Cevdet Yılmaz: Zenginleşmeden yaşlanmamamız lazım

8. Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi’nde konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Ülkemiz halka arzdan sağlanan fon büyüklüğü bakımından geçen yıl dünyada 10., Avrupa'da da birinci sırada yerini almıştır” açıklamasını yaptı.

Ece CEYHUN

“Türkiye üst-orta ge­lir grubunda olan bir ülke, alt gelir­de veya alt-orta gelirde de­ğiliz ama bir an önce yüksek gelirli ülkeler ligine çıkmak durumundayız ve bunu da de­mografik fırsat penceremiz kapanmadan başarmak du­rumundayız” tespitini yapan Cumhurbaşkanı Yardımcı­sı Cevdet Yılmaz, “Zenginleş­meden yaşlanmamamız lazım. Zenginseniz ve yaşlıysanız ida­re edebilirsiniz. Nüfus olarak gençseniz ve yoksulsanız ge­leceğe dair umutlarınız vardır ama hem yoksul hem yaşlı bir nüfus olursanız bu bir felaket senaryosu” dedi.

Nüfus konusunda dünya­da ve Türkiye'de büyük bir dö­nüşümün yaşandığını kayde­den Yılmaz, Türkiye'deki do­ğurganlık oranının Fransa'nın da altına gerileyerek 1,5'e ka­dar indiğini, bunun gelecek dönemde sosyal güvenlikten iş gücü piyasalarına kadar bir çok alanda oluşturacağı etki­leri herkesin göreceğine dik­kat çekti.

Tüm tarafları bir ara­ya getirerek Nüfus Politikaları Kurulu oluşturacaklarını ifa­de eden Yılmaz, şu şekilde ko­nuştu: “Gereksiz tartışmalar­dan, polemiklerden uzaklaşa­rak ülkemizin kaynaklarını çok daha etkin kullanacak şekilde yönlendirmek durumundayız.

Kamusuyla, özel sektörüyle, si­vil toplumuyla bunu başarma­mız gerekiyor. Bir taraftan da nüfus politikalarımızı yeniden ele alıp güçlendirmemiz gere­kiyor. Bu çerçevede de kadınla­rın konumu çok önemli. İş gücü piyasalarımıza çok daha fazla kadının katılımı, girişimci ka­dınların sayısının artması, ka­rar alma süreçlerinde kadınla­rın daha etkin hale gelmesi yi­ne önümüzdeki dönemin en önemli unsurlarından biri diye düşünüyorum. Bunu Türkiye başarmak durumunda."

Halka arzda Avrupa birincisiyiz

Bu yıl sekizincisi düzenle­nen Türkiye Sermaye Piyasala­rı Kongresi, ‘Üçüz Dönüşümün Kesişim Noktası: Sermaye Pi­yasaları’ temasıyla dün ger­çekleştirildi. Kongrenin açılı­şında konuşan Cumhurbaşka­nı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, sermaye piyasasındaki toplam yatırımcı sayısının 36 milyonu aştığı bilgisini vererek şunla­rı söyledi: "12 Aralık itibariyle halka arz süreci tamamlanan 31 şirket 55.9 milyar lira kay­nak sağladı. Halka arzdan sağ­lanan fon büyüklüğü bakımın­dan geçen yıl dünyada 10’uncu Avrupa’da 1’inci sırada yer al­dık. Halka arzlarda gelişme re­el sektörün sermaye piyasasına ilgisinin arttığına işaret eder­ken şirketlerin bankacılık dı­şında da sermaye piyasası araç­larına yöneldiğini gösteriyor.”

Kur Korumalı Mevduat'ın kesintisiz olarak 67 haftadır düştüğünü ve ge­linen noktada KKM'den çı­kış sühacmin bugün 1,2 trilyo­nun altına indiğini belirten Yıl­maz, TL mevduatının toplam mevduat içindeki payının ay­nı dönemde yaklaşık 25 puan artarak yüzde 57,3 seviyesine ulaştığını aktardı.

