Fehmi Koru: Meral Akşener ve İYİ Parti’nin geleceği, partiyi kuranın onu bitirmeye hakkı var mıdır?
Fehmi Koru: Meral Akşener ve İYİ Parti'nin geleceği, partiyi kuranın onu bitirmeye hakkı var mıdır?
* Fehmi Koru
Meral Akşener bir parti kurdu, kurduğu İYİ Parti’yi ilk seçimde CHP’nin de yardımıyla Meclis’e sokmayı ve grup kurdurmayı başardı. Mevcut iktidarı zorlayan ittifakın en önemli bileşeni yine Akşener’di. Son seçimde beklenen sonucu alamadığı için hayal kırıklığı yaşadığını belli eden de yine o…
Acaba kurduğu partiyi kendi eliyle bitirmek niyetinde mi Meral Akşener?
‘‘Hayrola, bu da nereden çıktı?’’ hayreti yaşatabileceğimin elbette farkındayım, ama ne yapayım, İYİ Parti liderinin partisinin 3. olağan kongresinde kürsüye taşıdığı feveranı anlamakta zorlanıyorum ve böyle bir soruyu sormadan edemiyorum.
Üslup bakımından Tayyip Erdoğan’a benzetilen ikinci çıkışı bu Akşener’in…
Birinci çıkışı, oluşmasına katkıda bulunduğu Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayını belirleyeceği toplantıyı terk ettikten sonra yapmıştı. Çıkışıyla masayı dağılmanın eşiğine getirmişti İYİ Parti lideri…
Zehir zemberek o konuşmasının üzerinden iki gün geçti ve Akşener hiçbir şey olmamış gibi dağıtmak üzere olduğu ve konuşmasında ‘kumar masası’ diye andığı masaya geri döndü; sonrasında da seçilemeyeceği iddiasında bulunduğu CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu överek onun için taraftarlarından oy istemeye başladı.
İkinci çıkışı hafta sonundaki kongre konuşmasıydı.
O konuşmada CHP’ye ve liderine de üstü örtülü dokundurmaları bulunuyordu, fakat esas kim olduklarını belirtmeden kendi partisinin mensuplarına, TBMM grubunda yer alan milletvekillerine saydırması dikkatleri çekti.
Tespit yanlış, çünkü AK Parti genel başkanı sıfatı da bulunan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan kürsüye çıktı mı bayağı sert konuşmalar yapar, tek tek veya grup olarak insanları suçlar, partiler ve liderleri hakkında hükümler verir; ancak kendi partisinin üyeleri ve milletvekilleri önünde ağzından onları suçlayıcı tek sözcük çıktığını hatırlamıyorum.
Partisi ile ilişkileri koptuktan sonra ayrılanlar veya kendisinin ayırdıkları hakkında konuşur Erdoğan, ama güncel üyeler ve çalışma arkadaşlarını incitecek söz sarf etmez.
Akşener’in son konuşmasında yaptığı ise bunun tam tersi.
İlk çıkışında da bir yıldan fazla süreyle aynı masayı paylaştığı diğer partilerin liderleriyle ilgili ileri-geri konuşmuştu Akşener…
Tayyip Erdoğan’ın Cumhur İttifakı çatısı altında buluştuğu MHP lideri Devlet Bahçeli ve kadroları hakkında tek bir ters laf ettiğine tanık olundu mu?
Hayır.
Meral Akşener kongre konuşmasını hazırlamış, ama konuşurken yazılı metin dışına çıkarak suçlayıcı sözleri sıralamış…
Kendisini henüz politikaya girmediği günlerde tanımış ve Türk siyasi hayatı ile ilgili geniş bilgilere sahip olduğunu gözlemlemiştim. Akademisyendi o sıralar ve bir üniversitede yakın tarihle ilgili dersler vermekteydi.
Siyasete ayak bastığı parti -DYP- darbelerle kapatılmış iki partinin -DP ve AP’nin- devamı olmak iddiasındaydı.
DP’nin başbakanı Adnan Menderes’in başına geleni bilmemesini düşünemem.
Hatırlatayım: 29 Kasım 1955 salı günü. Demokrat Parti Meclis grubu toplantı halinde. Milletvekilleri hükümetin bazı icraatlarını akıl almaz sertlikte eleştiriyorlar. O günleri içeriden yaşayan gazeteci Yılmaz Çetiner milletvekillerinin şikayet konularını şöyle özetlemekte:
‘‘Yolsuzluk, hırsızlık söylentileri ayyuka çıkmıştı. Basın bugünkü kadar bu tür olayları en ince noktasına kadar yazamıyordu ama fısıltı gazetesi daha da abartarak ortalığı karanlığa boğuyordu. Ekonomik sıkıntılar, yolsuzluklar içindeydi ülke, döviz tükenmişti, dışalım için tahsisleri 4 bakandan kurulu döviz komitesi veriyordu.’’ (Milliyet, 19 Nisan 2001)
Önce Ticaret Bakanı Sıtkı Yırcalı, konuşması sırasında başlayan sataşmalara dayanamayıp istifa ettiğini söyleyerek kürsüden indi. Ardından başka bakanlar milletvekillerinden yükselen ‘‘İstifa, istifa’’ sesleri arasında Yırcalı’yı izledi. Menderes perişan halde kürsüye çıkıp kendisini ve hükümetini savundu, ama sözlerini dinletemedi bile. Bir ara, ‘‘Ben onlar gibi yapmayacak, istifa etmeyeceğim’’ dediği duyuldu.
Aklına o gün bir an bile milletvekillerini suçlayarak kendisini ve hükümetini kurtarmak gelmediği anlaşılıyor Menderes’in… O sıkıntıyla, milletvekili grubuna güven vermek amacıyla, ‘‘Siz isterseniz hilafeti bile getirebilirsiniz’’ dediği dahi sonradan iddia edilecekti.
Akşener ne yaptı kongrede? Milletvekillerini ve parti yöneticilerini payladı. Acayip suçladı.
İşte bu sebeple, ‘‘Acaba kurduğu partiyi kendi eliyle bitirmek niyetinde mi Meral Akşener?’’ diye sormadan edemiyorum.
* Bu yazı fehmikoru.com adresinden aynen alınmıştır.