Ertuğrul Özkök: Son anket; Türk halkı böyle bir Milli Eğitim Bakanı istemiyor
Sizin mahalleden gelen araştırmanın öteki sonuçlarını da vereyim size… Türkiye’de “modernim” diyenlerin sayısı “muhafazakârım” diyenlerden fazla... Kendi mahallenizin, size oy veren insanlar bile niye “torpilsiz iş bulamam” duygusuna geldi?
Evet, bu halk böyle bir Milli Eğitim bakanı istemiyor.
Bu yorum benim.
Ama aşağıda vereceğim rakamlar bana ait değil.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in “kendi mahallesinden” bir insanın başında bulunduğu bir anket şirketinin verdiği sonuçlar.
Okuyunca siz nasıl yorumlayacaksınız merak ediyorum.
Bakanın okulların kapılarını tarikatlara açtığı günlerde mahalleden gelen anket
Milli Eğitim Bakanı tarikat konusundaki radikal tavrını geçen hafta iyice arttırdı.
Şimdi laikliği ve tarihi kendi kafasına göre yorumlamaya başladı.
Üstelik çocuklara doğru bilgileri öğretmekle yükümlü bir bakan olarak tarihimize ait uydurma hurafeleri yaymaya devam ediyor.
İşte tam böyle günlerde önümüze bir anket geldi.
Anketi yapanlar, öyle CHP’li, muhalif kişiler falan da değil.
Geçmişte AKP’den bakanlık yapmış, yıllarca iktidar partisine yön veren anketleri yapan bir insanın başında olduğu şirket bu…
“Ankara Sosyal Bilimler Vakfı…”
Evet başında Prof. Dr. Beşir Atalay var.
Yanında dört isim:
Ömer Demir, İbrahim Dalmış, A. Ömer Toprak, Cem Eyerci…
Türkiye’de “modernim” diyenlerin sayısı “muhafazakârım” diyenlerden fazla
İki günden beri bu anketin kimliklerle ilgili sonuçları tartışılıyor.
Anket şunu ortaya koyuyor.
Türkiye’de kendini “modern” olarak tanımlayan insanların oranı, “muhafazakâr” olarak tanımlayan insanlardan daha fazla.
Bu, bana göre 1980’lerde Özal’la başlayan orta sınıfın yaygınlaşması sürecinin sonucu.
Anket 5 bin 618 kişiyle yapılmış.
Kendi payıma şöyle düşünüyorum.
Türkiye’de direkt parti tercihi sorulmayan anketler daha temsili sonuçlar veriyor.
Bu da öyle bir anket.
Halk tarikatların okullara sokulmasına nasıl bakıyor?
Şu anki Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in 2023’de göreve geldikten sonra ilk icraatlarından biri olan “okullara tarikatların sokulması” gibi velilerin küçümsenmeyecek bölümünün tüylerini diken diken eden kararından başlayacağım.
Ankette direkt “Tarikatların okullara sokulması hakkında ne düşünüyorsunuz?” sorusu sorulmamış.
Ama o sorunun cevabı hakkında ipucu verecek çok anlamlı ve iki ucu açık sorular sorulmuş.
Bence onların cevabı çok daha güvenilir ipuçları veriyor.
SORU: Dini anlamak için tarikatlar gerekli mi? Ankette şu sorulmuş: “Şu görüye katılıyor musunuz? ‘Dini daha iyi anlayabilmek, yaşamak ve hissetmek için güvenilir bir cemaate veya tarikata bağlı olmak önemlidir…” Şimdi sıkı durun. (*) YÜZDE 84.8: “Hayır bu görüşe katılmıyorum” diyor. Ya “Bir tarikat veya cemaat gereklidir diyenlerin oranı kaç? Büyük harfle yazıyorum: (*) YÜZDE 12.6… Evet bakanın kendi mahallesinden gelen anket böyle diyor. |
Her 10 Türk vatandaşından 9’u “Tarikat gerekli değil” diyor
Sayın Bakan….
Bu ülkede yaşayan her 10 vatandaştan neredeyse 9’u sizin bu tarikat tutkunuzu benimsemiyor.
Yani her 10 Türk vatandaşından sadece biri sizin gibi “tarikat destekçisi…”
Ben size tercümesini de yazayım.
Aynı araştırmada, her 10 Türk vatandaşından yine 9’una yakını “Çocuklarımıza iyi bir din bilgisi önemlidir” diyor.
“Ama Tarikatları, cemaatleri, hocaları, imamları sokmayın okula” diyor.
“Çocuklara dini, ahlakı daha iyi öğretmek için tarikatlara ihtiyaç yok” diyor açık açık…
Daha ne desin bu anne babalar, bu veliler size...