Bankacılık doğası gereği parası olanı destekler

Türkiye’de bankacılık sek­törünün çok kıymetli olduğu­nu ama finansal sisteminin bü­tünlüğü içinde bankacılık sis­teminin ağırlığının çok fazla olduğuna dikkat çeken Yılmaz, "Bankacılık sektörünün ya­vaşlamasıyla değil, bankacılık dışı özellikle sermaye piyasa­sı araçlarının gelişimiyle daha dengeli bir yapının oluşması­nı temenni ettiğimizi, politika­larımızın da bu yönde olduğu­nu ifade etmek isterim. Doğası gereği bankacılık sektörü za­ten parası olan ve aslında pa­raya çok ihtiyacı olmayanları destekleyen bir sistemdir. Hal­buki bizim asıl yapmamız gere­ken iyi projeleri olan, girişimci, yenilikçi ama finans boyutu iti­barıyla eksikliği olan kesimle­ri destekleyici yapıları güçlen­dirmektir" dedi.

Kriptoda ikincil düzenlemeler yakında

Sermaye Piyasası Kuru­lu Başkanı İbrahim Ömer Gö­nül'de kripto yasasına de­ğinerek, "Biz de ikincil dü­zenlemeleri çok yakında yayımlayacağız” dedi.

Borsa İstanbul Genel Müdü­rü Korkmaz Ergun da konuş­masında şirketlerin ve yatırım­cıların sermaye piyasasının sunduğu imkanlardan daha fazla faydalanmalarını umduk­larını belirterek şirketleri hal­ka arz yoluyla borsaya davet et­tiklerini dile getirdi.

Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği Başkanı Pamir Karagöz ise "Hükümetimizin ve Mer­kez Bankamızın kararlılıkla sürdürdüğü mevcut politika­lar çerçevesinde, önümüzdeki dönemde faizlerin düşeceğini ve kredi kuruluşlarının not ar­tışlarına devam edeceğini dü­şünüyoruz. Bu gelişme­lerin, sermaye piya­salarımıza olan yatırımcı ilgisini yeniden ivme­lendireceği­ne inanıyoruz" dedi.

Not artırımlarının devamını bekliyoruz

Cevdet yılmaz konuşmasında Türkiye’nin kredi notu artışlarına ilişkin "Makro finansal istikrarımızı güçlendiren ve dayanıklılığımızı artıran programımız sayesinde bu yıl 3 büyük kredi derecelendirme kuruluşundan iki kez not artırımı alan tek ülkeyiz. Bunun da devam etmesini bekliyoruz. Türkiye çok daha iyi noktalara bu anlamda gelecektir" açıklamasını yaptı.

Siber Güvenlik Başkanlığı kurulacak

Geçen yıl Meclis’ten geçen 12. planın omurgasını yeşil ve dijital dönüşüm oluşturduğunu hatırlatan Yılmaz, siber güvenliğin finansal güvenlik açısından da çok kıymetli olduğunu uzun zamandır üzerinde çalıştıkları Siber Güvenlik Başkanlığı’nı Meclis’in takdiriyle hayata geçirmeyi planladıklarını belirtti.

Yılmaz, kurmayı planladıkları Siber Güvenlik Başkanlığı’nın Cumhurbaşkanlığı’na bağlı olacağı bilgisini vererek şöyle dedi: “Uzun zamandır üzerinde çalıştığımız Siber Güvenlik Başkanlığımızı Meclisimizin takdiriyle hayata geçirmeyi planlıyoruz. Güçlü bir başkanlık oluşturarak bu süreçteki ürünleri, firmaları, süreçleri akredite eden, sistemleri güçlendiren, takip eden bir yapıyı oluşturacağız. Cumhurbaşkanlığımıza bağlı bir Siber Güvenlik Başkanlığı kurmayı öngörüyoruz."

