Güzellikten kısmadık kozmetik pazarı 25 milyar TL’ye koşuyor

Türkiye’nin ihracat lideri kimya sektörü içerisinde yer alan ve 2024 yılını 3 milyar dolarlık ihracat rakamıyla kapatan kozmetik sektörü, büyüme trendini sürdürüyor. Pazarın hızlı büyümesi sahte ürünler için de bir ‘fırsat’ olurken, çokuluslu firmaların üretim için Türkiye’ye göz kırpması, sanayiciyi yeni işbirlikleri için heyecanlandırıyor.

Nurdoğan A. ERGÜN

Enflasyonist ortamla birlikte alım gücünün düşmesi, tüketicinin güzellik harcamalarını en­gellemedi. Hem global ölçek­te hem de Türkiye’de yılı en az yüzde 10 büyüme ile kapatan kozmetik sektörü, 2025 yı­lında da aynı oranda büyüme bekliyor. Yaklaşık 500 milyar dolara ulaşan dünya kozme­tik pazarında sabun ve temiz­lik ürünleri eklendiğinde pa­zarın hacmi 750-760 milyar dolarlara kadar çıkıyor.

Koz­metik sektöründe dünyanın 29’uncu büyük pazarı olan ve çokuluslu çoğu firmanın göz­desi haline gelen Türkiye’de ise pazarın büyüklüğü 22 mil­yar TL’ye ulaştı. 2025’te bu rakamın 25 milyar TL olması bekleniyor. Türkiye’deki eko­nomik gelişmeye bağlı olarak, kozmetik ve kişisel bakım ürünleri pazarı her yıl ortala­ma yüzde 10 büyüyor.

Doğal ürünlerin payı yüzde 5

Pazarda doğal kozmetik ve kişisel bakım ürünlerinin pa­yının ise yüzde 5 civarında ol­duğu tahmin ediliyor. Sektör­de en büyük paya sahip olan ürünler ise saç bakım ürün­leri. Şampuanlar saç bakım ürünlerinin yaklaşık yüz­de 59’unu oluşturuyor. Traş ürünleri, tüy dökücüler, ban­yo ve duş ürünleri özellik­le el sabunları, dudak ve göz makyaj malzemeleri, deodo­rantlar ve ter önleyici ürün­ler, parfümler, kolonyalar ve bebek bakım ürünleri başlıca üretilen ürünler.

Türkiye zincir marketler için üretim üssü oluyor

Kozmetik Üreticileri ve Araştırmacıları Derneği (KÜAD) Yönetim Kurulu Üye­si ve KÜAD Kongre Başkanı Fuat Arslan, kozmetik sektö­rünün günümüzde oldukça hızlı büyüyen bir sektör konu­munda olduğunu söyledi. Ars­lan, “Sağlık ve doğal unsurlara olan eğilimin artması sektör­de bir ilgi yaratır durumda ve popüler kültürde cilt bakımı­nın artık çok daha önemli bir yer edinmesi, şu anda yaşanan büyümenin önemli dinamik­leri arasında” dedi.

Kozmetik sektörünün, yatırımcılar için hali hazırda cazip yatırım fır­satları sunan bir alan olduğu­nu dile getiren Arslan, “Ka­pasite kullanım oranları açısından da gittikçe büyü­meye devam eden sektörle­rin başında geliyor. Ürün ve tüketici pazarında yaşanan yükselişler yerel markaları da etkiliyor, yurt için­de satış yapan yerel markalar, cilt ve saç bakımı, sabun gibi ba­zı temizleyici gruplar­da pazar lideri du­rumunda” di­ye konuştu.

Türkiye koz­metik sek­törünün, uluslararası işbirliklerini geliştirerek zincir ma­ğazalar için de bir üretim üssü olma yolunda ilerlediği­ni belirten Arslan, “Türk koz­metik sektörü bilgi, teknoloji, genç ve dinamik iş gücü, ye­tişmiş personel yapısı, coğrafi avantajları sayesinde gelecek adına büyük fırsatlar barındı­rıyor. Sektörümüz üretim ka­biliyetlerini her geçen gün ar­tırması, teknolojik yenilikleri ve global trendleri hızlı bir şe­kilde takip ediyor olması ulus­lararası rekabetini güçlendi­riyor” diye konuştu.

