Gayrimenkul alım-satımında yeni uygulama: Tapuda her şey sil baştan değişiyor
Gayrimenkul alım-satım işlemlerinde uygulanan 'rayiç bedel' üzerinden vergilendirme sistemi 2026 yılı itibarıyla tarihe karışacak. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yürütülen taslak çalışmada, söz konusu uygulamanın büyük bir vergi kaybına neden olduğu belirtilirken, yeni dönemde tapu alım-satım işlemlerinde gayrimenkul değeri beyana bakılmaksızın resmi kurumlarca belirlenecek.
Son yıllarda Türkiye'de görülen yüksek enflasyon, konut fiyatlarında da ciddi bir artışa neden olurken, gayrimenkul alım-satım işlemlerinde artan fiyatlar, milyonlarca kişinin tapu işlemlerinde hatalı beyanlarda bulunmasına zemin hazırladı.
TAPUDA VERGİ KAYBININ ÖNÜNE GEÇİLECEK
Halihazırda yürürlükte olan sisteme göre gayrimenkul satışında, satış için beyan edilen bedelin yüzde 4'ü harç olarak ödenmek zorunda. Yasalara göre alıcı ve satıcı arasında yüzde 2 şeklinde paylaştırılan bu ödeme, çoğu zaman gayrimenkulü satın alan kişi tarafından karşılanmakta.
Bu tür durumlarda, ödenecek harç bedeli masrafından kaçınmak için taraflar aralarında anlaşmaya vararak, satış bedelini bölge için belirlenen minimum tutar olan rayiç bedel üzerinden göstermekte ve daha düşük vergi ödemesi yapmakta. Yasalara aykırı olmasına karşın, gayrimenkul satışlarında yaygın olarak kullanılan bu yöntemin yol açtığı vergi kaybı için harekete geçen Hazine ve Maliye Bakanlığı, tapu işlemlerinde 'beyana dayalı' sistemin kaldırılması için çalışmalara hız verdi.
GAYRİMENKUL BEDELİ RESMİ KURUMLAR TARAFINDAN HESAPLANACAK
Türkiye Gazetesi'nde yer alan habere göre; Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından oluşturulacak sistem ile Türkiye'nin 81 ilindeki konutlar için ortalama fiyat aralığı belirlenecek. Bu fiyat aralıkları rayiç bedelden farklı olarak, konutun türü, yaşı ve sınıfı hesaplanarak 'gerçek bedel' ile uyumlu şekilde hesaplanacak ve taraflar, kurum tarafından belirlenen taban sınırın altında bir bedel ile satış gerçekleştiremeyecek.
Henüz Teknik çalışmalar aşamasında olan düzenleme, tamamlanmasının ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) getirilecek ve buradan onay aldıktan sonra yasalaşacak. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın ortak yürüttüğü çalışmanın 2026 yılı itibarıyla yürürlüğe girmesi bekleniyor.