Emisyon Ticaret Sistemi geliyor

Yılmaz, uzun süredir üzerinde çalıştıkları İklim Kanunu’nda Meclis’in uygun olduğunda gündeme alınacağını da kaydederek “İklim Kanunu ile Emisyon Ticaret Sistemi'ni getiriyoruz.

2026'da Avrupa Birliği'nin Sınırda Karbon Düzenlemesi Mevzuatı devreye giriyor. Bundan önce bizim mutlaka bu tedbirleri almamız gerekiyor. Başka ülkelere sanayicimizin vergi ödemesi yerine, kendi sistemiz içinde bu kaynakları elde etmemiz ve sanayinin yeşil dönüşümüne geri döndürmemiz son derece kıymetli. Bu bakış açısıyla hareket ediyoruz. Kuracağımız Emisyon Ticaret Sistemi'mizle bunu yapacağız" ifadelerini kullandı.

Sermaye piyasalarının gidecek çok yolu var

Kongre kapsamında İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Bali, Polisan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Bayazıt ve QNB Bank Yönetim Kurulu Üyesi Temel Güzeloğlu’nun katılımıyla bir panel de düzenlendi. Türk finansal sisteminde bankaların ağırlığının yüksek olduğunu gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde de sermaye piyasalarının daha aktif bir rol üstlendiğini anlatan 3 usta isim sermaye piyasası aktörlerine “gidilecek çok yol ve büyük bir potansiyel var” mesajı verdi.

İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Bali, Türk finans ve sermaye piyasaları açısından 2 önemli handikap olduğunu belirterek bunlardan birinin düşük tasarruf oranı diğerinin ise yatırımcının kısa vadeli perspektifi olduğunu belirtti. Türk insanının yatırımlarını ağırlıklı olarak mevduatta tutmayı tercih ettiğini ve birikimlerin hala yastık altında değerlendirdiğine işaret eden Adnan Bali, "Ülkemizde, hem yatırımcılar hem de şirketler tarafında orta ve uzun vadeli bir vizyon benimsenebilirse, bankacılık sisteminin bu kadar ağırlıklı olmasına gerek kalmayabilir" dedi. Bali, önümüzdeki 10 yıllık süreçte önemli dönüşüm trendlerinin geleceğine işaret etti.

Polisan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Bayazıt da politika faiz oranları ve tasarruf faizi oranlarına bakıldığında özel sektörün borçlanma ihtiyaçları arasında çok daralan bir alanın olduğunu söyledi. Tasarruf sahiplerinin de doğal olarak daha garantili, getirisi net, riskli olmayan enstrümanlara eğilim gösterdiğine işaret eden Bayazıt, yatırımcıları çekebilmek için ekonomik istikrarın olması gerektiğini belirtti.

Yıldızlar doğru bir şekilde bir araya geliyor

QNB Bank Yönetim Kurulu Üyesi Temel Güzeloğlu, Türkiye’nin içinden geçtiği dönemi 2012-2013 dönemine benzeterek, “Önümüzdeki dönem enteresan bir dönem. Dünyada enflasyon aşağıya geliyor, Türkiye'de enflasyon aşağı gelecek. Dünyada sermaye hareketlenmeye başladı. 2012-13 dönemine benzeyen bir durum var. O dönemdeki gibi bizim reyting artışlarımız da arka arkaya gelmeye devam ederse, yabancı girişini de daha fazla sağlayabilirsek sermaye piyasaları açısından farklı bir platoya doğru hareketlenebiliriz ki bu önemli. Yıldızlar doğru bir şekilde biraraya geliyor mu? geliyor" dedi. Dünyanın bir dönüşüm sürecinden geçtiğine de değinen Güzeloğlu, reçetelerle değil prensiplerle düzenleme yapılması gerektiğine işaret ederek yenilikçiliği teşvik etmek gerektiğine değindi.