Gazze’de görev yapan İngiliz doktor Mamode: Yaralılar dron saldırılarıyla hedef alındı
Gazze'de görev yapan İngiliz doktor Mamode: Yaralılar dron saldırılarıyla hedef alındı
T24 Dış Haberler
Gazze'de bir ay görev yapan İngiliz organ nakli uzmanı Prof. Dr. Nizam Mamode, İsrail bombardımanlarının ardından dronların yerde yatan sivilleri hedef aldığını belirterek, "Bu tamamen kasti ve devam eden bir eylemdi, devamlı olarak her gün siviller hedef alınıyordu" dedi.
Mamode, İngiltere Parlamentosunun Uluslararası Kalkınma Komitesinin "Gazze'deki İnsani Durum" başlıklı oturumunda konuştu.
Gazze'de ağustos-eylül arasında bir ay görev yaptığını anlatan Mamode, bölgeye gittiği anda gördüğü manzarayı 2. Dünya Savaşı'nda atom bombası atılan Hiroşima ve Nagazaki'ye benzettiğini söyledi.
Bölgenin güneyindeki görev bölgesinde insanların çadır veya derme çatma yapılarda yaşadığın kaydeden Mamode, bu insanların su, elektrik ve temizlik imkanlarının bulunmadığını hatırlattı.
Mamode, buralarda yaşayanların defalarca yer değiştirmek zorunda kaldığını ifade ederek, dronlarla bölgede sürekli saldırılar yapıldığını kaydetti.
"Dronlar korku yaratıyor" diyen Mamode, gözlem amaçlı dronların ateş etme özelliğine de sahip olduğunu ve bazı sivillere ateş açtığını belirtti.
Mamode, kendilerine tahsis edilen misafirhanelerin de hedef alınmasından dolayı hastanede kaldıklarını aktararak, "Hastane çevresine füze atışları ya da top atışları olduğunda bina sallanıyordu. Camdan bakarak ya da dışarı çıkarak gördüğümüz görüntü, hayatın değişmez görüntüsüydü" dedi.
"Bomba düştükten sonra dronlar çocukları ve sivilleri vuruyordu"
Dronların, İsrail bombardımanlarının ardından da operasyon yaptığını söyleyen Mamode şöyle konuştu:
"Çok rahatsız edici şeylerden biri de, çadırların bulunduğu kalabalık bir noktaya bomba düştükten sonra dronlar geliyordu, çocukları ve sivilleri vuruyordu. Bu ara sıra olan bir şey değildi, her gün oluyordu. Ameliyat ettiğimiz bir çocuk 'Bomba atıldıktan sonra yerde yatarken bir dron indi, üzerimde uçtu ve beni vurdu.' dedi. Bu tamamen kasti ve devam eden bir eylemdi, devamlı olarak her gün siviller hedef alınıyordu. Günde 1-2 kere toplu saldırı vakası oluyor, 10-20 arası ölü, 20-40 arası ağır yaralı geliyordu. (Londra'daki) St Thomas Hastanesi'nde yılda bir iki kere olan olayları biz günde bir iki kez görüyorduk"
Tedavi ettikleri kişilerin yüzde 70'e yakınının kadın ve çocuklardan oluştuğunu belirten Mamode, bu çocukların çoğunlukla küçük yaşlarda olduğunu kaydetti.
"Siviller kasten hedef alınıyor"
Mamode, tedavi ettiği çocuklar arasında en küçüğünün 3 yaşında olduğunu, vücudundan da küp şeklinde metal parçalar çıkardığını söyledi.
Sivillerin kasten hedef alındığını yineleyen Mamode, "Ruanda Soykırımı'nda da oradaydım. Bu boyutta bir şey hiç görmedim. Bu, beraber çalıştığım diğer meslektaşlarımın da görüşü. Birlikte çalıştığım cerrahlardan biri 5 kere Ukrayna'da görev yaptı ve Gazze'nin 10 kat daha kötü olduğunu söyledi" değerlendirmesinde bulundu.
"Çok sayıda hastamız enfeksiyondan öldü"
Birçok temel tıbbi ihtiyaç malzemesi ve ekipmanın bulunmadığını ya da kısıtlı olduğunu kaydeden Mamode, tıbbi malzemenin Gazze'ye girişinin engellenmesinin de kasti hareket olduğunu vurguladı.
Yaraların temizlenemediği için kurtlandığını, ameliyathanelerde sineklerin uçuştuğunu belirten Mamode, "Elimizden geleni yapmaya çalışıyorduk. Çok sayıda hastamız ameliyatla hayatta kaldı ancak sonrasında enfeksiyondan öldü" dedi.
Mamode, hijyenik olmayan ortamlarda ortaya çıkan Hepatit A'dan bir doktorun hayatını kaybettiğini, tahliye edilme taleplerinin ise yerine getirilmediğini belirtti.
