Fizik tedavide merdiven altı işletme kıskacı: 5 bini aşkın kaçak işletme var

Estetik ameliyatlar sonrası artan şüpheli ölümler ya da fizik tedavi merkezine gidip sağlık sorunları büyüyen hastalar, merdiven altı işletmeleri gündeme getirdi. Türkiye Sağlık Turizmini Geliştirme Konseyi'ne göre, sadece fizik tedavi alanında 5 bini aşkın kaçak iletme var.

Türkiye’ye yağ aldırmak ve saç ektirmek için gelen ancak işlem yaptırdıktan 2 gün sonra fenalaşarak hayatını hayatını kaybeden Amerikalı Cleoprea Mae Denms; daha birkaç gün önce İstanbul’da yanak ve kol gerdirme ameliyatı olduktan sonra fenalaşarak hayatını kaybeden İrlanda uyruklu Annetta Barbara Rohder ya da gittiği fizik tedavi merkezi sonrası şikayetleri daha da artan hastalar…

Son dönemde estetik ameliyatlar sonrası artan şüpheli ölümler ya da fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezi adı altındaki yerlere gidip sağlık sorunları daha da büyüyen hastaların sayısının artması merdiven altı işletmeleri gündeme getirdi.

Hem halk sağlığını tehdit eden hem sağlık turizmini baltalayan bu merdiven altı işletmelere ilişkin uyarılarda bulunan Türkiye Sağlık Turizmini Geliştirme Konseyi İcra Kurulu Başkanı Dr Köksal Holoğlu, ruhsatı olmamasına rağmen ‘kaçak’ şekilde hizmet veren işletmeler olduğu söyledi.

Holoğlu, sozcu.com.tr’ye ilettiği bilgi notunda, “Türkiye'de sayılarının 5 binin üzerinde olduğunu tahmin ettiğimiz ruhsatsız/kaçak fizik tedavi merkezi var” açıklamasında bulundu.


İrlanda uyruklu Annetta Barbara Rohder, İstanbul’da yanak ve kol gerdirme ameliyatı olduktan sonra fenalaşarak hayatını kaybetmişti.

DİJİTAL REKLAMLA HASTA BULUYORLAR, SAYILARI ARTTI

Dr. Holoğlu’nun aktardığına göre, kaçak işletmelerden ilki sağlıklı yaşam merkezleri…

Bunların bir kısmı sağlıklı yaşam merkezi olarak belediyelerden ruhsat alınan ve fizyoterapistlerin sadece fiziksel aktivite danışmanlığı yapabileceği üniteler iken bir kısmının da tamamen isimsiz, bilinmeyen ünitelerden oluşuyor.

“Fizyoterapistler, sadece bir hekim tarafından tanımlanmış aktiviteyi kişiye tarif edebilir, asla hastayı tedavi edemez” uyarısında bulunan Holoğlu, “Belediye içerideki sağlık işlemini denetleyemiyor, onun konusu değil. Sağlık Bakanlığı’na şikayet ediyoruz. Bakanlık da ‘Burası belediye tarafından ruhsatlandırılmış.’ diyor. Burada hukuki bir açık var. Bu hukuki açığı çok iyi kullanıyorlar” diye konuştu.

“Dijital reklamlarla hasta buluyorlar” diyen Holoğlu, “Fitness, wellness ve pilates merkezleri içerisindeki ruhsatsız/kaçak fizik tedavi merkezlerinin sayısı da her geçen gün artıyor” uyarısında bulundu.


Esenyurt’ta özel bir estetik merkezinde yağ aldırma ve saç ektirme işlemi yaptıran Amerikalı Cleoptra Mae Denms, işlemlerin ardından fenalaşıp hayatını kaybetmişti.

KÖYLERDE BİLE VAR, YANLIŞ TEDAVİ UYGULUYORLAR

Aynı zamanda Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı olan Dr. Holoğlu, “Şu anda Türkiye’nin ilçelerinde, köylerinde bile sağlıklı yaşam merkezleri açılıyor. Bu yerlerde fizyoterapistler hülle yöntemiyle fizik tedavi merkezi kuruyor, hasta muayene ediyor, yanlış teşhislerle hastaları tedavi ediyor ve birçok problem ortaya çıkıyor” dedi.

