Dervişoğlu: Türk milliyetçileri çağrılınca gelen, kovulunca da giden, yanaşma muamelesi yapılacak insanlar değil

“Siyasetin usulünü Erdoğan ve AKP’nin uygulamaları belirliyor”

T24 Politika

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Milliyetçi Kongre Derneği’nin kongresinde, şair Mehmet Akif Ersoy'un sözlerinden alıntı yaparak Cumhur İttifakı’nı eleştirdi. Dervişoğlu, “Türk milliyetçileri öyle çağrılınca gelen kovulunca da giden bir yanaşma muamelesine tabi tutulacak insanlar değildir. Onurlu insanlardır. Bu iktidar bu muameleyi Türk milliyetçilerine çok yapıyor" dedi.

Genel Başkan Dervişoğlu Ankara’da düzenlenen Milliyetçi Kongre Derneği’nin 2. Büyük Kongresi’nde katıldı. Dervişoğlu yaptığı konuşmada, şair Mehmet Akif Ersoy ve Arif Nihat Asya’nın sözlerinden alıntı yaparak Cumhur İttifakı’nı eleştirdi.

Dervişoğlu salondaki gençlere, “siyasetten uzak durmamaları, korkmamaları” konusunda sık sık telkinlerde de bulunarak şunları söyledi:

“Türk milliyetçileri, davalarını marka edilmiş birtakım kurumlarda maalesef, Türk milliyetçisi doğru temsil edilmediği için sokaktaki Türk milliyetçileri de töhmet altında kalıyor. Birisinin sizi Türk milliyetçisi olduğunuzu anlaması için meziyetinize şahitlik etmesi gerekiyor. Doğru temsil edilmediğimiz için dışarıdan bakıldığında başkalarının olumsuz mukayeselerinin kurbanı olduğumuz için buradaki temiz Türkler de zaman zaman töhmet altında kalmış olabilirler. Geçmişte biz de kaldık sakın ha sakın üzülmeyin, yolda birisi eğer kalmışsa bir kış günü onu arabasına alan muhakkak bir Türk milliyetçisidir.

“Siyasetin usulünü Erdoğan ve AKP’nin uygulamaları belirliyor”

Siyasetin usulünü üzülerek söylüyorum Erdoğan ve AKP’nin uygulamaları belirliyor. Tepeden bakan saltanat heveslisi o tavır o kadar yaygınlaştı ki üzülerek söylüyorum, muhalif saflarda bile zaman zaman dayatmacı ve reislik taslayan tavırlar görüyoruz... ‘Siyaset yapacağım, milletimizi temsil ediyorum’ diyenlerin böyle bir davranışta bulunmaya hakkı yoktur fakat bu madalyonun başka bir yüzü var. Seçmen de artık siyasetçiye güvenmiyor uzaktan izliyor bazen izlemiyor bile böylesi bir siyasi ortamla karşı karşıyayız ve değiştirmek zorunda olduğumuzda esas itibariyle budur.

Son seçimlerde gördüğümüz gibi herkes milliyetçiliği temsil ettiği iddiasındayken milliyetçilerin ne istediği ve neyi temsil ettiğini de sorgulamak lazımdır. Herkesin milliyetçiliğe ahkam kesiği yerlerde Türk milliyetçilerin siyasete küsmesi kabul edilemez."

Dervişoğlu, Şair Arif Nihat Asya'nın ”küçük görme hor görme kendini” sözlerini anımsatarak, salondakilere “Milliyetçilik adına ahkam keserek rant devşirenleri dinlemektense sizi dinlemeyi bin kere tercih ederim… Çözümün gerçekleşeceği yer yönetmekten geçer yönetebilmek için de siyasetin içinde bulunmak ve iktidar talep etmek gerekir. Bir partide siyaset yapın mutlaka. İstediğiniz bir partide yapabilirsiniz ama mutlaka siyasete girin, kaçmayın. Çünkü 12 Eylül’den sonra öyle bir süreç yaşattılar ki bize, aileler çocuklarına, ‘sakın ha kızım, sakın ha oğlum siyasete bulaşma’ diye uyardılar. O dönem bu beylerin çok işlerine yaradı. Onlar için tanzim edilmiş kendi fikirlerine uygun bir nesil yetiştirmek için Türkiye’de birtakım müdahalelerin emperyalist güçler tarafından planlandığı süreçte Türk’ü ve Türk milliyetçilerini oyunun dışında tutmaya çaba sarf edenlerin senaryolarına alet olduğu dönemler yaşandı” diyerek seslendi.

“Bugün iş başında bulunan beylerin önünü açtılar”

Dervişoğlu konuşmasının devamında şunları söyledi:

“Belki bu eleştiriler kimilerine ağır geliyor olabilir bu memlekette ihtilalin üzerinden 44 yıl geçmiş ve bu 44 yılın 22’si bugün iş başında bulunanlar tarafından ülke yönetiminin ellerinde tutulmasına vesile olmuşsa o zaman bu ihtilali yapanlar Türkiye’yi bu duruma getirmek için bugün iş başında bulunan beylerin önünü açmışlardır.

Benim en büyük hedefim Türk milliyetçilerini birleştirmektir. Birleştirmek niyetiniz ne kadar halis olursa olsun ayrılık gerekçelerini de doğru tespit etmiş olmanız icap ediyor. Hiçbir Türk milliyetçisine kumpas kuramam, rencide edemem. Bugün başka mevzilere yerleşsek bile onu dostane bir rakipten öte düşman görüp iftira atamam. Benim ustalarım büyük adamlardı. 

“Türk milliyetçilerine yanaşma muamelesi”

Türk milliyetçileri öyle çağrılınca gelen kovulunca da giden bir yanaşma muamelesine tabi tutulacak insanlar değildir. Onurlu insanlardır. Ben onlara bir şey söylemek zorundayım. Bu iktidar bu muameleyi Türk milliyetçilerine çok yapıyor. Ben de onlara buradan Türk milliyetçileri adına sesleniyorum, ‘Yumuşak başlı isem kim dedi uysal koyunum. Kesilir belki ama çekmeye gelmez boynum…’ Türkiye’yi kucaklayan bir dille konuşmaya devam edeceğim, insanlar bizden korksunlar diye bizi menfur takdim edenlere dilimizden tavırlarımızdan kaynaklanan bir malzemeyi vermeyeceğim.

Bu ülkenin kişileri birleştirmeye ihtiyacı yok. Bu ülkenin şahsileştirilmiş siyaset anlayışı içerisinde kişilere paye vermek üzere yol haritası tanzim etmeye de hiç ihtiyacı yok. Bu ülkenin kurumlara, hedeflere ihtiyacı var.

“Beynini kiralayanlar da var”

 

'Faruk' gibi yaşlı insanların cinselliği ve arzuları neden bir tabu?