Saldırılar nedeniyle ortaya çıkan hijyen, beslenme ve bakım şartları nedeniyle hastaneye gelenlerin sayısında da artış olduğunu kaydeden Mamode, kanser gibi diğer hastalıklara yakalananların da gerekli tıbbi desteği alamadığına dikkati çekti.
Hastane dışına çıkmak ve hareket etmenin de riskli olduğunu söyleyen Mamode, İsrail'e bildirilen Birleşmiş Milletler (BM) konvoyuyla seyahat etmelerine rağmen 5 kere hedef alındıklarını kaydetti.
"En büyük korkum İsrailliler tarafından öldürülmekti" diyen Mamode, İsrail birliklerinin söz konusu BM konvoyunu kasten hedef aldığını belirtti.
Otonom dron iddiası
Dron saldırılarında yaralanan ya da öldürülenlerin vücudunda bazen tek bir mermi yarası, bazen de birkaç mermi yarasının bulunduğunu anlatan Mamode, "Bazı vakalarda çok rahatsız edici bir şey gördük. Göğsün solunda 3-4 mermi, sağında 3-4 mermi, kasıkta 3-4 mermi yarası bulunuyordu. Bu bize tam otonom ya da yarı otonom bir dron tarafından yapıldığını düşündürdü. Çünkü insan tarafından yönetilen bir dron ile bu kadar hızlı ve hatasız atış yapılması çok kolay değil" dedi.
Mamode, dron atışlarında kullanılan mermilerin normal mermilerden daha zararlı olduğunu belirterek, "Mermiyle göğüsten vurulduğunuzda kalbi ıskalarsa muhtemelen yaşarsınız. Ancak dron mermilerinde gördüğüm şu ki vücuda girip içeride hareket ediyor. Bu da çok sayıda yaraya sebep oluyor" diye konuştu.
Dron saldırısıyla yaralanan bir çocuktaki mermi yarasının karnın yan tarafında olduğunu ama kontrol ettiklerinde vücudun içinde mide, karaciğer ve bağırsakların zarar gördüğünü kaydeden Mamode, vücudun tek noktadan giren bir mermiye göre daha fazla zarar gördüğünü bildirdi.
Mamode, tıbbi yardımların yeterli miktarda Gazze'ye girmesi halinde çok kişinin kurtarılacağını ve çoğu ölümün ise güvenli bölgelerde yaşandığını söyledi. (AA)
Orta Doğu kaynıyor, bölgesel savaş riski artıyor; neler yaşandı? Orta Doğu'da bölgesel savaş endişelerini artıran gerilimli ve çatışmalı bir süreç yaşanıyor. İsrail'in Hizbullah'ın binlerce iletişim cihazını patlatmasıyla başlayan süreç, İsrail'in Lübnan'ın güneyine başlattığı kara harekâtı ve İran'ın Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın öldürülmesinin ardından balistik füzelerle yaptığı misilleme saldırısıyla giderek ısınıyor. İsrail, 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de sürdürdüğü savaşın hedefleri arasına Lübnan'ın güneyi, İsrail'in kuzeyinde "yerlerinden edilmiş" vatandaşlarının bölgeye geri dönmesini de ekledi ve Hizbullah'tan Litani Nehri'nin gerisine çekilmesini istiyor. ABD'nin gerilimi tırmandırmama uyarıları, Katar ve Mısır ile birlikte yürüttüğü ateşkes çabalarının ortasında Lübnan'da Hizbullah'a yönelik art arda iki büyük saldırı düzenlemişti. İsrail, Hizbullah'a ait binlerce iletişim cihazını iki gün üst üste eş zamanlı saldırılarla patlattı. TIKLAYIN | Lübnan'da Hizbullah militanlarının çağrı cihazları eş zamanlı olarak patlatıldı; 8 kişi hayatını kaybetti, 2 bin 800 kişi yaralandı TIKLAYIN | Lübnan'da çağrı cihazlarının ardından telsizler de patlatıldı: En az 20 ölü, 450 yaralı; İsrail Savunma Bakanı'ndan "savaşta yeni aşama" açıklaması TIKLAYIN | Patlamaları ne tetikledi: Hizbullah'ın, İsrail takibinden sıyrılmak için kullandığı çağrı cihazları binlerce insanı nasıl yaraladı? FÜSUN SARP NEBİL YAZDI | Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazları nasıl patlatıldı? Hizbullah'ın kalesine büyük saldırılar; Hasan Nasrallah öldürüldü Gerilimi iyice tırmandıran olay Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın, Hizbullah'ın kontrolündeki Dahiye'de hava saldırısıyla öldürülmesi oldu. Önce İsrail ordusu, 21 Eylül'de "hedefli bir saldırı" gerçekleştirerek Beyrut'un Dahiye bölgesinde bir apartmana hava saldırısı düzenledi. İsrail Savunma Kuvvetleri Sözcüsü Daniel Hagari, saldırıda, Operasyonlar Komutanı İbrahim Akil ile birlikte Rıdvan biriminin üst düzey komutanları ve komuta zincirlerinin öldürüldüğünü açıkladı. Hizbullah da yaptığı açıklamayla, üst düzey komutanı Akil’in öldüğünü doğruladı. TIKLAYIN | İsrail'in Lübnan’daki “hedefli” hava saldırısında ölü sayısı 14'e çıktı, çoğu kadın ve çocuk | Hizbullah, üst düzey komutanı Akil’in öldüğünü doğruladı Ardından 27 Eylül'de yine aynı bölgedeki 6 apartmana yapılan hava saldırısında Hizbullah lideri Hasan Nasrallah öldürüldü. Saldırı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'ndaki konuşmasının hemen ardından gerçekleştirildi ve Netanyahu'nun BM binasında saldırı emrini verirken çekilmiş bir fotoğrafı yayımlandı. Saldırıda her biri birer ton olmak üzere yaklaşık 85 sığınak delici bombanın kullanıldığı bildirildi.
