Depremde 105 kişiye mezar olmuştu… Bilge Sitesi davasında gerekçeli karar açıklandı

Kahramanmaraş merkezli depremlerde Osmaniye'nin Merkez İlçesi'ndeki 10 katlı Bilge Sitesi de yıkıldı, 105 kişi yaşamını yitirdi, 6 kişi yaralandı.

Osmaniye 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 8 Ocak'ta görülen karar duruşmasında, binanın inşa edildiği dönemde İmar Müdürlüğünde görev yapan eski MHP'li Osmaniye Belediye Başkanı Kadir Kara, o dönem İmar Müdürlüğü'nde görevli Sevinç Ayşe Argun, fenni mesuller Ayhan Gedik ve Haluk Koç'a, "Bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 21 yıl hapis cezası verilmişti.

Müteahhitler Mustafa İpek ve Faruk Pilge'ye ise "Basit taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 8 yıl hapis cezası verilmiş, adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Osmaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 21 yıl hapis cezası alan Kadir Kara, Sevinç Ayşe Argun ve Haluk Koç’un yeniden tahliye edilmesine karar vermişti.

Osmaniye 1. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıklara verilen hükmün gerekçeli kararını açıkladı. 112 sayfalık kararda, müştekilerin ifadelerine, sanıkların savunmalarına, tanıkların beyanlarına, soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporlarına ve binaya ait bilgi ve belgelere yer verildi.

Bilge Sitesi'nde 105 kişinin yaşamını yitirdiği ve yaralıların olduğu hatırlatılan kararda, "Bilirkişi heyetinin, ilk olarak yaptığı incelemede, 'temel filizlerinin beton ile birleştiği noktalardan el gücü ile kırıldığını' tespit ettikleri, binanın ne kadar az sağlamlıkta olduğunu gördükleri, yapılan performans değerlendirmesi sonucunda ilgili yapının birden fazla kombinasyon (beton sınıfları, deprem bölgeleri, performans düzeyleri, deprem yönetmelikleri) dikkate alınarak analizi kapsamlı bir şekilde gerçekleştirme sonuçlarına göre, ilgili yapının performans düzeyinin tüm kombinasyonlarda göçme durumunda olduğu tespit edilmiştir" denildi.

"BİNANIN EN BAŞINDAN İTİBAREN YASAL MEVZUAT DİKKATE ALINMADAN İNŞAAT EDİLDİĞİNİN AÇIK OLDUĞU TESPİT EDİLMİŞTİR"

Kararda özetle şu tespitler yer aldı:

"Binanın ilk olarak Osmaniye Belediyesi tarafından verilen 4 kat imar iznine göre yapılması gerekirken, sanık Ayhan Gedik'in kendi savunmalarında da geçtiği üzere, imar komisyonunun imar durumunu 8 kata çıkarmasına rağmen sanık Ayhan Gedik'in binanın 10 katlı olarak yapılmasına dair projeyi hazırladığı, sanık Ayhan Gedik'e 8 kat imar izni varken neden 10 katlı bir bina inşaasına ilişkin proje hazırladığı sorulduğunda 'zaman kazanmak için' dediği, bir başka değişle daha sonra mutlaka belediyeden bu projeyi geçirip 10 katlı yapılacağından ve bu konudan emin olduğundan 10 katlı olarak hazırlanan binanın kat ilavesi için Osmaniye Belediye Meclisi'nde karar alınırken sanık Ayhan Gedik'in başkan vekili sıfatıyla en üst düzey görevli sıfatıyla kararın alınmasını sağladığı, projelerin kat ilavelerinin fenni mesulü ve proje müellifinin sanık Haluk Koç olduğu, sanık Haluk Koç'un önce Osmaniye Belediyesi'nde çalıştığı, binanın yapım aşamasında binanın müteahhit şirketi olan İftaş şirketine geçtiği, daha sonra tekrar belediyeye geçip birçok müdürlükte bulunduğu anlaşılmıştır. Sanıklar Sevinç Ayşe Argun ve Kadir Kara'nın, imar müdürleri ve kontrol edenleri olarak projelere imza atıp sanık Kadir Kara'nın 'projeleri reddetme lüksümüz yoktu, projeleri içerik olarak incelemedik' dediği, geniş fotoğrafa bakıldığında, binanın en başından itibaren yasal mevzuat dikkate alınmadan inşaat edildiğinin açık olduğu tespit edilmiştir."

