Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Uçum: Bir şehit yakını, “Terör bitsin, Öcalan’a evimde kahvaltı vermezsem adam değilim” dedi

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Uçum: Bir şehit yakını, "Terör bitsin, Öcalan'a evimde kahvaltı vermezsem adam değilim" dedi

T24 Haber Merkezi

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, "Hukuken Öcalan'ı oradan çıkartıp getirip DEM Parti grubunda konuşturmak söz konusu olmaz zaten. Devlet onun hukuki koşullarını oluşturursa olur. Hangi şartlara bağlı olarak? Terörsüz Türkiye şartına bağlı olarak Umut Hakkı da tartışılır. Mektup okutan devlet diyelim ki şartlar oluşursa şöyle bir şey yapsa; görüntülü bir Abdullah Öcalan kaydı alınsa getirilse DEM Parti grubuna. Yani mektup okutmuş devlet bunu da kendi inisiyatifi içerisinde terörle mücadeleye bir katkı olarak görürse yapar" dedi. Ayrıca Uçum, Candaş Tolga Işık'a, Erzurum'da bir şehit yakınının, 'Türkiye’de terör bitsin, tasfiye edilsin, bırakın Öcalan'ın serbest bırakılmasını evimde kahvaltı vermezsem adam değilim' dediğini söyledi. "Buna ne diyeceksiniz?" diye sordu.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Uçum, Ekol TV'de Candaş Tolga Işık'ın sorularını yanıtladı. 

"Bahçeli ve Cumhurbaşkanı arasında o kadar yüksek bir uyum var ki şaşırırsınız"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Öcalan çağrısından Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın haberi var mıydı? sorusuna Uçum, "Bahçeli ve Cumhurbaşkanı arasında o kadar yüksek bir uyum var ki şaşırırsınız. Devletin böyle inisiyatif aldığı bir konuda ikisi arasında bir uyumsuzluk olduğunu düşünmek tamamen provokatifliktir" yanıtını verdi.

Uçum, Bahçeli'nin Öcalan çağrısına ilişkin şunları söyledi:

"Orada Sayın Bahçeli'nin söylediği şey bir sembolizm miydi, realizm miydi? Bu ayrımı kimse yapmadı. Bir uç örnektir Sayın Bahçeli'nin verdiği. Bir de herkes şöyle zannediyor, 'Bu realize olsa Öcalan gelecek DEM Parti grubunda konuşacak' falan diye. Birincisi Sayın Bahçeli onu söylerken ne söylüyor? Terörsüz Türkiye hedefini söyledi. 'Terör örgütü silahları bırakacak' dedi. 'Teslim olacak, lağvedilecek terör örgütü' dedi. 'Bu şartlar gerçekleşirse gelsin açıklamasını yapsın, umut hakkı da tartışılır' dedi. Şimdi bu şartlara bağlanmış bir uç benzetme örneğini sanki bu 'Meclis'e gelsin hemen konuşsun. Hatta mahkumiyet devam ederken özel izin çıkarılsın' ya bu hukuken de mümkün değil. Peki şunu neden kimse tartışmadı; çözüm süreci döneminde Öcalan'ın mektupları iki ya da üç kere nevrozda Diyarbakır'da okutulmadı mı? Devlet o dönemde bir tercih yapmıştı onun üzerinden onu yaptı. O dönemin şartlarında nasıl oldu? Müzakereler oldu. Akil İnsanlar Heyeti bölgeleri dolaştı. Ben de onlardan biriydim. Dolayısıyla Sayın Bahçeli ilk konuşmasında da dedi, 'Terörle müzakere ve mütareke olmaz ama siyasette her türlü müzakere olur. Her türlü iş birliği yapılır' dedi. Bu ayrım yapıldı.

"Görüntülü bir Abdullah Öcalan kaydı alınsa getirilse DEM Parti grubuna..."

Hukuken Öcalan'ı oradan çıkartıp getirip DEM Parti grubunda konuşturmak söz konusu olmaz zaten. Devlet onun hukuki koşullarını oluşturursa olur. Hangi şartlara bağlı olarak? Terörsüz Türkiye şartına bağlı olarak Umut Hakkı da tartışılır. Mektup okutan devlet diyelim ki şartlar oluşursa şöyle bir şey yapsa; görüntülü bir Abdullah Öcalan kaydı alınsa getirilse DEM Parti grubuna... Yani mektup okutmuş devlet bunu da kendi insiyatifi içerisinde terörle mücadeleye bir katkı olarak görürse yapar. Fakat bunu sanki gerçek bir olaymış gibi tartışmak anlamsız. Bu ihtimaller hiç düşünülmeden bu tartışmayı yapmak anlamsız. Sayın Bahçeli'nin 'sözümün arkasındayım' lafı Türkiye'de terör vesayetini bitirmeye yönelik. PKK'nın bir Kürt siyasi hareketi olarak görülmesine yönelik geliştirilmiş bir devlet inisiyatifinin dili olarak anlaşılması gerekiyor. Eğer devlet inisiyatifi içerisinde, o dil içerisinde ihtiyaç duyulan birtakım enstrümanlardan birisi de bir seslenme ise o seslenmenin yolunu bu devlet bulur.

