Dizi seti gibi ülke

Çılgın bir gündemin içindeyiz.

Sadece baş döndürücü değil, yorucu da.

Hani dizi olsa soluksuz izleriz.

Olayların biri bitiyor, diğeri başlıyor.

Narin olayı başlı başına esrarengiz. Hala öyle.

Sonra iki genç kızın öldürülmesi. Dehşet verici detaylar. Cinayetleri işleyen kişinin özellikleri..

Filmde olsa abartılı deriz.

Genç kadın polisi şehit eden 36 suç kaydı bulunan caninin kol gezdiği sokaklar.

2 yaşındaki Sıla’nın dramı. Annenin acımasız kayıtsızlığı. Narin’i doğuran kadınla aynı.

Dün Bursa’da bir genç harçlık vermedi diye dedesiyle birlikte 3 kişiyi öldürdü.

Her yıl ortalama 300 kadın cinayeti işleniyor. Neredeyse her gün bir kadın öldürülüyor.

Tüm bunlar birbiriyle alakasız mı gerçekten?

Öyle mi düşünüyorsunuz?

Dikkatinizi çekmiş olmalı: Bütün yaşananlardaki aktörlerin hepsi genç insanlar. Veya çocuk.

Mağdurlar da suçlular da.

Neden acaba?

Bir beka sorunumuz varsa çocuklarımızdır. Gençlerimizdir.

Peki….

Neyi yeterince konuşmuyoruz?

Ekonomiyi.

Kimi görmüyoruz?

Geçinemeyenleri.

Her gün yeni vergiler geliyor. Yeni işlem vergileri.

Konuşuluyor mu?

Gündem ne? Köfteci Yusuf.

Gıda enflasyonunda dünya şampiyonuyuz. Kimin umurunda?

Timur Soykan duyurdu VIP’den altın kaçakçılığı haberi. sadece 2 gün bahsedildi. Normal bir ülkede kıyamet kopar. Kıyamet.

‘Elimi uzattım’ dedi. Bahçeli’nin açılımı tüm TV’lerde tartışıldı. Peşine Mehmet Uçum, sonra Numan Kurtulmuş takıldı. Acaba ne pişiriliyor?

Neye dokunacaklar da halkı alıştırıyorlar.

Yeni Anayasa ve açılım derken…

Tüm bunların nihai amacı ne olabilir sizce? Erdoğan’ın yeniden adaylığını sağlamak değil mi?

O yoldaki engelleri kaldırmak. Değil mi?

Bu iktidarın en büyük numarası gündem mühendisliği. Sürekli film çeviriyorlar. Senaryoyu yazıyorlar; halkı figüran gibi kullanıyorlar. Ülke sinema seti gibi. Bakalım filmin sonu nasıl olacak? Hollywood filmi gibi mi Türk filmi gibi mi?