Esad’ın işkence hapishanesinde kan donduran makine
Suriye'de silahlı muhalif grupların başkent Şam'ı ele geçirmesi ve 61 yıllık Baas rejiminin sona ermesiyle Sednaya Hapishanesi'ndeki tutsaklar da serbest bırakıldı. Şam'ın dış mahallelerinde yer alan ve binlerce Suriyelilerin işkencelere tabi ...
Suriye'de silahlı muhalif grupların başkent Şam'ı ele geçirmesi ve 61 yıllık Baas rejiminin sona ermesiyle Sednaya Hapishanesi'ndeki tutsaklar da serbest bırakıldı. Şam'ın dış mahallelerinde yer alan ve binlerce Suriyelilerin işkencelere tabi tutularak öldürüldüğü büyük bir askeri hapishane olan Sednaya Hapishanesi'ndeki işkence aletleri dehşete düşürdü.
DEMİR İNFAZ PRESİ BULUNDU
Hapishanede bir demir infaz presi bulundu. Dehşete düşüren alet, rejimin acımasız yüzünü gözler önüne serdi. İdam edilen mahkumların cesetlerinin bu preslere konularak dümdüz edildiği, vücudu ve kemikleri ezilip kalıp şekline getirildiği görüldü. Presin altındaki kan kanalları sayesinde kalıntıların bir torbaya koyulduğu ve hapishanenin dışına atıldığı anlaşıldı.
ESED REJİMİNİN İŞKENCE MERKEZİ SEDNAYA
Uluslararası kuruluşların yayımladığı raporlara göre, başkent Şam'a 30 kilometre uzaklıkta bulunan ve çöken rejimin Savunma Bakanlığına bağlı Sednaya Askeri Hapishanesi'nin Mart 2011'deki olayların ardından rejim karşıtı barışçıl göstericiler ve rejim karşıtı askeri unsurların tutulduğu üsse dönüştüğü belirtiliyor. Raporlarda, cezaevinde devrilen rejim yetkililerinin alıkoydukları binlerce kişinin öldürülmesini sessiz ve sistematik şekilde organize ettikleri aktarılıyor. Rejimin, cezaevinde "toplu idam" yoluyla yargısız infazlar gerçekleştirdiğini ortaya koyan raporlarda 2011 ile 2015 yılları arasında her hafta, bazen de iki haftada bir yaklaşık 50 kişinin asıldığı kaydedildi. Raporlar, ayrıca rejimin, Sednaya'da alıkoyduklarını kasıtlı şekilde insanlık dışı koşullarda tuttuğunu, onlara defalarca işkence yaptığını ve sistematik olarak yiyecek, su, ilaç ve tıbbi bakımdan mahrum bıraktığını gösteriyor.
Uluslararası Af Örgütünün 2017'deki araştırması, 2011'den beri Sednaya'daki cinayet ve işkencelerin, ülkedeki sivil nüfusa yönelik yaygın ve sistematik saldırının parçası olarak yapıldığını ve rejimin politikasının parçası olarak yürütüldüğünü ortaya koyuyor. Af Örgütü, raporunda, çöken rejimin yetkililerinin Sednaya'daki ihlallerinin insanlığa karşı suç teşkil ettiği sonucuna vardıklarını bildirdi.