Şehit yakını, "Terör bitsin, Öcalan'a evimde kahvaltı vermezsem adam değilim" dedi

Erzurum'da bir şehit yakını, 'Türkiye’de terör bitsin, tasfiye edilsin, bırakın Öcalan'ın serbest bırakılmasını evimde kahvaltı vermezsem adam değilim' dedi. Buna ne diyeceksiniz?"

"Türkiye'de terör vesayetinin siyasi, sivil, entelektüel ve medya kolonları var"

Uçum, "O seslenmeyi duyan şehit yakınlarına ne diyeceksiniz?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Bunun sosyal ve siyasi açıdan etkilerini tartışmak ayrı bir konu. Eğer ben bu enstrümanı kullanırken hakikaten terörsüz Türkiye hedefine yönelme konusunda bir katkı sağlayacağım analizini yapıp ve adım atmak ayrı bir şey. Somut bir örnek vereyim. Biz Akil İnsanlar Heyetinde Doğu Anadolu Grubu'nda çalışıyordum ben. Erzurum'da -başka illerde de oldu ama en çarpıcı örneklerden birisi- Erzurum'da bir şehit yakını 'Türkiye'de terör bitsin, terör örgütü tamamen tasviye edilsin, bırakın Öcalan'ın serbest bırakılmasını, evimde adama kahvaltı vermezsem adam değilim' dedi. Bakın bizim toplumun sağduyusuyla, derinliğiyle oynamayın. Bunun gibi Akil İnsanlar döneminde birçok örnekle karşılaştık. Yani Türkiye toplumu, Türkiye halkı o kadar üstün yararlar gördüğü zaman her türlü şeyi tolere edebilecek bir engin birikime, engin irfana sahiptir.

Devlet Bey inisiyatif alıyor. Diyor ki, 'ben artık Meclis'te terör vesayeti istemiyorum'. Türkiye'de terör vesayetinin siyasi, sivil, entelektüel ve medya kolonları var. Türkiye her türlü vesayetten kurtulmak için yoğun mücadeleler verdi. Bir çok vesayeti tasfiye etti ama bu terör vesayeti belli bir kesim üzerinden varlığını koruyor. Dolayısıyla çağrı DEM'e de yapılıyor. Bu işin sosyal, sivil, akademik ve medya kolonlarına yönelik de yapılıyor. Artık herkesin bu vesayetten kurtulması lazım."

Ne olmuştu?

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 22 Ekim'de partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, "Bugün kitabın ortasından hiçbir yoruma ihtiyaç bırakmayacak nitelikte konuşacağım" diyerek, PKK lideri Abdullah Öcalan'la ilgili çağrı yaptı ve "Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM’de DEM Parti grup toplantısında konuşsun, terörün tamamen bittiği, örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayet ve kararlılığını gösterirse umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın. Ne Kandil ne Edirne, adres İmralı’dan DEM‘e uzansın, bu ağır ve tarihi terör sorunu ülke gündeminden tamamen çıkarılsın. Hodri meydan, buna varız. Vatan, millet, devlet, bayrak, ortak gelecek ve tam bağımsızlık için bunu dahi sineye çekmeye sonuna kadar hazırız" ifadelerini kullandı. Bahçeli'nin sözleri siyaset kulislerini hareketlendirirken, 1 Ekim'de Meclis'in yeni yasama yılı açılışında DEM Partililerle tokalaşmanın ardından gündeme gelen "yeni bir çözüm süreci mi başlıyor" sorusu daha güçlü şekilde tartışılmaya başladı. 

Bahçeli, Öcalan'ı Meclis'e çağırdı: Terörün bittiğini haykırsın!



GÖKÇER TAHİNCİOĞLU YAZDI 

Öcalan'ın tahliyesi için tek maddelik değişiklik yeterli: Bahçeli'nin sürpriz skandalıyla gündeme gelen “umut hakkı” nedir?

Bahçeli'nin Öcalan'ı TBMM'ye çağırması hangi sonuçları doğurabilir, 'Çözüm Süreci'nden fark ne, kulislerde neler konuşuluyor, neler olabilir?


MURAT SABUNCU'NUN YAZI DİZİSİ

Diyarbakır’da Bahçeli konuşurken açılan televizyonlar ve altı çizilen yorum: ‘Devlet’ Öcalan ile belli bir noktaya ulaşmasaydı hareket etmezdi

Teröre rağmen barışın peşini bırakmama mesajı veren üç farklı isim: Bahçeli, Demirtaş, Özel…


CANDAN YILDIZ YAZDI

Bahçeli'nin Öcalan'a TBMM davetine DEM'den ilk değerlendirme Sırrı Sakık'tan geldi: Hiç şaşırmadım, daha önemli gelişmeler olabilme ihtimali yüksek


Bahçeli'den Öcalan çağrısı: TBMM'de konuşulun, terörün bittiğini, burada lağvedildiğini haykırın!

MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, "Türk siyasetinde 22 Ekim bir milattır" diyerek "umut hakkını" anlattı

DEM Parti Eş Genel Başkanı Hatimoğulları: Tecrit kalksın, Sayın Öcalan konuşsun

Bahçeli'nin Öcalan için "Meclis'te konuşması" gündeme bomba gibi düştü

Özel, "el yükseltti": Ben de Kürtlere devlet teklifleri veriyorum; Türkiye'nin sahibi olmaya davet ediyorum

TIKLAYIN - Bahçeli'nin Öcalan çağrısı sonrası Erdoğan: Açtığımız tarihi fırsat penceresi, hırsa kurban edilmemeli

TIKLAYIN - Demirtaş: Diyalog arayışlarını kanla kesmeye çalışan anlayış bilmeli ki Öcalan bir inisiyatif alırsa tüm gücümüzle arkasında olacağız; barış sesinin bu defa bastırılmasına izin vermeyeceğiz!

TIKLAYIN - Abdullah Öcalan'dan Bahçeli'nin çağrısına ilk yanıt: Koşullar oluşursa teorik ve pratik güce sahibim


DEM Partililerle tokalaşma ve "yeni çözüm süreci" iddiası

İsrail'in 7 Ekim 2023'te Gazze'nin ardından Lübnan'a yönelik kara harekatına girişmesiyle başlayan operasyon, İran ile İsrail arasında yaşanan gerginlik ve bölgesel savaş söylemleri, siyaset kulislerini harekete geçirdi.

Erdoğan: İsrail'in bir sonraki hedefi Türkiye

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1 Ekim'de TBMM'nin yeni yasama sürecinde yaptığı konuşmada, İsrail - Hamas savaşı ve Lübnan'a sıçrayan saldırılarla ilgili değerlendirmelerde bulunarak, "İsrail'in Gazze'de yürüttüğü soykırım bugünlerde Lübnan'a uzandı. Dün. İsrail'in bir sonraki hedefi Türkiye'dir ve Lübnan topraklarına karadan girdiğini  duyurmuştur.


"İç cephe" vurgusu

Erdoğan, aynı konuşmasında "iç cephe" vurgusu yaparak, "Fitne girişimlerine karşı millet olarak, 85 milyon olarak 'iç cephemizi' sağlam çaba sarf ediyoruz. Bugün İsrail'in saldırganlığı karşılanıyor, içsel ve çatışmasız çatışma çözülmüyor, çözümün ortaya çıkması gerekiyor”  ifadeleri kullanıldı.

Bahçeli'den DEM Parti ile tokalaşma

Erdoğan'ın açıklamalarına paralel olarak, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de yeni yasama paketinde sürpriz bir hamlede bulundu ve DEM Parti sıralarına giderek milletvekilleri ile selamlaştı.  Bahçeli  , DEM Parti'li vekillerin elini sıkmasıyla ilgili, " Yeni bir dönemde giriyoruz. Biz gelişi güzel keyfe keder, hayatta kalmaktan kaçışlarla dümenden el uzatmayız.Biz durduk yere el vermeyiz. Öylesine yerimizde yoğunlaşıp da el sıkmaya teşebbüs etmeyiz. değerlendirmeleridir"  açıklamasında bulundu.

DEM Parti'den açıklama

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ise Bahçeli'nin tokalaşma jestini ve açıklamalarını, "Bu parçaların atılacak adımlarda biz de iz sürmeye hep beraber. Sorun zincirinin çözümüne yönelik sağlıklı bir politik programın ortaya çıkması gerekiyor"  şeklinde değerlendirildi. 

Devlet Bahçeli yeni yasama sürümünde DEM Partililerle tokalaştı

Bahçeli'den, DEM Parti'yle tokalaşmasına ilişkin açıklama: Yeni bir döneme giriyoruz, günümüze barışı sağlamak lazım

Bahçeli'den DEM Parti'ye "Türkiye partisi olma" çağrısı: Uzattığım el, milli birlik ve kardeşliğimizin mesajıdır

Bahçeli'nin son çağının ardından DEM kulisleri: Şartlar olgunlaşırsa müzakereye hazırız

Yeni "çözüm süreci" mi geliyor? | AKP'li isimlerden peş peşe açıklamaları

Murat Sabuncu'nun yazısı: 'Devlet desteğinde-bilgisinde' çözüm mü, Hakan Fidan yine devrede mi, hemen önemsizleştirilmeli mi?

Candan Yıldız'ın röportajı | DEM Partisi Milletvekili Sırrı Sakık: Bahçeli'nin 'Ülkemizde barışı sağlamak lazım' sözlerini önemsiyoruz, Bahçeli ile tokalaşmamızı eleştiren troller umurumuzda değil

Bahçeli'nin DEM Parti'lilerle tokalaşmasında "Dolmabahçe mutabakatı" detayı

Mehmet Y. Yılmaz yazdı: Kürt siyaseti aynı suda ikinci kez yıkanır mı?

Yalçın Doğan yazdı: Bahçeli DEM'e çiçek attı ama...