2025’te ihracat hedefi 3.3 milyar dolar

Dünyanın 200 ülkesine ih­racat gerçekleştiren Türki­ye kozmetik ve kişisel bakım sektörü, 2024 yılında 3 mil­yar dolarlık ihracat rakamı­na imza attı. Sadece, İKMİB bünyesinde 4. Grup olarak ta­nımlanan Uçucu Yağlar, Koz­metik ve Sabun kategorisinde değerde yüzde 14.9 artışla 1.9 milyar dolar ihracat gerçek­leştirildi. En fazla ihracat ya­pılan ülke ve bölgeler arasın­da yüzde 21.8’lik artışla 168.9 milyon dolarlık satış yapılan Rusya Federasyonu, yüzde 8.9’luk artış ve 154.9 milyon dolarla Irak ve 114.8 milyon dolarla ABD ilk üç sırada yer alıyor.

Bu ülkeleri, Hollan­da, İran İslam Cumhuriye­ti, Birleşik Arap Emirlikleri, İngiltere, Libya, Almanya ve Fransa takip ediyor. Kozme­tik sektörünün global pazar­daki payını artırmaya devam ettiğini ifade eden Fuat Ars­lan, 2025 ihracat hede­fini de 3.2-3.3 milyar dolar olarak açıkla­dı. Arslan, “Sektörü­müzün uluslararası pazardaki payını ar­tırabilmesi için dünya­daki dönüşüme ayak uy­durması, yenilikçi ve sürdürebilir yöntem­leri uygulaya­rak rekabet gücünü artır­ması bir zo­runluluk hali­ne geldi” vurgu­su yaptı.

Sahte ürünler tüketici sağlığını tehdit ediyor

Kozmetik sektörünün hızlı büyümesi ve cazip yatırım sahası haline gelmesi, sahte ürünlerin de pazarda hızla çoğalmasına yol açıyor.

Konuya dikkat çeken Fuat Arslan, “Sektörün yatırım anlamında cazip fırsatlar sunması bir takım kötü niyetli ve etik olmayan fırsatçıları da kendine çekti. Son dönemde artan sahte ürünler ve tüketici nezdinde oluşan bir takım olumsuz reaksiyonlar temel bir sorun oluşturdu.

Tedarik zincirinin tüm aşamalarında bilgi eksiklikleri yaşanmakta ve bu durum ürün güvenliğini etkiliyor. Tüketiciyi bilinçlendirmek amacıyla KÜAD olarak kozmetik ürünlerin güvenliği ve tüketici bilinçlenmesini desteklemek amacıyla ‘Tüketici El Kitabı’ oluşturduk” dedi.

Sürdürülebilirlik kongrede masaya yatırıldı

KÜAD Kongre Başkanı Fuat Arslan, 8. Uluslararası Kozmetik Kongresi’nin, ‘Biyoteknolojinin Kozmetik Sektöründeki Etkisi’ temasıyla düzenlendiğini belirtti. Arslan, “Kongre, sektördeki biyoteknolojik gelişmelerin, sürdürülebilirlik anlayışının ve dijitalleşmenin nasıl daha yenilikçi ve etkili hale getirilebileceğini göstermesi bakımından büyük bir adım oldu. Katılımcılar, kozmetik sektörünün geleceğini şekillendiren fikirleri tartışırken, Türkiye’nin güçlü dijital altyapısının global pazarlarda daha fazla yer almasına olanak sağladı. Kongre, sektördeki toplulukların bir araya geldiği, işbirliklerinin güçlendiği ve geleceğe yönelik vizyonların paylaşıldığı önemli bir platform oldu” dedi.