin. 18 yaşından küçükler “zaten” giremez." Ama ona kimse ne olduğunu anlatmaz. Ona kimse onun gibi birine neden ihtiyaçları olduğunu anlatmaz. Bana kimse ne olduğunu anlatmadı oyunu 24 Ocak Cuma günü İstinyeart %100 Performans Arena'da olacak.
-Bi' Oyun Var
Bir göç hikayesi... Yuvadan, aşktan, hayallerden. Ve bitmeyen bir umut doğurur her göç. Artık inadına yaşamak lazım. Tiyatrolarda temizlik işçisi olarak çalışan bir kadın Hörü. Seyirci ile Bulgaristan'dan zorunlu göçünü, annesini, büyük aşkını, kitapları ve umutları paylaşıyor. Bir söyleyip iki gülen, gözyaşlarını verdiği sözler için tutan bir kadın. Hörü, aklı, vicdanı, sözü olan tüm kadınlardır. İrem Altan'ın yazıp yönettiği "Bi' Oyun Var" oyunu 22 Ocak Çarşamba günü Tiyatrolog Akademi Alsancak Sahnesi'nde olacak.
-Külkedisi Öldü
Sekizde Sahne Deneme Topluluğu "Külkedisi Öldü" oyunuyla, kadının maruz kaldığı fiziksel, psikolojik ve sosyal şiddetin ruhunda yarattığı tahribata yakından bakıyor. Sadece bizim coğrafyamızda değil komşu coğrafyalarda da kadına yaşatılan ve giderek artan şiddet ciddi bir "insanlık sorunu" olarak büyümeye devam ediyor.
“Yanıldığımız yerden vuruyorlar bizi. Aşk maskesi takarak. Dost maskesi takarak. Kardeş maskesi takarak. Bu yüzden kurşunları, merhametli kurşunlar." Külkedisi Öldü oyunu 22 Ocak Çarşamba tarihinde Sekizde Sahne'de seyircisiyle buluşacak.
-Darmaduman
Bir şehirde, birbirinden her şeyiyle farklı hayatlar süren iki kadın ve erkeğin ilişkilerinden yola çıkarak, hayattaki toplumsal değerlere ve dengelerin değişimine tanık olacağız.Güvercin, tasarım işiyle uğraşan aynı zaman da kadın hakları ile çalışmalar yürüten Güliz’in evinde yardımcı olarak çalışmaktadır. Güliz ile Güvercin arasında iş haricinde de bir dostluk mevcuttur. Güliz, Güvercin’in hasta kızının tedavisi için bir yardım yapmış, ama Güvercin’in eşi Müşteba bu parayı tedavi için kullanmamıştır.
Olaylar beklenmeyen bazı gelişmelerle sürerken, tüm karakterlerin geçmişlerinden izler taşıyan “rüyalarına” şahit olunur. Bu ürkütücü rüyalar karakterlerin içinde ve geçmişte kalan yaşanmışlıklarını seyirciye farklı bir anlatımla sunar. Çocuklukları, yaraları, aile ilişkileri ve şimdiki halleri ile ilgili bir çok rüya… Oyun; farklı rejisi ve iç içe geçen anlatımıyla, Güvercin, Güliz, Mehmet ve Müşteba’nın geçmişleri ve yaşantıları üzerinden ,iyi insan olmak, kadın olmak, erkek olmak, vicdan, doğruluk ,adalet ,etik gibi kavramlara uzanarak rüyalarla süslü bir ayna sunmaktadır. Darmaduman oyunu 17 Ocak Cuma ve 23 Ocak Perşembe tarihlerinde Tiyatro Salt'ta olacak.
-Rezervuar Kanişleri
Ülkeyi kaosa sürükleyecek bir planın hazırlığını yapan üç kafadar..
Hayatının son demlerinde yeni heyecanlar arayan yaşlı, dul, hamurişi fantezisi olan bir teyze…
Normal bir hayat kadınından en az iki üç kat fazla kazanan bir üst komşu..
Ajan olduğuna dair en ufak bir ipucu vermeyen bir ajan ve iki sokak ötedeki ajan ordusu.
Ebu Garip Cezaevinde stajını yapmış işkenceciler…
İşleri sigortasız bir şekilde sistemi beğenmemek olan basit bir apartman dairesinin içinde kapana kısılmış bir şekilde planlarını uygulamaya çalışan üç beceriksiz kafadarın macerasının anlatıldığı kara komedi türündeki bu oyun 24 Ocak Cuma günü Aylak Sahne Alsancak'ta olacak.