TIKLAYIN | Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, Beyrut'taki İsrail saldırısında öldürüldü TIKLAYIN | İsrail Başbakanı Netanyahu'nun BM konuşmasının tam metni: Suudi Arabistan ile normalleşme vurgusu yaptı, BM'ye "antisemitik safra bataklığı" dedi ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, "Önümüzdeki günlerde tüm tarafların yapacağı tercihler bu bölgenin hangi yolda ilerleyeceğini belirleyecek" açıklamasında bulundu.
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, 30 Eylül'de Hizbullah’a karşı savaşın bir sonraki aşamasının çok yakında başlayacağını duyurdu. Gallant, "Kuzey sınırındaki 188. Tugay savaşçılarıyla birlikte kuvvetler, Hizbullah'ı kuvvetle vurmaya hazır. Amacımız belli; kuzeyde yaşayanları evlerine döndürmek için elimizden gelen tüm imkanları kullanacağız" dedi. TIKLAYIN | İsrail Savunma Bakanı Gallant: Hizbullah’a karşı savaşın yeni aşaması çok yakında başlayacak İsrail'den Lübnan'ın güneyine kara harekâtı İsrail ordusu, 30 Eylül'de Lübnan'a kara harekâtının başladığı resmi açıklamayla duyuruldu. "Sınırlı, bölgesel ve hedefli" diye olduğu belirtilen harekâtın isminin "Kuzey Okları" olduğu açıklandı. İsrail ordu sözcüsü Daniel Hagari de yaptığı yazılı açıklamada, İsrail ordusunun, Lübnan'ın güneyinde Hizbullah'ın altyapısına yönelik sınırlı ve yoğun kara saldırılarına başladığını belirtti. TIKLAYIN | İsrail ordusu kara harekâtı başlattı, Güney Lübnan'a yoğun topçu ateşi açıldı, Lübnan ordusu sınırdan 5 kilometre çekildi! İran'dan misilleme saldırısı İran, İsrail'in Hizbullah'a karşı yürüttüğü operasyona misilleme olarak İsrail'e bir balistik füze saldırısı başlattı. İsrail ordu radyosu, İran'dan İsrail'e yaklaşık 200 füze fırlatıldığını bildirdi. İran Devrim Muhafızları, saldırının Hamas Siyasi Büro lideri İsmail Haniye, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ve Nasrallah'ın da öldürüldüğü saldırıda öldürülen Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü bünyesinde görev yapan Tuğgeneral Abbas Nilfuruşan'ın öldürülmesine misilleme olduğunu açıkladı. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) Sözcüsü Daniel Hagari, saldırının “sonuçları olacağını” söyledi. Hagari tarafından yapılan açıklamada, İsrail ordusunun İran saldırısına karşı "savunma ve misilleme yapmaya tamamen hazır" olduğu belirtilerek, bunun "zamanında" yapılacağı vurgulandı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahuda İran'ın füze saldırısıyla "hata yaptığını ve bunun bedelini ödeyeceğini" savundu. İran ise İsrail'e yönelik füze saldırısının "BM Şartı'nın 51. maddesine göre meşru müdafaa hakkı uyarınca" gerçekleştirildiğini belirtti. TIKLAYIN | İran'dan İsrail'e misilleme saldırısı: Yaklaşık 200 füze fırlatıldı; ABD'den İsrail savunmasına destek, Netanyahu'dan "Bedel ödeyecek" açıklaması TIKLAYIN | Dünya basını, İran'ın İsrail'e misilleme saldırısını nasıl gördü? |