"SANIKLAR, BİLİM VE FENNİN GEREKTİRDİĞİ TEKNİK ŞARTLARA AYKIRI DAVRANMIŞLARDIR"

Gerekçede, bilirkişi heyeti ek raporunda da sanıkların kusurlu olduklarının belirlendiği aktarılarak, şu tespitlere yer verildi:

"Binanın deprem nedeniyle değil, sanıkların kusurlu şekilde bina inşaat edip depremin binanın yıkılmasını tetiklemesi nedeniyle yıkıldığı anlaşılmıştır. Sanıklar Ayhan Gedik, Haluk Koç, Sevinç Ayşe Argun ve Kadir Kara'nın, objektif olarak var olan dikkat ve özen yükümlülüğünü öngörebilecek ve yerine getirebilecek durumda olmalarına rağmen, 3194 sayılı İmar Kanunu'na, 1580 sayılı Belediye Kanunu'na, 1975 Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik hükümlerine ve dönem itibariyle bilim ve fennin gerektirdiği teknik şartlara aykırı davrandıkları, üzerlerine düşen dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranarak, mevcut sonucun gerçekleşmesinde etkili oldukları, bu nedenle meydana gelen ölümler ve yaralanmalar bakımından sanıkların eyleminin 'bilinçli taksirle' öldürme suçunu oluşturacağı değerlendirilerek cezalandırılmalarına karar verilmiştir.

Sanıklar Mustafa İpek, Faruk Pilge'nin de objektif olarak var olan dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirebilecek durumda olmalarına rağmen, İmar Kanunu'na, 1975 Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik hükümlerine ve dönem itibariyle bilim ve fennin gerektirdiği teknik şartlara aykırı davrandıkları, üzerlerine düşen dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranarak, mevcut sonucun gerçekleşmesinde etkili oldukları, bu nedenle meydana gelen ölümler ve yaralanmalar bakımından sanıkların eyleminin 'taksirle öldürme' suçunu oluşturacağı değerlendirilerek cezalandırılmalarına karar verilmiştir."

Mahkeme heyeti, Kadir Kara, Sevinç Ayşe Argun, Ayhan Gedik ve Haluk Koç'a, "Bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 21 yıl hapis cezası verdi. Heyet, müteahhitler Mustafa İpek ve Faruk Pilge'ye ise "Basit taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 8 yıl hapis cezası verdi ve adli kontrol şartıyla serbest bıraktı. Öte yandan Kadir Kara, Sevinç Ayşe Argun ve Haluk Koç'un 3 yıl süre ile belediyedeki görevlerde bulunmaktan yasaklanmasına da hükmedildi.

"SANIKLARIN KAÇMA ŞÜPHESİ" VAR DİYEREK KARARA ŞERH DÜŞTÜ

Mahkemenin iki üyesi Mustafa İpek ve Faruk Pilge'nin "adli kontrolle" serbest bırakılması yönünde karar verirken, mahkemenin bir diğer üyesi karara şerh düştü. Şerhte, şu ifadelere yer verildi:

"Sanıklar Faruk Pilge ve Mustafa İpek'e verilen hapis cezalarının miktarı, sanıkların ayrıca sosyo ekonomik durumları, aldıkları cezaların kesinleşmesi durumunda bu hususların sanıklar tarafından infazdan kaçacaklarına yönelik tarafımca değerlendirme yapılması, aynı zamanda bu iki sanığın da hukuki durumlarının diğer sanıklardan farklı olmadığı, tüm sanıklar için kaçma şüphesinin tarafımca değerlendirildiği, bu nedenle sanıklara verilecek adli kontrollerin yeterli olmayacağı görüş ve kanaati ile yalnızca sanıklar Faruk Pilge ve Mustafa İpek'e yönelik verilen adli kontrol tedbirlerinin devamı kararına katılmamaktayım. Kararda yer alan diğer tüm hususlar yönünden sayın çoğunlukla aynı görüş ve kanaatteyim."