Fransız rakibini masadan kaldırdı hedefi dünya markası olmak

NATO’nun askeri uydu haberleşme altyapısının korunmasına yönelik ihaleyi, bu işi yıllardır tek kaynak olarak yapan Fransız üreticiye karşı kazanan CTech’in Genel Müdürü Dr. Cüneyd Fırat, güvenli iletişimde dünya markası olma hedefiyle 30 ülkenin kapısını çalacaklarını söyledi.

Sevilay ÇOBAN

Savunma sanayi, havacı­lık ve haberleşme sek­törlerinde son yıllarda ardı sıra kayda değer atılımlar yapılırken, Türk bilişim tek­nolojileri şirketi CTech, uzun yıllardır NATO’nun uydu ha­berleşme alt yapısını koru­yan Fransız rakiplerini kol­tuğundan etti.

CTech, NATO Haberleşme ve Bilgi Sistem­leri Ajansı (NCIA) tarafın­dan “Uydu Haberleşme İletim Hizmetleri” Yetenek Paketi kapsamında açılan Uydu Ha­berleşmesi Yer Sistemleri’nin Elektronik Karıştırmaya Da­yanıklı Sistem (EPMS) ihale­sini kazandı. DÜNYA Gazete­si’ne bu büyük başarının uzun yıllar süren çalışmalar ve da­ha da önemlisi sağlanan güçlü güven ilişkilerine dayandığı­nı söyleyen CTech Genel Mü­dürü Dr. Cüneyd Fırat, gelecek hedeflerini anlattı.

“Karşınız­da NATO’nun çok kritik bir ürününü çok büyük, çok tec­rübeli, referansları, algısı çok iyi bir batılı bir kuruluşa karşı yarışarak almış bir CTech var” diyen Fırat, bu anlaşma çer­vesinde CTech tarafından ge­liştirilen SecureARX’in ilave yetenekleri ile NATO’nun uy­du yer sistemlerine kritik sa­bit veya taşınabilir istasyon ve platformlar olarak kapsam­lı bir şekilde entegre edilece­ğini söyledi.

SecureARX ile NATO’nun uydu haberleşme operasyonlarının kesintisiz devamlılığının sağlanacağını kaydeden Fırat, “SecureARX Güvenli ve Karıştırmaya Da­yanıklı Uydu Haberleşme Sis­temi, askeri ve devlet kullanım senaryolarında, sabit ve hare­ketli kara, deniz ve hava araç­larının zorlu koşullar altında güvenli ve esnek ufuk ötesi ile­tişimi için, uydu haberleşme­sinin tüm gereksinimlerini karşılamak üzere özel olarak tasarlandı. Aynı zamanda zor koşullarda kolayca kurulabilir ve yönetilebilir yapıdadır” ifa­delerini kullandı.

“Güvenli iletişimde dünya markası olacağız”

CTech’in hem askeri hem de devlet uygulamaları için sabit ve hareketli platform ile­tişiminde ve karıştırmaya da­yanıklı güvenli iletişimde bir dünya markası olma motivas­yonunu vurgulayan Fırat şun­ları söyledi:

“Elektronik karıştırmaya dayanıklı ve güvenli uydu ha­berleşmesi sağlayan modem­ler geliştiriyoruz. Bu sonuca ulaşmak için çok çalıştık. Sa­vunma Sanayii Başkanlığı’nın (SSB) katılımıyla bir toplan­tı ve gösterim gerçekleştirdik.

Ürünümüz incelendi, birçok komisyonda yer aldık ve CTe­ch, bu ihaleye katılmak üzere Türk makamları tarafından resmi olarak aday gösterildi. NATO’nun karar alma süreç­leri uzun, çeşitli komisyonlar var. Bu komisyonlardan niha­yetinde bu kabiliyetin sadece Türkiye ve Fransa’da olduğu ve ihalenin iki ülkeye davet­li yapılacağı kararı alındı. Bu bizim için çok önemli bir kilo­metre taşıydı.

Çok güçlü bir re­kabet ortamında iyi hazırlan­dık, çok çalıştık ve bu ihaleyi kazandık. Bu başarı, aynı za­manda ulusal bir temsil misyo­nu anlamına da geliyor ve ülke­mizin bu alanda ulaştığı sevi­yenin önemli bir göstergesidir. Ayrıca, NATO’nun teknoloji ve siber merkezi NCIA’dan kaza­nılan bu ihale, uluslararası pa­zara giden yolda firmamızın güçlü bir referansı olacak.”

