Elektrik Anlaşmaları Eleştirildi

(TBMM) - İYİ Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz, Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşüldüğü TBMM Genel Kurulu'nda, "Elektrik enerjisi ve kapasitesi alımında yapılan bu yeni ikili anlaşmalar kamu kaynaklarını özel şirketlere aktarmaktadır. Bu soruyu millet adına sormakta fayda var; hükümet neden kamu çıkarlarını gözetmek yerine özel sektörü daha da zenginleştirmek için bu kadar yoğun çaba sarfetmekte? Özel şirketler kamudan daha mı iyi yönetiyor? Elektrik altyapısını daha çok mu yeniliyor" dedi.

Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmeleri, TBMM Genel Kurulu'nda devam ediyor. Teklifin ikinci bölümü üzerine söz alan İYİ Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz, şunları söyledi:

"Yıllık enflasyonun yüzde 47, faiz oranlarının yüzde 50, kira artış oranının yüzde 60'ı geçtiği ama asgari ücret artışının yüzde 30'da kaldığı bir durum milleti yok saymaktan başka bir şey değildir. AK Parti ve Saray'ın torbasından açlık çıkmıştır. Türk-İş verilerine göre açlık sınırı dört kişilik ailede 20 bin 562 TL iken, yoksulluk sınırı 66 bin 976 TL iken 2025 yılı için belirlenen asgari ücretin 22 bin 104 lira olması düşündürücüdür. Asgari ücreti sosyal yardıma çevirmiş bir iktidarla karşı karşıyayız. Fahiş zamlar her yerde ama vatandaşa reva görülen sefaletten başka bir şey değil. Bu ücret kabul edilemez.

Enerji sektörü sadece ekonomik değil aynı zamanda stratejik bir öneme sahip. Ancak önümüzdeki tablo kamu kaynaklarının çok uluslu şirketlerle yandaş müteahhitlerin çıkarlarına hizmet ettiğini göstermektedir. Öncelikle yeni düzenleme ile elektrik üretiminde EÜAŞ ve TEDAŞ'ın enerji alış ve satış işlemlerini yürütme yetkisi vurgulanmaktadır. Bu durum enerji piyasasındaki rekabet çerçevesine zarar vermektedir. Sağlıklı bir rekabetin olmadığı her piyasa bozulmaya, çürümeye ve dağılmaya mahkumdur. Elektrik enerjisi ve kapasitesi alımında yapılan bu yeni ikili anlaşmalar kamu kaynaklarını özel şirketlere aktarmaktadır. Bu soruyu millet adına sormakta fayda var; hükümet neden kamu çıkarlarını gözetmek yerine özel sektörü daha da zenginleştirmek için bu kadar yoğun çaba sarfetmekte? Özel şirketler kamudan daha mı iyi yönetiyor? Elektrik altyapısını daha çok mu yeniliyor?

Vatandaş kendi elektrik faturasını bile ödeyemezken neden büyük şirketlerin karını desteklemek zorunda kalıyorsunuz? Hidroelektrik santralleri sayesinde Elektrik Üretim AŞ. 1 kw elektriği yaklaşık 15 kuruş gibi düşük bir maliyette üretiyor ama dağıtım şirketleri genellikle 10 kuruş gibi bir bedelle satıyor. Yani bu kurumun her yıl milyarlarca lira zarar etmesine neden oluyor. 2023 yılında bu zararın 15 milyar lirayı bulduğunu tahmin ediyoruz. Özelleştirilmiş dağıtım şirketlerinin kayıp kaçak oranını düşürme hedeflerini gerçekleştirememesine rağmen düşük maliyetli elektrik satın almaya devam etmeleri kamu kaynaklarının etkin kullanılmadığını açıkça göstermektedir."