Madem din ve devlet konusunu açtık.
Sizin mahalleden gelen bu araştırmanın öteki sonuçlarını da vereyim size…
SORU 1: “Devlet laik olmalıdır” görüşüne katılıyor musunuz? Cevaplar: (*) MODERNLERİN YÜZDE 89’u “Evet katılıyorum” (*) MUHAFAZAKÂRLARIN YÜZDE 71.8’i “Evet katılıyorum” Sayın Bakan, Bu sonucun anlamı çok çok açık. Türk halkının ezici çoğunluğu laik bir devlet istiyor. Ama siz geçen haftanızın tamamını “laikliği” tartışmakla geçirdiniz. SORU 2: Şu görüşe katılıyor musunuz?; “Devlet din işlerine karışmamalı” Cevaplar: (*) MODERNLERİN YÜZDE 67.2’si: “Evet katılıyorum” (*) MUHAFAZAKÂRLARIN YÜZDE 50.9’u: “Evet katılıyorum” Sayın Bakan, Aynı anket toplumun yüzde 70’i, kendini “dindar” olarak tanımlıyor ama devlet dine karışmasın diyor. Bu ülkenin velileri, anne babaları böyle düşünüyor, sizse tarikatları devletin içine sokmaya çalışıyorsunuz. SORU 3: Devlet yönetiminde daha çok dindar insan olsun istiyor musunuz? Cevaplar: (*) MODERNLERİN SADECE YÜZDE 25.2’si: “Evet” (*) MUHAFAZAKÂRLARIN YÜZDE 44.8’i: “Evet Sayın Bakan, Sizin kendi mahallenizin muhafazakâr insanlarının bile yarısından azı “Devlet yönetiminde daha çok dindar insan olsun” diyor. Sizse sanki velilerle inatlaşır gibi her gün daha çok tarikatçıyı Bakanlığa dolduruyorsunuz. SORU 4: Şu görüşe katılıyor musunuz; “Başarı için torpil bulmak şarttır” Ve hepimiz için en açıklı, en trajik ve en düşündürücü soruya halkın verdiği acıklı cevap: (*) MODERNLERİN YÜZDE 66.4’ü: “Evet torpil şart” (*) MUHAFAZAKÂRLARIN YÜZDE 58.8’i: “Evet torpil şart” Sayın bakan, Siz tarikatları, hocaları, imamları Bakanlığa doldurmaya bir ara verin de… Türkiye’de halkın düştüğü şu çaresizlik duygusuna bir cevap arayın. Kendi mahallenizin, size oy veren insanlar bile niye “torpilsiz iş bulamam” duygusuna geldi? “Dış güçler” mi yarattı bu duyguyu… Düşünebiliyor musunuz, o tarikatları soktuğunuz okullarda öğrenim yapan çocuklar işte bu çaresizlik ve umutsuzlukla mezun oluyorlar… Ve siz hala “sözlü” sınavında ısrar ediyorsunuz. Buyurun anket burada… Davet edin Beşir Bey’i anlatsın size… |
Sayın Bakan bu tarih bilginizle İlber Hoca ve Bardakçı’dan fırça yersiniz
Bir de iyi bir tarih hocası bulun kendinize…
Geçen hafta “Osmanlı devletindeki milletlerin kopuşu İttihat ve Terakki le başladı” gibi tuhaf bir şey söylediniz.
Ülkenin Milli Eğitim Bakanı’nın ağzından çıktı bu cümle…
Sayın Bakan,
(*) Yunanistan bağımsızlığını 1821’de aldı. Osmanlı Devleti 1832’de İstanbul Anlaşması ile bağımsızlığını kabul etti. İttihat ve Terakki bundan 68 yıl sonra 1889’da kuruldu.
(*) İttihat ve Terakki’nin önde gelen siması Enver Paşa doğduğunda Yunanistan bağımsızlığının 60’ıncı yılını kutluyordu.
(*) Talat Paşa 3 yaşındayken Romanya bağımsızlığını almıştı.
(*) Bulgaristan ayaklanması başladığında Cemal Paşa daha 4 yaşına girmemişti.
Yani bugünlerde İlber Hoca’ya ve Murat Bardakçı’ya rastlamayın, fena fırça yersiniz…
Aman bunu bir daha kimseye söylemeyin, yoksa “Bu tarih bilgisiyle Milli Eğitim Bakanlığına torpille mi tayin edildiniz?” diye sorarlar.
'Görünmeyen Cemaat: Mürideler'in yazarı ve ‘Kızıl Goncalar’ dizisinin danışmanı Filiz Gazi, tarikatlarda kadınlara biçilen hayatları anlattı |