ChatGPT’nin yazdığı şiirler, Shakespeare’e tercih edildi

Edebiyat alanında uzmanlığı olmayan insanların, yapay zekanın yazdığı şiirleri William Shakespeare ve Emily Dickinson gibi şairlerin eserlerine tercih ettiği ortaya kondu.

Yapay zekanın son yıllardaki hızlı gelişimiyle birlikte pek çok kişinin işini ele geçireceğinden veya insanların zekasını geride bırakacağından endişe duyuluyor. Ancak çoğu kişi, sanat alanlarında hakimiyet kurmasının çok daha zor olacağını düşünüyor. Bu konu üzerindeki tartışmalar, sanatın ne olduğu ve insanlar için ne anlam ifade ettiği tartışmalarını da beraberinde getiriyor.

Independent Türkçe'nin haberine göre ABD'deki Pittsburgh Üniversitesi Bilim Tarihi ve Felsefesi Bölümü'nden Brian Porter ve Edouard Machery, İngilizce yazan büyük edebiyatçıların eserlerini yapay zekayla karşı karşıya getirdikleri bir çalışma yürüttü. 

Hakemli dergi Scientific Reports'ta birkaç gün önce yayınlanan çalışmada, ChatGPT 3.5'ten aralarında Shakespeare, Dickinson, Lord Byron ve T.S. Eliot'ın da olduğu 10 şairin eserlerine benzer şiirler yazması istendi. 

Daha sonra iki gruptan 5'er şiir seçen araştırmacılar bunları 1634 katılımcıya sundu. Edebiyat uzmanı olmayan katılımcılar, hangi şiirleri yapay zekanın hangilerini gerçek şairlerin yazdığını tahmin etti. 

Çoğunlukla yapay zekanın eserlerinin insan elinden çıktığı düşünülürken, bir insanın yazma ihtimali en düşük görülen 5 metnin hepsinin imzası sohbet botuna aitti. 

Araştırmacılar daha sonra başka bir grupla şiirlerin ne kadar sevildiğini ölçtü. 696 katılımcı, eserleri kalite, duygu, ritim ve özgünlük gibi kriterler üzerinden değerlendirdi.

Bilim insanları katılımcıları üç gruba ayırarak birine şiirlerin yapay zeka tarafından yazıldığını, diğerlerine insanların elinden çıktığını söylerken son gruba herhangi bir şey demedi. 

Şiirlerin gerçekten ChatGPT tarafından yazılmasından bağımsız olarak ilk gruptakiler, ikinci gruba kıyasla daha düşük puanlar verdi. Son gruptakilerse yapay zekanın şiirlerini daha çok tercih etti. 

Araştırmacılar, uzman olmayan kişilerin yapay zekanın şiirlerini "insanlardan daha insani" bulduğunu söylüyor.

Porter ve Machery'ye göre bu sonuçlar, insanların ChatGPT'nin şiirlerini daha kolay anlamasıyla açıklanabilir. Ayrıca katılımcılar, insan eliyle yazılmış şiirlerin karmaşıklığını yapay zeka tarafından üretilmiş saçmalıklar gibi algılamış olabilir.

Machery, "Geniş dil modellerinin bir ortalamada birleşme eğilimi, genellikle sıradışı şiirin işareti olan tuhaflığı, acayipliği ve olağandışılığı ortadan kaldırıyor" diyor.

Eserleri çalışmaya dahil edilen hayattaki tek şair olan Dorothea Lasky, robotların işini almasından endişelenmediğini ancak gelecekte fikrini değiştirebiledeğini söylüyor.

Lasky, "Şiir her zaman gerekli olacak" diyerek ekliyor: 

Çalışmadaki bu insanlar yapay zeka şiirlerini okuduysa ve bu şiiri insan yapımı bir şiirden daha çok sevdiyse, bu bana göre çok güzel bir şey. Bir şiirle iyi bir deneyim yaşadılar ve kimin yazdığı umurumda değil. Tüm şairlere yer olduğunu düşünüyorum; robot şairlere bile.

Diğer yandan bazı uzmanların farklı kaygıları var. Stanford Üniversitesi İngiliz Dili Bölümü'nden ve İnsan Merkezli Yapay Zeka Enstitüsü'nden kıdemli araştırmacı Michele Elam, yapay zekanın insanların sanatla ilişkisini etkileyecebileceğini düşünüyor.

Washington Post'a yaptığı açıklamada "Benim için risklerden biri, yapay zeka tarafından üretilen şiirin gerçeğe yaklaşması ya da onu aşması değil (çoğu alanda zaten öyle), sanatın yaşanmış ve deneyimsel gerçekliklerimizle nasıl bağlantılı olduğunun izini kaybetmemiz" diyerek ekliyor:

Şiir de dahil olmak üzere edebiyatın anlamı kısmen, gerçeklerimizi adlandırmanın yolunu sunmasından geliyor; dünyalarımızı tanımlamak için bize kelime dağarcığı veriyor. Dolayısıyla akışımızda, sosyal medya hesaplarımızda ve kültürümüzde bunları tanımlayan imge ve dil yüksek düzeyde kurgulanmış olursa, bunları adlandırmak dünyalarımızı anlama, geçmişi hatırlama ve geleceği hayal etme yollarımızı sınırlayabilir.