İç denizlerden büyük denizlere açılıyoruz

“Kurulduğumuz 2005 yı­lı nispeten böyle bir girişimi Türkiye›de kurmak ve bunu sürdürmenin daha zor olduğu zamanlardı” diyen CTech Ge­nel Müdürü Dr. Cüneyd Fırat, kuruluş hikâyesini şu sözlerle özetledi: “Devletimizin bu ko­nuda önemli bir vizyonu vardı. Kurulduğumuz yıllarda o rüz­gârı hissettik. Bir girişim ser­mayesi firması olarak 31 Ocak 2005 kurulduk.

Kuruluş ama­cımız ülkemizde yüksek tek­noloji alanında özgün ürün ve çözümleri ortaya koymaktı. İlk andan itibaren savunma sana­yi, havacılık ve uzay alanları bizim ana odaklarımızdan ol­du. Türkiye’de ağırlıklı olarak ‘terzi usulü’ olarak nitelendi­rebileceğimiz yani muhtelif ihtiyaçlara dönük çalışmalar yapan şirketler vardı. Biz de bir süre öyle çalıştık. Şimdi ise markalaşmaya çok önem veri­yoruz. Artık ürünleşmeye yö­neldik. İç denizlerden artık bü­yük denizlere açılmanın arife­sindeyiz, açılıyoruz. Bunun en güzel bir örneği de NATO’nun bu işini almış olmamız.”

5 yılda 100 milyon dolarlık ciro hedefi

CTech en yoğun faaliyet ala­nı olan haberleşme teknoloji­lerinde 260 kişilik ekibiyle fa­aliyetlerini sürdürdüğünü kay­deden Fırat, cirosal anlamda da büyümeye devam ettikleri­ni kaydetti. Son 4-5 yıldır CTe­ch’in çok hızlı bir büyüme evre­sinde olduğunu aktararak, “Bü­yümede her yıl yüzde 30 artış gösterdik, bu ivme yüzde 50’ye yaklaştı. Bizim öngörümüz as­gari 5 yıl sonra CTech’in ciro­sunun 80-100 milyon dolarlar mertebesine yakınsaması, hat­ta daha da yukarıya çıkmasını bekliyoruz.

İtalyan Leonardo ile sözleşme imzaladık

Fırat, İtalya merkezli çok uluslu bir havacılık ve savunma şirketi olan Leonardo ile bir başka Asya ülkesi için yaptıkları karakol uçaklarında CTech’in kullanılması için görüştüklerini anlatarak, “Süreç 1,5 yıl kadar sürdü, sözleşmeleri yaklaşık 6 ay önce imzaladık ama 1 yıl sınavdan geçtik. Şimdi kullanılmaya başlandı. CTech, Leonardo’nun onaylı tedarikçisi haline geldi. Leonardo gibi bir kuruluşun havacılık alanında onaylı tedarikçisi olmak oldukça önemli ve değerli” ifadelerini kullandı.

Dünya operatörleri ile iş birliği yapmayı hedefliyoruz

NATO’dan sonra Körfez ve Asya bölgelerine yönelik teklif çalışmalarının sürdüğünü dile getiren CTech Genel Müdürü Dr. Cüneyd Fırat, “Turkcell, Vodafone, Türk Telekom gibi operatörlerle de iş birliği yapıyoruz. Operatörler bizim için çok önemli, TürkSat da bunlardan bir tanesi. CTech’in bundan sonraki açılımında en önemli unsurlardan bir tanesi dünyadaki operatörlerle iş birliği yapmak.

CTech, dünyanın bu konudaki önde gelen oyuncuları arasına giriyor. 30 küsur ülke var, kapılarını çalacağız, diyeceğiz ki tek tek: ‘NATO bizim ürünümüzü kullanıyor. Siz de devlet güvenliği ve güvenli uydu haberleşmesi için bizim ürünlerimizle sisteme entegre olabilirsiniz’. Bu sayede sadece önümüzdeki 5 yılda 100 milyon dolarlık ciroyu NATO ülkelerinden sağlayabiliriz” dedi.