Gurs Vadisi’nin 200 bin yıllık geçmişinin izi sürülüyor

Mardin'in Kızıltepe ilçesinde farklı dönemlere ait birçok tarihi kalıntı ve taş evin bulunduğu Gurs Vadisi'ndeki tarihi Uluköy Mağarası'nda başlatılan arkeolojik kazı ile 200 bin yıl öncesine kadar uzanan önemli ipuçlarına ulaşılması hedefleniyor.

Medeniyetler kenti Mardin’e 20 kilometre uzaklıkta, Geç Roma, Erken Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde yerleşim gören, tarihi kaleler, köşkler, türbeler, camiler, hanlar ve kilise kalıntıları ile taş evlerin yer aldığı vadideki Uluköy Mahallesi’nde bulunan tarihi mağarada Mardin Müze Müdürlüğü başkanlığında kurtarma kazısı başlatıldı.

Mardin Müze Müdürlüğü ile Mardin Artuklu Üniversitesi’nden (MAÜ) uzman ekipler, 23 metre uzunluğa, 16 metre derinliğine ve yaklaşık 2,5 metre arkeolojik dolguya sahip mağarada murç ve çekiçler vasıtasıyla geçmişin izini sürüyor.

Müze Müdürü Gani Tarkan başkanlığında, MAÜ Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ergül Kodaş’ın bilimsel danışmanlığında ve Kızıltepe Kaymakamlığı’nın desteğiyle yürütülen arkeolojik kazıda, Paleolitik Çağa (Kaba Taş Devri) ait çakmak taşından yapılan çok sayıda kesici ve delici alet ile yonga bulundu.



“Kuzey Mezopotamya’da Paleolitik döneme ait ilk mağara kazısı”

Kazı başkanı ve Mardin Müze Müdürü Gani Tarkan, Gurs Vadisi’nde yer alan mağara yerleşiminin Paleolitik döneme ait olduğunu belirterek, Artuklu Üniversitesi’nden akademisyenler ve gönüllü öğrencilerle mağarada kazı çalışması başlattıklarını söyledi.

“Şu an Uluköy Mağarası’nda devam eden kazılarda Paleolitik dönemin 3 evresine de ulaştık. ‘Alt Paleolitik’, ‘Orta Paleolitik’ ve ‘Üst Paleolitik’ döneme ait buluntular ele geçirildi. Bu açıdan Uluköy Mağara kazısı bizim için çok önemli. Paleolitik çağda insanların kullandığı kesici, delici aletler, yongalar gibi çakmak taşından elde edilmiş aletler ve buluntular çıkarılıyor.

Bunun yanında o dönemde avcılıkta kullanılan aletlere ulaşıyoruz. Hayvanlara ve belki de o dönemde yaşayan insanlara ait kemik buluntularına ulaşabiliriz. İnsana ait bir iskelet bulunursa bu bizim için çok heyecan verici olacak” ifadelerini kullanan Tarkan, buluntularla ilgili yapılacak incelemelerin ardından kesin tarihlemenin yapılacağını belirtti.


Tarkan, mağarada muhtemelen yerleşik bir hayat bulunduğunu, çıkan buluntularla doğru sonuca ulaşacaklarını ifade etti.

Çalışmaların titizlikle yürütüleceğini ifade eden Tarkan, “Uluköy kazısına benzer çok örnek yok dünyada, Türkiye’deki birkaç kazıdan biri. Hatta kuzey Mezopotamya’daki Paleolitik döneme ait ilk mağara kazısı diyebiliriz” bilgisini paylaştı.

“200 bin yıllık bir geçmişten bahsedebiliriz”

Doç. Dr. Kodaş ise geçen yıl yapılan yüzey araştırmasında mağaranın tespit edildiğini, bu yıl da kurtarma kazısına başladıklarını belirtti.

Bölgenin tarih öncesi arkeolojisi için önemli verilerin tespit edildiği mağarada kazının sürdüğünü dile getiren Kodaş, ilk etapta tahribat görmüş alanlarda yoğunlaştıklarını söyledi.


Kodaş, mağarada “Orta Paleolitik” dönemin izlerinin yoğun olduğunu düşündüklerini ifade ederek, şöyle dedi:

“Bu bölgenin söz konusu dönemlerin tespiti ve bilim dünyasına tanıtımı için önemli bir rol oynamasını istiyoruz. Biz artık Neolitik dönemin (Cilalı Taş Devri) daha eskilerinin bu bölgede yaşamış olduğunu tespit etmiş olduk, yani 200 bin yıllık bir geçmişten bahsedebiliriz. Kentte 4 ilçede başlattığımız yüzey araştırmasında yüzey buluntusu olarak bu döneme ait çok buluntu bulduk, fakat mağarada olması ve tarihlendirilebilmesi ayrı bir önem tescil ediyor.”

Kavurucu sıcaklarda mağarada çalışmanın avantajlı olduğuna işaret eden Kodaş, Gurs Vadisi’nin içerisindeki suyun da etkisiyle serin bir bölgede çalışma yürüttüklerini kaydetti.

Kazıda gönüllü olarak görev alan MAÜ Arkeoloji Bölümü 3. sınıf öğrencisi Halil Mutlu da kazı ekibinde yer almaktan ve buluntulara tanıklık etmekten mutluluk duyduğunu belirterek, ileride bu konuda yüksek lisans yapmayı planladığını söyledi. (AA)