Cevdet Yılmaz: Terör, Demokrasi ve Kalkınmanın Düşmanıdır
Haber: Ahmet ÜN – Kamera: İsmet MİKAİLOĞULLARI
(DİYARBAKIR) - Cumhurbaşkanı Cevdet Yılmaz, katıldığı Diyarbakır İş Dünyası toplantısında, terör örgütü PKK'nın en fazla zararı bölge halkına yaşattığını ifade ederek, " Terör, demokrasinin de kalkınmanın da düşmanıdır. Hangi güzel kelimeleri kullanırlarsa kullansınlar, hangi kavramları istismar etmeye çalışırsa çalışsın yaptıkları şey sonuç olarak ortadadır" dedi.
Çeşitli temaslarda bulunmak üzere kente gelen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Diyarbakır İş Dünyası toplantısına katıldı. Vali Murat Zorluoğlu, AK Parti milletvekilleri, kentteki sivil toplum kuruluşlarının katımıyla yapılan toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Ankara'daki Türk Havacılık Uzay Sanayii'ne (TUSAŞ) yönelik terör saldırısına değindi.
Bu terör eyleminin 85 milyona, 81 şehre kasteden terör eylemi olduğunu söyleyen Yılmaz, "Hepimizin huzurunu, birlik beraberliğini, kardeşliğini bozmaya yönelik bir terör eylemidir. Bölücü terör örgütü ve onun arkasındaki yapıların ülkemizin huzurunu, demokrasisini, gelişmesini engellemeye dönük, organize ettikleri bir terör eylemidir. Bu anlamda siyasi görüşü ne olursa olsun, etnik kimliği, dili, dini, mezhebi ne olursa olsun, 85 milyon hep birlikte lanetlediği, karşı çıktığı bir terör eylemi olduğunu ifade etmek istiyorum. Terör örgütleri yaptıkları insanlık dışı hadiseleri meşrulaştırmak için çeşitli kimliklerin arkasında sığınmaktadır. Çok dikkat olmamız lazım" dedi.
'PKK terör örgütü Kürtleri temsil etmemektedir'
Terör örgütü PKK'nın, Kürtlerin temsilcisi olmadığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, terör örgütünün eylemlerinden en fazla Güneydoğu'nun etkilendiğini belirterek, şunları söyledi:
"Nasıl ki FETÖ, DEAŞ gibi terör örgütleri dini kimlikleri kullanarak insanlık dışı işler yapıyorsa, PKK terör örgütü de Kürt kimliğini istismar ederek, bu kimliği maske olarak kullanarak insanlık dışı eylem yapmaktadır. Nasıl ki DEAŞ ve FETÖ Müslümanları temsil etmiyorsa, PKK terör örgütü de Kürtleri temsil etmemektedir. Yaptıkları terör eylemleriyle en fazla Doğu ve Güneydoğu'da yaşayan insanlarımıza zarar vermiştir. Terör, demokrasinin de kalkınmanın da düşmanıdır. Hangi güzel kelimeleri kullanırlarsa kullansınlar, hangi kavramları istismar etmeye çalışırsaçalışsınlar yaptıkları şey sonuç olarak ortadadır. Demokrasiye, kalkınmaya, insanların huzurunu bozmaya zarar vermektedir. Diyarbakır ve Güneydoğu terör eylemlerinden çok çekti. Buradaki terör eylemleri Diyarbakır'ın potansiyelini hayata geçirmeye, sosyal ve ekonomik hayatı arzu ettiği düzeye ulaşmasında en büyük engel oldu. Bugün de ise, yaşanan münferit terör olayını bir tarafa bırakacak olursak, ülkemizdeki huzur ortamının pekişmesi, Diyarbakır'da huzur ortamının pekişmesi, bugün görüyoruz ki çok farklı bir atmosfer oluşmuş durumda. Tarımdan sanayi, turizmden her alanda hızlı bir gelişim ve toparlanma içinde Diyarbakır ve Güneydoğu. Bunu istemeyenler var elbette, buna engel olmaya çalışanlar var, ama ben inanıyorum ki 84 milyon hep birlikte bunun karşısında dursak, bunu yapmayı başaramayacaklar."
'Bu bölgede bütün devletleri zayıflatmak, bütün toplumları zayıflatmak istiyorlar'
"Bu bölge üzerinde hesapları olan uluslararası güç odakları, kendilerince bu bölge üzerinde bir tasarruf oluşturup hayata geçirmeye çalışıyorlar" diyen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Kendi menfaatlerine yönelik olarak yaptıkları bu tasarrufa maalesef bölge yaşayan birçok insanı çeşitli yollarla alet ediyorlar. Bugün Orta Doğu'ya baktığımız zaman Gazze'de şu an soykırım suçuyla yargılanan ülke hariç olmak üzere hiçbir güçlü devlet istemiyorlar. Bu bölgede bütün devletleri zayıflatmak, bütün toplumları zayıflatmak istiyorlar. Ama bunu başaramayacaklar. Türkiye Cumhuriyeti, birlik ve içinde güçlü bir şekilde yoluna devam edecektir. Bu bölgede komşularıyla, bu bölgede yaşayan tüm topluluklarla birlikte gerçek anlamda bu bölgesinin ev sahibi olarak, bu bölgedeki emperyalist hedefleri olanlar değil, bu bölgenin asıl sahipleri kazanacak" ifadelerin kullandı.
'Ne yaparlarsa yapsınlar biz savunma sanayindeki bu kararlı yürüyüşümüzü devam ettireceğiz'
Konuşmasında, savunma sanayisinde Türkiye büyük atılımlar yaptığını anlatan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Geçmişte bir takım ülkemiz paramızla bazı sistemleri satmazken, şimdi bize satmadıkları bu ürünleri üretiyoruz, ihraç ediyoruz. Geçen sene savunma sanayimizin ihracatı 5,5 milyar doları buldu. Bu sene 7 milyar doları bulacak bir hedef var. Kendi kabiliyetinizi geliştirirseniz tam bağımsızlığa kavuşmuş olursunuz. Ne yaparlarsa yapsınlar biz savunma sanayindeki bu kararlı yürüyüşümüzü devam ettireceğiz. Siyasi bir kararlılık olmazsa Türkiye, bugün bu noktaya gelmezdi. Son 20 yılda yüzde 80 dışa bağımlı bir yapıdan, yüzde 80 kendi içinde milli, yerli üretim yapan bir yapıya ulaştı savunma sanayimiz" diye konuştu.
'Demokrasiyi çok daha iyi bir standartta taşıyarak ülkemizi çok daha güçlü yarınlara ulaştıracağız'
Terörle mücadeleden en küçük taviz vermeden, içeride, dışarıda nerede bir tehdit varsa en güçlü şekilde terörle mücadeleyi sürdüreceklerini aktaran Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz "Ama aynı zamanda da en güçlü şekilde demokrasi ve kalkınma mücadelemizi de sürdüreceğiz. Farklılıklarımızla birlikte ortaklıklarımızı yücelterek, kardeşliğimizi yücelterek, demokrasiyi çok daha iyi bir standartta taşıyarak ülkemizi çok daha güçlü yarınlara ulaştıracağız. Bunu da 85 milyon olarak hep birlikte yapacağız. Kardeşliğimize, birliğimize kastedenlere en güzel cevap bu olacaktır" ifadeleri kullandı.