Bazı merkezlerde bilimsel ve klinik olarak etkinliği kanıtlanmamış birtakım tedavi metotlarının da kullanıldığını kaydeden Holoğlu, “Mesela GTOS diye bir tedavi yöntemi var. Hastalara 1-2 seansta iyi olacakları söyleniyor. Ortada teşhis, muayene yok, tedavi programı yanlış. ‘Fizik tedaviye sürekli gidemem’ diye düşünen, biraz da ekonomik açıdan uygun olan insanlara çok yüksek ücretle bunlar satılıyor.” diye konuştu.

SAĞLIK TURİZMİNDE YÜZDE 40 GERİLEME

Türkiye’nin sağlık turizminde öne çıkan ülkelerden biriyken son dönemde gerileme yaşandığına dikkat çeken Dr. Holoğlu, “2023'de sağlık turizmi bir önceki yıla göre yüzde 40 geriledi” bilgisini paylaştı.

Ancak bunun birçok nedeni olduğunu belirten Holoğlu, bu nedenleri ‘beklenen büyük İstanbul depreminin yarattığı korku’, ‘aşırı yüksek fiyatlar’, ‘İstanbul'un, kötü ünü dünyaya yayılmış taksileri’, ‘son zamanlarda artan ırkçı söylemler’ olarak sıraladı.

“Genel turizmdeki rakiplerimiz ne yazık ki bu zayıf yanlarımızı çok iyi kullanıyorlar” diyen Holoğlu, “İncelendiğinde ve üzerinde iyi çalışıldığında hepsi aslında çözülebilir sorunlar” diye konuştu.


Adana’da 39 yaşındaki üç çocuk annesi kadın, geçirdiği vücut estetiği operasyonunun ardından hayatını kaybetmiş; ailesinin şikayeti üzerine soruşturma başlatılmıştı.

TÜRKİYE’YE TALEP, FAKİR VE ORTA GELİRLİ ÜLKELERDEN

Dünyanın önemli turizm destinasyonları içerisinde yer alan Türkiye, özellikle salgın sürecinde sağlık turizminin parlayan yıldızı haline gelmişti.

Dr. Holoğlu, genel turizmde olduğu gibi sağlık turizminde de fakir ve orta gelirli ülkelerin talebinin daha yüksek olduğunu söylüyor.

“Oysa biz Avrupa gibi hem ekonomik olarak güçlü ve hem de yüzde 50'si 65 yaş üzerinde olan pazarları hedeflemeliyiz” diyen Holoğlu, şöyle devam etti:

“Ne yazık ki, AB sağlık ve bakım sigortaları, acil durum dışında, Türkiye'de yapılan sağlık işlemlerini ödemiyorlar.

Oysa AB'de sağlık hizmetleri hem çok pahalı hem de uzun bekleme süreleri var. Dışişleri Bakanlığı düzeyinde özel temaslarla AB'nin hastalarına ve yaşlılarına bakılabilir. Bu kazan-kazan ilişkisidir, her iki tarafın da üstün menfaatleri vardır.”


Türkiye Sağlık Turizmini Geliştirme Konseyi İcra Kurulu Başkanı Dr Köksal Holoğlu.

VATANDAŞ NE YAPMALI?

Bu konuda sağlık müdürlerinin gelen ihbarları iyi değerlendirmesi gerektiğinin altını çizen Holoğlu, vatandaşın ne yapabileceğine yönelik ise şunları söyledi:

“Vatandaşlar ‘Siz hastane misiniz, tıp merkezi misiniz, poliklinik misiniz, fizik tedavi müessesesi misiniz?, Ruhsatınızı görebilir miyiz?’ diye sormalı.

Fizik tedavi ve rehabilitasyon uzman hekimini sorarak, ‘Diplomasını görmek istiyorum’ demeli.

Sosyal medyadan eğer iletişime geçeceklerse ‘Fizik tedavi laboratuvarı ruhsatınızı gönderir misiniz?’ demeli. Eğer böyle bir ruhsatları yoksa il veya ilçe sağlık müdürlükleri ile CİMER’e şikayet etmeliler.”